"خاصّةً" - Translation from Arabic to Turkish

• Özellikle

Sıklıkla, onun hakkında hayaller görüyorum Özellikle de onun parfümünü kokladığım zamanlar.
لكن في كثير من الأحيانِ، تأتِني صور لها، خاصّةً حينما أشمّ عطرها.

Kimseyi hayatımın deliliğine maruz bırakamam şu an, Özellikle de onu.
لايمكنني أن أخضع أيّ أحدٍ إلى . الجنون بحياتي، خاصّةً هي

Özellikle de oyları güvenceye alarak kazanmak istediğin bir oyun oynuyorsan.
هذا ينطبق خاصّةً حين ترغبين بالفوز بلعبة تحاولين فيها جمع الأصوات.

Tersini düşünün, kası yüksek gerilime maruz bırakmak, Özellikle kas gergin durumdayken -buna da eksentrik kasılma denir- kas kazanımı için çok etkili durumlar oluşur.
في المقابل، إنّ تعرّض العضلة لدرجة عالية من الاجهاد، خاصّةً أثناء استطالة العضلة، فذلك يُدعى أيضاً بالانكماش غريب الأطوار، الذي يولّد ظروفاً فعالة لنمو جديد.

Derslerimi çok seviyorum. Özellikle de gelişmiş düzeyde olanları.
أنا أستمتع بفصولي، خاصّةً المتقدّمة منها.

Özellikle senin için ailenin cenazesini düzenleyip yapmak zorunda olduğum zaman.
خاصّةً عندما كان عليّ أن أرتّب الأمور وأغطّي على غيابك عن حضور جنازة والديك

Özellikle de süper güçleri olan kapıcıyı sevdim.
. لقد أعجبني خاصّةً البوّاب ذو القوّة الخارقة.

Ama bunu kimseye söyleme. Özellikle de kabloculara.
لكنّي، لم أكن لأذكر ذلك لأيّ أحد، خاصّةً فتى القنوات

Özellikle bunu biliyor ve izin veriyorsa.
خاصّةً إن كانت تعلم مسبقاً أنه يخونها وقد تركته

Sizlere inanamıyorum çocuklar Özellikle siz ikinize.
لا أستطيع أن أصدّقكم يا شباب، خاصّةً أنتما الإثنين.

Özellikle de plazmayı damarların içinde, ciğerlerin dışında tutanlar.
خاصّةً التي تبقي البلازما داخل أوعيتكم الدمويّة وخارج رئاتكم

Hastanın ölümü her zaman için zordur. Özellikle de ilk seferinde.
لمن الصّعب دائمًا خسارة .مريض، خاصّةً في المرّة الأولى

İnsanların, aileleri ölünce değiştiklerini duyardım hep Özellikle de aileleri cinayete kurban giderse.
أسمع أنّ النّاس تتغيّر حينما يفقدون والدًا، خاصّةً حينما يكون ذلك الوالد قد قُتِل.

Özellikle de nereye gittiklerini bilmiyorsa.
خاصّةً وأنّها لا تملك أدنى فكرة عن مقصدهما.

Bence söyleyebilirsin, Jimmy. Özellikle senin için ailenin cenazesini düzenleyip yapmak zorunda olduğum zaman.
خاصّةً عندما كان عليّ أن أرتّب الأمور وأغطّي على غيابك عن حضور جنازة والديك

İnsanlar konuşuyorlar, Özellikle de onların evlerindeyken.
الناسُ يتحدّثون، خاصّةً عنِدما تكونين في منازِلِهِم

- Hepsi önemlidir zaten Özellikle de dosyanın üzerinde adı yazanlar.
-كُلُّ واحدٍ منهم مُهمّ ، خاصّةً الشخص الذي يحمل اسمه الملفّ.

Annemin büyük umutları vardı, Özellikle de benim için.
"كانت أمّي مفعمة بالآمال، خاصّةً تجاهي."

Özellikle senin kadar güzel bir bayan benim huzurumdayken.
خاصّةً يوم أراقب مزّة حلوة زيّك.