Şarkının adı da Noel hem benim hem de sizin için özel bir zaman. | Open Subtitles | المؤسسة الدولية للعلوم ودعا عيد الميلاد هو في الوقت خاصة بالنسبة لي، وأنا وقت خاص بالنسبة لك. |
Bu onlar için özel bir gün. | Open Subtitles | حسناً، إنه يوم خاص بالنسبة لهم. |
Sizinde bildiğini gibi, Sayın Vali Amerika'nın Kızlar ve Erkekler kulübü benim için özel anlam ifade etmektedir esasen çünkü- "Etmektedir" mi "ediyor" mu? | Open Subtitles | كما تعلم، أيها المحافظ ملاهي الفتية والفتيات بأمريكا لها معنىً خاص بالنسبة لي، قبل كل شيء لأنه... |
Anna senin için özel bir akşam yemeği hazırlıyor. | Open Subtitles | آنا وضع على عشاء خاص بالنسبة لك. |
Bu benim için çok özel, ve diğer insanlardan farklı olarak birisi için de aynı şekilde özel olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | إنه شعور خاص بالنسبة لي, و لدي حدس بأنه يعني شياءً لشخص آخر أيضاً |
Yara izleri katil için özel bir anlam ifade ediyor olabilir. | Open Subtitles | ربّما للجراح معنى خاص بالنسبة للقاتل. |
Bugün onun için özel bir gün. | Open Subtitles | يوم خاص بالنسبة لها |
Bu sadece bizim için özel bir tedavi. | Open Subtitles | هذا علاجٌ خاص بالنسبة لنا فقط |
Sam Bowser, bugün senin için özel bir gün mü? | Open Subtitles | "سام بويسر"، هذا هو يوم خاص بالنسبة لك? |
Bu bizim için özel bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم خاص بالنسبة لنا |
Bu onun için özel. | Open Subtitles | هـذا خاص بالنسبة لهـا |
Bugün benim için özel bir gün. | Open Subtitles | اليوم هو يوم خاص بالنسبة لي. |
Bu sadece bizim için özel bir tedavi. | Open Subtitles | هذا علاجٌ خاص بالنسبة لنا فقط |
Çünkü Başkan benim için çok özel biri. | Open Subtitles | لأن الرئيس شخصا خاص بالنسبة لي |
Hepimiz için çok özel birisiydi. | Open Subtitles | كان شيئا خاص بالنسبة لنا جميعا نعم. |