çok özel bir yerde oturup gurme bir yemek yemekten bahsediyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن الجلوس و الأستمتاع بوجبة رائعة في مكان خاص جداً |
Hayır canım, bu çok özel bir kitap, erkek cinsinin davranma şeklini anlayacaksın. | Open Subtitles | لا ياعزيزتي, هذا كتاب خاص جداً. سيفتح عقلك على الطريقة الفضولية لأنواع الفتيان. |
İkinci olarak, bu aslında kontrolü hala sağlıyor olmakla ilgili bir şey; ama çok özel bir şekilde. | TED | والشىء الآخر هو انه كونك مسيطر ولكن بشكل خاص جداً |
Ve bu, çok özel birşeyin oyunlarda olmasına izin veriyor. | TED | و هذا يسمح لشيء خاص جداً من أن يحدث في الألعاب. |
Üstelik ona çok özel bir şey söyledim, o hemen ortalığa yaydı. | Open Subtitles | ومع ذلك , أخبرته بشئ خاص جداً ولكنه أفشى السر |
Bu çok özel bir olay! Kimse yok mu? Hadi millet! | Open Subtitles | اثنان على واحد، هذا شيء خاص جداً من الذي سيأخذ، هيا ياشباب |
Çok garip ama onda çok özel çok gergin, biraz huzursuz edici bir şeyler vardı. | Open Subtitles | ، من الطريف ، يوجد شئ حوله ، خاص جداً . كثيف جداً ، قليل التهديد |
hayır ofisine.Onunla çok özel bir konuşma yapacağım. | Open Subtitles | لا، بل إلى مكتبه. بيني وبينه حديث خاص جداً |
Kimberly'nin babası çok özel bir hap icat etmişti. | Open Subtitles | مايساعد والد كيمبرلى على التحمل . أقراص من نوع خاص جداً |
Para, şöhret, çok özel bir kadın. | Open Subtitles | المال والشهرة ونوع خاص جداً من النساء أتعلم، يمكنني مساعدتكَ بهذا. فأنا محامية |
Bu şarkıyı buradaki tüm arkadaşlarıma ve çok özel bir arkadaşa ithaf etmek istiyorum. | Open Subtitles | على أية حال ، أهدي هذه الأغنية إلى كل الأصدقاء الذين هنا ولصديق خاص جداً |
Senden ne zaman böyle duygusal bir şarkı duysam çok özel birini düşünerek söylediğini düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | حينما أسمع أغنية تلقى بذلك النوع من العاطفة أعتقد إنك كنتِ تفكرين بشخص ما خاص جداً هل أنا محقة؟ |
Hepinizi ders arasında gösteriyi tartışmak ve size çok özel bir duyuru yapmak için görmekten mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | سأكون سعيدة لأسمع كل أفكارك ونناقشها خلال فترة الراحة ولكى نعد تصريح خاص جداً |
Sanırım biz gerçekten çok özel bir şey yaratılmasında yardımcı olduk. | Open Subtitles | اعتقد حقاً أننا قدمنا المساعدة لخلق شيء خاص جداً. |
Artı, çok, çok özel sürpriz bir konuğum var. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك ، لديّ شيء خاص جداً ضيف مفاجئ وخاص. |
- Bu çok özel bir şey olacak. | Open Subtitles | ما تقدمين عليه أمر خاطىء. هذا سيكون خاص جداً. |
Şerifin arabasını korumakla gerçekten çok özel bir görev yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تقومون بعمل خاص جداً بحراسة السيارة للشريف |
Topu getirmesini istiyorsan... onun için özel bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان سيحضر الكرات سيفعل ذلك لسبب خاص جداً. |
Bu yüzden benim için özelsin. | Open Subtitles | هذا لماذا هذا الأمر خاص جداً لي. |
Paul, çok ama çok özel iş yapmak için eğitilmiş üç kişiden biridir. | Open Subtitles | (بول) واحد من ثلاث أشخاص مدربين على أن يفعلوا شئ واحد خاص جداً |
Bu yaştayken birini kaybetmenin acısı çok özeldir. | Open Subtitles | ثمة ألم خاص جداً لفقدان شخصٍ ما في هذا السن |