Ve bu yüzden sanırım, birincisi, içgüdüsel tepkiler bazen yanlış oluyor, ikincisi, umulduğu gibi olmuyor. | TED | ولذا فانا أعتقد، اولا، أن ردود الفعل الاولية خاطئة في بعض الأحيان وثانيا، فأنها لا تبدو كما هو متوقع. |
Bu görüşlerin doğruluk derecesi olduğundan ama aslında yanlış olduğundan dolayı cevabımız hayır. | Open Subtitles | حسنا، بما أن الحجّة لذلك لها شكل الصواب، لكنها خاطئة في الحقيقة لذا سنرفض |
Canım galiba kurutucunu yanlış ayarda çalıştırmışsın. | Open Subtitles | أت ت تعلمين عزيزتي اعتقد أنك استعنت بدرجات خاطئة في جهاز تجفيف الثياب |
Son derece zeki insanlar havaalanında yanlış bavulu alıyor... | Open Subtitles | الناس الأذكياء جدا يأخذون حقيبة خاطئة في المطار |
Yeni asistanım numaraları ajandama yanlış geçirmiş olmalı. | Open Subtitles | مساعدتي الجديد هي باستمرار تقوم بوضع أرقام خاطئة في جهازي البلاك بيري |
Bazen diğer keşişler de, yapmış olabilecekleri yanlış şeyleri uzun uzun düşünmek için buraya gelirler. | Open Subtitles | في وقت ما لرهبان آخرين لتفكير مجدداً حول عقيدتهم الخاطئة. هل فعلوا أي أشياء خاطئة في الماضي؟ |
Yani, Tanrı korusun, sentez sırasında bir parça bile yanlış olursa sadece bir karbonhidrat yanlış konumda yer alırsa-- | Open Subtitles | أعني ، يسوع ، حتى اذا كان لديك قطعة واحدة خاطئة في التوليف ، ولو لواحده فى الكربوهيدرات ربما يكون ربما يكون موقفك خاطىء |
Programı yanlış anladığınızı fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت أيضًا أنَك كتبتها خاطئة في البرنامج |
Ağız gargaram yüzünden alkol ölçer yanlış ölçüm yaptı ve arabam bağlandı. | Open Subtitles | اعطى غسول فمي قراءة خاطئة في جهاز اختبار الكحول لذا لم تتحرك سيارتي |
Film Forumunda "Üzgunüm, yanlış numara"nın canlanışı var. | Open Subtitles | هنالك إحياء عذرا، عدد خاطئة في المنتدى السينمائي. |
Hatırlayın çocuklar Japonya'da yanlış nota söylerseniz karşılığında ne olur? | Open Subtitles | الآن تذكروا يا أولاد غنوا أية نغمة خاطئة في اليابان وماذا سوف يحولونك إليه؟ |
Sen ve ben geçenlerde yanlış boka bastık bence, anlarsın ya. | Open Subtitles | تعلم أظننا بدأنا بطريقة خاطئة في ذلك اليوم |
Orada bir yanlış hareket, bir hata yaparsanız vücudunuzdaki nem, amonyakla reaksiyona girip sizi içten yakabilir. | Open Subtitles | واحدة خطوة خاطئة في هناك، خطأ واحد، وأي رطوبة على جسمك يمكن أن تتفاعل مع الأمونيا وحرق لك من الداخل الى الخارج. |
İçkin olarak yanlış olan şeyler vardır -- mesela yalan söylemek yanlıştır, mesela masum çocuklara işkence etmek yanlıştır. | TED | هناك أشياء خاطئة في جوهرها -- مثل أن الكذب خطأ ، مثلما أن تعذيب طفل بريء يعتبر خطأً. |
Asla yanlış zamanda yanlış birşey demezdim. | Open Subtitles | أبدا كلمة خاطئة في الوقت الخطأ. |
Yukarıdan aşağıya 15'i yanlış yazmışsın. | Open Subtitles | وليس مع كلمة خاطئة في 15 أسفل. |
kafanda yanlış düşünceler var şu anda ne düşündüğünü biliyorum ne düşünüyorum ? | Open Subtitles | أنت لديك أشياء خاطئة في عقلك - أعرف بماذا تفكرين الآن ! -ماذا ؟ |
Ve evet, sınavda hiç yanlış yapmadım. | Open Subtitles | نعم، لم أجب أي إجابة خاطئة في الإمتحان |
4. Emri'n baştan sona yanlış olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | "لطالما علمت أن الوصيّة الرابعة خاطئة في الأساس" |
Kayınpederimin kafasında yanlış bir fikir var. | Open Subtitles | لدى حماي فكرة خاطئة في رأسه |