"خاطرتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• tehlikeye attım
• riske attım
• risk aldım
• riske atıp
• riske girdim

Hatta aranızda bir hain olduğunu söylemek için hayatımı tehlikeye attım.
بل إنّي خاطرتُ بحياتي حتّى لأخبركم بوجود خائنة بينكم

Şirketin itibarını ve çalışan herkesin kariyerlerini tehlikeye attım.
لقد خاطرتُ بسمعة الشركة، وحياة المهنية لجميع مَن فيها

Hatta aranızda bir hain olduğunu söylemek için hayatımı bile riske attım.
بل إنّي خاطرتُ بحياتي حتّى لأخبركم بوجود خائنة بينكم

Bunu almak için işimi riske attım. Dikkatli kullan, kızım.
.خاطرتُ بعملي للحصول عليه .إستخدميه بروية

Buraya gelmekle çok büyük risk aldım. Herkes seni arıyor.
أنا خاطرتُ كثيراً بقدومي إلى هنا الكل يبحث عنك.

Gelmesin diye dua ettiğim bugün için risk aldım.
خاطرتُ بهذه الأيام ، والتى صليتُ بألا يأت أبداً.

Bu yüzden mi sen nakledilirken kıçımı riske atıp seni kaçırdım ben?
ألهذا خاطرتُ بنفسي لتهريبك أثناء نقلك من السجن؟

Senin için büyük riske girdim. Sıçıp batırmasan iyi edersin.
لقد خاطرتُ بنفسي لأجلكَ، وخير لكَ ألّا تفسد هذا الأمر

Senin için canımı tehlikeye attım, yardım etmiyorsun.
خاطرتُ حياتَي لَك وأنت لا تُساعدَ.

Onu kurtarmak için hayatımı tehlikeye attım.
لقد خاطرتُ بحياتي لأنقذ حياتها.

Seninle özgür olabilmek için her şeyi tehlikeye attım.
خاطرتُ بكل شيء لأتحرر من اجلكِ.

Onlara ulaşmak için hayatımı tehlikeye attım. Biliyorum.
أجل، لقد خاطرتُ بحياتي للوصول إليهم

Bir hiç için hayatımı riske attım.
لقد خاطرتُ بحياتَي بدون فائدة.

Bütün hayatımı, bunca yıl boyunca bir gün sen senden öncekilerden daha iyi bir kral ol diye riske attım.
لقد خاطرتُ بحياتي طوال هذه السنين حتىفييومما... يمكنك أن تصبح ملكاً أفضل ممَّن سبقوك

Hayatımı riske attım.
لقد خاطرتُ بحياتي

Lütfen, buraya gelmek için çok fazla şeyi riske attım.
أرجوك... لقدْ خاطرتُ بالكثير لأكون هنا

Bak senin için gereğinden fazlasını riske attım Jacq.
اسمع، إني خاطرتُ أكثر مما .(يجب لأجلك، يا (جاك

risk aldım, karşılığını gördüm ve adam hayatta kaldı.
لقد خاطرتُ , و نفع الأمر و هذا الرجُل على قيد الحياة

Bir risk aldım ve bu aileyi kurtardım.
خاطرتُ بشئ، ولقد انقذ هذة العائلة

Buraya gelerek risk aldım.
لقد خاطرتُ بالقدوم إلى هنا

İşimi riske atıp sana başka bir tedavi uyguladım. - Uyuşturucu konusunda yalan söylemedim.
لقد خاطرتُ بوظيفتي، وأعطيتُكِ علاجاً مختلفاً...

Bununla riske girdim ama maltlı sütün kurtarıcı olacağını düşündüm.
خاطرتُ بشراء هذا، ولكن إعتَقدت بأن مخفوق الحليِب قد يُساعد.