Bayan Hamer'ın ve Mississippi'deki birçok insanın fedakarlıklarına baktım, bize daha iyi bir hayat verebilmek için kendi hayatlarını riske attılar. | TED | ونظرت إلى تضحيات السيدة هامر وكل هؤلاء الناس في ولاية مسيسيبي الذين خاطروا بحياتهم لتقديم حياة أفضل لنا. |
15 yıl boyunca kendilerine ait olmayan bir dava için hayatlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم لمدة خمسة عشر عام ليس لأنفسهم |
König elindeki bilgilerle müttefiklere giderek, her şeyi riske attı. | Open Subtitles | كونيغ خاطروا بكل شيء يذهب إلى الحلفاء مع هذه المعلومات. |
Onlar hayatlarını, diğerlerinin başı için riske ettiler. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحيـاتهم لأجـل هذه الرؤوس التي ترينها الآن. |
4400'ler bana barınak, para ve ihtiyacım olan her şeyi vermek için özgürlüklerini tehlikeye attılar. | Open Subtitles | الـ 4400 الذين خاطروا بحريتهم لإعْطائي المأوى المال، تقريباً أيّ شئ إحتجتُ اليه |
On yıldan uzun süredir saklandıktan sonra kız yüzünden kendilerini gösterme riskine girdiler. | Open Subtitles | لقد خاطروا بكشف أنفسهم بعد أكثر من عِشر سنوات من الإختباء بسببها. |
Büyük büyük annenin resmini karalamak için mi hapse girmeyi göze aldılar? | Open Subtitles | خاطروا بحياة في السجن ليشوهو صورة والدة جدتك؟ |
Burada olmak için, özgürlüklerinden vazgeçip, hayatlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم عند قومهم إلى هنا لقد تخلوا عن حريتهم |
Kendilerine ait olmayan bir neden için 15 yıl boyunca yaşamlarını riske attılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بحياتهم لمدة خمسة عشر عام ليس لأنفسهم |
Güvenli bölgede kalabilirlerdi ama onlar yeni bir müzikal dünya keşfedip her şeyi riske attılar. | Open Subtitles | من الممكن ان يظلوا بمناطقهم المريحة لكن عوضاً عن ذلك, خاطروا بكل شئ لإكتشاف عالم موسيقي جديد. |
Benim için çok şeyi riske attılar. İyi olduğumu haber vermeliyim. | Open Subtitles | لقد خاطروا بأنفسهم لمساعدتي ويجب أن أخبرهم أنني بخير |
- Hayatını kurtarmak için onu riske attı. | Open Subtitles | خاطروا حياتها في محاولة لانقاذها. |
O insanlar sizin için hayatlarını riske attı! | Open Subtitles | هؤلاء الناس خاطروا بحياتهم من أجلك! |
Russellar ona yardım etmek için her şeylerini riske attı. | Open Subtitles | راسل) خاطروا بكل شيء لمساعدته ) |
İnsan ırkı ilerleme kaydetti, çünkü bazı adamlar kuralları yıkıp herşeyi riske ettiler, çoğunun başka seçeneği yoktu. | Open Subtitles | الجنس البشري تقدم لأن بعض الرجال خرقوا القواعد و خاطروا بكل شئ في معظم الأحيان لأنهم ليس لديهم خيار |
Her şeyin kanıtı ki o ve Mulder iddia ettikleri gibi son 9 yılda sadece onu bazı yabancılara göndermek için mi hayatlarını riske ettiler? | Open Subtitles | البرهان كلّ شيء... بأنّها وإدّعاء مولدر بأنّهم خاطروا حياتهم ل... على الأخيرين تسع سنوات... |
Bu iş için canlarını tehlikeye attılar. | Open Subtitles | الذين خاطروا بحياتهم من أجل القيام بذلك. |
Bana yardım etmek için her şeylerini tehlikeye attılar Steve bu nedenle dönüp onlara yardım etmeye mecburum. | Open Subtitles | خاطروا بكل شيء لمساعدتي يا "ستيف", لهذا علي أن أساعدهم. عليّ أن أعود وأساعدهم. |
Açıklamaya kalkarlarsa da sınavı geçemedikleri halde çok gizli yetki aldıkları için hapis cezası riskine girmiş olurlar. | Open Subtitles | واذا حاولوا ان يفصحوا عن الامر ,سيكونوا خاطروا بدخولهم السجن بسبب قبولهم تصريح العمل بعد ان فشلوا في اجتياز الاختبار |
Beni görmek için yakalanmayı göze aldılar. | Open Subtitles | لقد خاطروا بالقبض عليهم لرؤيتي |
Bir sürü "küçük izci" sana bunu ulaştırmam için hayatlarını tehlikeye attı! | Open Subtitles | العديد من افراد المقاومه خاطروا بحياتهم ليجلبوا ذلك اليك |