Denemen için teşekkürler, Helen Teyze ama herşey iyi olmayacak. | Open Subtitles | شكراً على المحاولة يا خاله هيلين و لكن الأمور لن تكون بخير |
Helen Teyze, yarın Özgürlük Anıtı'na gidebilir miyiz? | Open Subtitles | خاله هيلين, ممكن نذهب لتمثال الحرية غداً؟ |
İstiyorum. Helen Teyze, bize bir okul bulacağına söz verdin. | Open Subtitles | يا خاله هيلين, لقد وعدتينا أنك ستجدين لنا المدرسة |
dayısı annesini öldürdüğünden çok da şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | هذه ليست مفاجئة بالتسليم بأن أمه قتلت من قبل خاله |
amcası son nefesini verirken gelip ziyaret etmedi bile. | Open Subtitles | فهو لم يأتي لرؤية خاله عندما كان في الرمق الأخير |
Ama, Helen Teyze, son sınıftaki birinin beni baloya davet etmesi önemli bir konu. | Open Subtitles | و لكن يا خاله هيلين, إنها مشكلة أن يطلب مني شخص أن أرافقه في الحفلة الراقصة |
Teyze, lütfen bizi götür. Teyze Lütfen, lütfen. | Open Subtitles | ارجوكِ يا خاله نحتاج الى من يوصلنا الى جوا.. |
Teyze, eğer hırdavatçı görürsen lütfen arabayı durdur. | Open Subtitles | من فضلك يا خاله اذا قابلك اى متجر اجهزه فارجوكِ توقفى. |
"Teyze yok, amca yok, kuzenler, yeğenler yok." | Open Subtitles | "لا خاله، و لا عم، و لا أولاد عم، و لا أولاد خاله" |
Evinde kaç tane yatak var, Helen Teyze? | Open Subtitles | كم عدد الأسرة في منزلكم يا خاله هيلين؟ |
Lütfen bunu bir düşün, Helen Teyze. | Open Subtitles | من فضلك فكري في ذلك يا خاله هيلين |
Teyze, oğlun 4 gün sonra evleniyor. | Open Subtitles | يا خاله , ابنك سيتزوج بعد اربع ايام |
Teyze, hemen şu yaşlı vatandaşları sağ tarafa gönder! - Bayan! | Open Subtitles | يا خاله , اصرفى هذا الرجل المسن من هنا - سيدتى - |
dayısı Dougal sarhoş olduğunda bu şarkıyı söylerdi. | Open Subtitles | أعتاد خاله دوغال التغني بها عندما كان يثمل |
Şu dayısı ona örnek olacak adam değil. | Open Subtitles | كل هذا من خاله هو ليس بمثال ممتاز له |
Unut bunu. Ölene kadar dayısı olarak kalacağım. | Open Subtitles | دعي الأمر كما هو سأظل خاله مدى الحياة |
Karıştırmışsınız. George amcası Anthony'den söz ediyordu. | Open Subtitles | فـ "جورج" كان يتحدث عن "خاله "آنتوني |
Birkaç sene önce, Randy lazer silahı sandığı bir şey çalmıştı, ama lazer işaretçisi olduğu ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | منذ بضعة أعوام، كان (راندي) قد سرق ما خاله مسدّساً بالليزر |
Bunu Jamie'nin harika amcasını öldürmeden önce düşünmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك التفكير بذلك قبل أن تقتل خاله الرائع |
Sorun yok, ben dayısıyım. Biraz fazla enerjik, o kadar. | Open Subtitles | إنه بخير أنا خاله إنه فقط شديد النشاط |
Amcasının cenaze işleri için Brighton'da. | Open Subtitles | إنه في برايتون يحضر لمراسم دفن خاله |
Madem dayısının şimdi işi yok, Gérard'la birlikte yürüyüşe çıksınlar. | Open Subtitles | الآن خاله موجود يستطيع أن يأخذ (جيرارد) للخروج معه |
Zaten babasını ve dayısını kaybetmişti. | Open Subtitles | لقد خسر والده بالفعل و فقد خاله |