| Annen bize ihanet etti. CIA'e ihanet etti. | Open Subtitles | أمّك خانتنا، خانت وكالة المخابرات المركزية. |
| Direnişe ihanet etti, bir tehdit sayılmalıdır. | Open Subtitles | هى خانت المقاومة و يجب أنْ يؤخذ التهديد بعين الإعتبار |
| Şimdi ise ihanet ettiğin kaçak ninjanın elleriyle ölüyorsun. | Open Subtitles | تذوق معاناة النينجا الانفصالية التي خانت حين تموت |
| Çünkü Quinn beni Puck'la aldattı ve Sam'i de benimle aldattı. | Open Subtitles | " لأن كوين خانتني مع " بك ثم خانت سام معي |
| Daha seni emzirirken babanı aldattı. | Open Subtitles | العاهـرة خانت أباك، وهي لا زالت ترضعك. |
| Ben beş yaşındayken babamı aldatmış, ...ve büyük annemde onu evden kovmuş. | Open Subtitles | لقد خانت أباي عندما كنت في الخامسة وتخلصت جدتي منها |
| Bu sabah sana Petra'nın Rafael'i en yakın arkadaşıyla aldattığını anlatırken öylece... | Open Subtitles | وقفت هناك هذا الصباح عندما كنت أخبرك أن (بيترا) خانت (رافاييل) مع أعز صديق له |
| Gülüşünden tahmin etmezsiniz ama amcanızın karısı, ona bir kez ihanet etmiştir. | Open Subtitles | لنتخمّنيمن ابتسامتها.. ولكن زوجة عمكِ خانت ثقته ذات مرة |
| Kısaca sana inanmayarak güvenine ve ailene ihanet etmiş olduğunu söyledim. | Open Subtitles | جعلتها بسيطة وموجزة ، وهادفة اوضحت لها أنها لا تثق بك وانها خانت ثقتك وثقة عائلتك |
| Annem ülkesine ihanet etti. Ama ne olursa olsun bütün gücümle onu korumak için her şeyi yaparm. | Open Subtitles | أمّي خانت الشركة، لكن بنهاية المطاف سأفعل أيّ شيءٍ بإستطاعتي لأجعلها آمنة. |
| Müttefiklerine ihanet ettikçe arkadaşlarını öldürdükçe giderek gerçek kimliğini ortaya çıkaracak. | Open Subtitles | كلما خانت حلفاء .. كلما قتلت اصدقاء كلما كشفت حقيقتها |
| Hayvanlar doğalarına sadık kalırlar ama biz kendi doğamıza ihanet ettik. | Open Subtitles | الحيوانات صحيحة إلى طبيعتها ونحن قد خانت لنا. |
| Kocasına ihanet etti, oğluna ihanet etti, ve sana da ihanet edecek. | Open Subtitles | لقد خانت زوجها و خانت إبنها و ستخونك ايضاً |
| Haydutluk, hırsızlık, cinayet ve ağır ihanetten suçlu bulunan bu Sakson asiyle işbirliği etmekle kalmamış kendi halkı Normanlara da ihanet etmiştir. | Open Subtitles | لم ترافق فقط هذا المتمرد ... المذنب , بالخيانة والعديد من التهم ..لكنها خانت شعبها |
| Bir cadı, grubuna ihanet ederse , | Open Subtitles | لو خانت الساحرة إخوتها في السحر |
| Yahudilere ve komünistlere ihanet eden bir sürtüktü o. | Open Subtitles | كانت عاهرة خانت اليهود و الشيوعيين. |
| Annen babamı aldattı şu çakıl döşeyen adamla. | Open Subtitles | أمك من خانت أبيك مع رجل المناجم ماذا؟ |
| Shane, evli bir adamla aldattı. | Open Subtitles | " شين " خانت مع رجل متزوج |
| Albay'ı aldattı ve Carmen senin gerçek torunun değil. | Open Subtitles | -أليسيا) تحاول قتلكِ) . {\pos(192,220)} خانت العقيد، و(كارمن)... {\pos(192,220)} ليست حفيدتكِ الشرعية. |
| Annemi severdim. Ama o Joe'yu aldattı. | Open Subtitles | كنت أحب والدتي، ولكنها خانت (جو) |
| Cinayet zanlısı kocasını aldatmış ihmal edilen bir kadının evine gidiyoruz. | Open Subtitles | أعني ، نحن متوجهون غلى منزل لزوجة تم إهمالها والتي خانت زوجها المشتبه به. |
| Petra'nın Rafael'i aldattığını sana söylememem çok kötüydü, biliyorum. | Open Subtitles | عدم إخباري لك إن (بيترا) خانت (رافاييل) كان ذلك مريعاً |