Buralarda hiç kimse bu tip bir olay konusunda tecrübeli değildir. | Open Subtitles | لا يوجد أحد هنا ذو خبرة في هذا النوع من الجرائم. |
Karsilastirmali psikobiyolog olarak vahsi hayvanlari evcillestirmede oldukça deneyimli olan Bayan Farrow, ormanin uslanmaz krali York Prensi Geoffrey'i de evcillestirdi. | Open Subtitles | انسة فيرو من يكون كطبيبة نفسية لديها خبرة جديرة بالاعتبار في ترويض الوحوش قامت بترويض من لا يمكن ترويضة ملك الغابة |
Leopar foklarıyla birçok tecrübesi olmus. Bense bir tane bile görmemiştim. | TED | ولديه خبرة واسعة فيما يخص فهود البحر .. ولم اكن من قبل قد شهدت واحداً منها |
Altıncı sınıfta olan bir kadın bulacağız sana. Küçük deneyimi olan birini. | Open Subtitles | نحن سنجد لك إمرأة في الدرجة السادسة شخص ما مع خبرة صغيرة |
tecrübe olarak konuşuyorum bu olay her zaman üçüncüyü incitiyor. | Open Subtitles | وأتكلم عن خبرة حين أقول أن النقطة الثالثة تؤلم دائماً. |
Unutmuşsun. Karanlık Olan'larla tecrübem var. - Her şey bir manipülasyon. | Open Subtitles | نسيتِ أنّي أمتلك خبرة مع القاتمين وكلّ شيء عبارة عن خداع |
20 yıllık Afrika deneyimim görünüşe göre imkansız olasıdır. | TED | لقد عرفت من خبرة ال20 عام في أفريقيا أن ما نظنه مستحيلا هو في الواقع ممكن. |
Bu onun için yeni bir deneyim. Bıraksan da tadını çıkarsa? | Open Subtitles | هذه خبرة جديدة عليها ألا يمكنك أن تدعيها تستمتع بها ؟ |
O ve silahı. Silahta dünyalar kadar tecrüben olabilir. | Open Subtitles | هو ومسدسه ، يمكن أن يكون الأكثر خبرة في استعمال المسدس |
tecrübeli oyuncularla oyunu oynarsan oyunun kuralları her zaman uygulanır. | Open Subtitles | حينما نتعامل مع لاعب ذو خبرة دائماً تطلب قوانين اللعبة |
Ama bu sekiz şeklinde atılan düğüm, tecrübeli bir denizci tarafından atılmış. | Open Subtitles | أياً كان من ربط هذا الشكل الثُماني فهُو ملاّح ذي خبرة طويلة. |
Çocuklar, Peru'daki araştırmada bize çok yardımcı olacak. Çocuk konusunda deneyimli misiniz? | Open Subtitles | كان الأولاد مفيدين فى أبحاثنا فى البيرو هل لديك خبرة بالأولاد ؟ |
Sizinle orada buluşacak olan Naboo temsilcisinden daha deneyimli bir diplomatsınız. | Open Subtitles | انت دبلوماسي اكثر خبرة من المقدم من نابو الذي هو هناك |
Tam anlamıyla tecrübesiz sayılmazdım ancak birliğimizde bulunan askerlerin çoğunun da öyle ahım şahım bir savaş tecrübesi yoktu. | Open Subtitles | لم أكن وقتها بالضبط قليل الخبرة لكن هناك كثيرين فى وحدتنا تحديداً لم تكن قد تكونت لديهم بعد خبرة عظيمة بالقتال |
Meslektaşlarımızın hayat tecrübesi bize, mesleğe yabancı insanları, ...bilgilerimizi empoze etmek suretiyle üzmemeyi öğretmeliydi. | Open Subtitles | خبرة الحياة علمتنا عدم قبول عمل دون معرفة عواقب فعله |
Lynn Dempsey yönetici asistanıymış. Kimyasal maddeler konusunda deneyimi yok. | Open Subtitles | لين ديمبسي كانت مساعدة تنفيذية ليس اديها اي خبرة بالكيماويات |
Herhangi bir lab deneyimi ve bir etiket makinesi olan herkes yapabilir. | Open Subtitles | أي شخص لديه خبرة في المختبرات وآلة لطباعة الملصقات بإمكانه فعل ذلك |
Hayatın boyunca edebileceğin kültür ve sanattan daha fazlasını tecrübe edeceğim. | Open Subtitles | وسأكتسب خبرة في الثقافة والفن أكثر مما كسبته أنت طوال حياتك |
Hatırlarsanız, efendim, Hiç savaş tecrübem yoktu. | Open Subtitles | لقد قلت أنت بأني لا امتلك اي خبرة قتالية لو كنت تذكر ذلك يا سيدي |
Sinema filmi deneyimim olmamıştı ve doğal olarak sonuçlar da alakasız oldu. | Open Subtitles | لم تكن لدي خبرة في الأفلام، فكانت النتائج متواضعة. |
Baba lütfen 3 saatlik trafik çilesini eğitimsel bir deneyim haline getirme. | Open Subtitles | أبي، أرجوك ألّا تحوّل هذا الإزدحام ذو الثلاث ساعات إلى خبرة تعليمية. |
Ve tecrüben olmadan TV de yayınlanan şovlara çıkamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تدخل إلى عرض تليفزيونى هكذا بدون خبرة |
Öyleyse adli tecrübeniz yok daha çok akademisyensiniz | Open Subtitles | إذن فليسَ لديكِ أى صفة شرعية أو خبرة ميدانية بهذا المجال , لنقل أكاديمية ليسَ أكثر |
Ayrıca her ikisi de kesindir. Tamam, ama buna ek olarak, sese dayalı testler uzman değillerdir. | TED | وكلاهما دقيق على حد السواء. حسناً، ولكن بالإضافة إلى ذلك الاختبارات المستندة إلى صوت لاتحتاج إلى خبرة. |
Nazik, şefkatli ve kesinlikle şu an çıktığım orospudan daha tecrübesiz. | Open Subtitles | و هي بالتأكيد أقبل خبرة من هذه العاهرة التي أواعدها الآن |
insan genomunun büyük bir geliştiricisi olacağınızı söylüyorsanız, insan genomu nedir bilmeniz iyi olur. Yani, alanında uzmanlık sahibi olmanızı istiyorum. | TED | المطور العظيم لخريطة الجين البشري فمن الحري بك أن تعرف ما هو الجين البشري. أعني , أريدك أن تمتلك خبرة بالمجال المعني. |
Olağanüstü bilimsel tecrübeleri olan dev mali kaynakları olan buna cüret edecek kadar sapık ve tuhaf biri? | Open Subtitles | شخص لديه خبرة تقنية عالية جداً مصادر مالية هائلة شخص منحرف وغريب الاطوار بما فيه الكفاية ليأتى بمثل هذه الفكرة |
Şu anki seçmenlerimiz ve siyasetçilerimizin çoğu bunlar hakkında kişisel bir tecrübeye sahip değiller, ama milyonlarca ihtiyar Amerikalı sahip. | TED | معظم المصوتين والسياسيين الحاليين ليست لديهم أية خبرة شخصية في تلك الأمور، ولكن يمتلكها الملايين من مسني أمريكا. |