"خرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sabote
        
    • berbat
        
    • mahveden
        
    • mahvoldu
        
    • Harap
        
    • mahvettin
        
    • mahvetmiş
        
    • etti
        
    • yıktı
        
    • bozdu
        
    Bunu Cameron'ın mı yoksa Sadler'ın mı sabote ettiğini biliyor olamazsın, değil mi? Open Subtitles أنت لن يحدث لمعرفة ما إذا كان اه كاميرون أو سادلر خرب ذلك؟
    Danışmanının arabasını berbat etmiş. Birlikte sinemaya gidiyorlarmış. Open Subtitles لقد خرب سيارة مراقبه كانا في طريقهما إلى مشاهدة فيلم
    Yapma, eğer senin partini mahveden birileri varsa o da bizim çocuklardı ve bu da benim hatam. Open Subtitles إن كان أحد قد خرب الحفلة فهم أصدقائي وأنا المسؤول عن الخطأ
    Bu şey haberler için bir şova dönüştüğü anda mahvoldu. Open Subtitles الأمر خرب برمته منذ لحظة ظهورنا على رجال الصحافة
    Karaciğerini Harap etmiş olabilir. Sentez fonksiyonunu yitirmiş olabilir. Open Subtitles قد يكون خرب كبدها فتخسر الوظيفة التركيبية
    5,000 $'lık Beluga'yı mahvettin! Open Subtitles كافيار بقيمة 5000 دولار، خرب
    Biri pastanı mahvetmiş ve o düşüncesizin kim olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles شخص ما خرب كعكتك ، و أريد أن أعرف من هو هذا الطائش
    10. yaş günümde mumlardan korktuğu için pastamı alaşağı etti. Open Subtitles لقد خرب كعكت عيد ميلادي العاشر لأنه كان خائفاً من الشموع
    Bu sadece kabini sabote etmesiyle ilgili değil. Open Subtitles هذا ليس فقط عن احتمال أنه خرب الحاجز الهوائي
    Saray jeneratörünü sabote etti. Tamamen korumasızız! Open Subtitles لقد خرب المولد العام نحن الان بلا درع
    Telsiz odanızı sabote eden kişi odur. Open Subtitles هذا الرجل الذي خرب غرفة الإتصالات
    Nefret bol da umarım ikiniz arasındaki her şeyi berbat etmemişsindir. Open Subtitles هناك الكثير من الكره لكن أملي أنه لم يحصل خرب كل شيئ بينكما
    Bunu yapıyorum çünkü kızmaya hakkı olan tek kişi sensin ve bilmelisin ki her şeyi berbat eden kişi sen değilsin. Open Subtitles اعمل هذا لانك يجب ان تعلمي انه ليس انت من خرب كل شيء بل انا
    Bilirsin, o şerefsizi yakalamaya şu kadar yaklaşmıştım ki, adamlarınız her şeyi berbat etti. Open Subtitles أتعلم , لقد كنت قريب من وضع يدي على ذلك الحقير حتى خرب رجالك الأمر عليَّ
    Benimle bir şey yapmak istemedi çünkü, onun son üç yılını mahveden kadının kızıyım ve o da küllerini birleştirmeye çalışıyor. Open Subtitles انه لا يريد أي شي له علاقة بي لأنني ابنة الشخص الذي خرب حياته خلال السنوات الثلاث الماضية
    Senin aksine, Quinn, her şeyi tamamen mahveden, kendi sefaletini bile... Open Subtitles ليس مثلك ياكوين , الشخص الذي خرب كل شئ طبعاً
    Hayatinı mahveden eski erkek arkadaşın orada olacak. Open Subtitles حبيبك السابق الذي خرب حياتك اللعينة سيكون هناك
    Kötü biri değil. Tek yanlış yaptı ve hayatı mahvoldu. Open Subtitles هو ليس رجل سيىء،إرتكب خطأ واحد خرب كلّ حياته
    Öğrenmemesi gerekiyordu öğrenmesini istemiyordum, her şey mahvoldu. Open Subtitles لمّ أودّها أنّ تعلم ذلك ، الآن خرب كلّ شيء.
    Orsa yakınlarında Harap bir sayfiye evi. Open Subtitles شاليهٍ خرب في منطقة معزولة قرب "أورسا".
    Hayatımı mahvettin,ben de seninkini mahvedeceğim. Open Subtitles -لقد خرب حياتى سوف أخرب حياتك اللعينه
    İntikam istemesine kimse şaşmaz. Bu suçlama hayatını mahvetmiş. Open Subtitles لا عجب أنه يريد الإنتقام ذلك الإتهام خرب حياته
    Kim bu odayı yıktı? Open Subtitles من اللذي خرب هذه الغرفة؟
    Öyle sanıyorum ki yanıma gelebilmek adına veri sunucumu birkaç kere bozdu. Open Subtitles أظنه خرب السيرفر عدة مرات فقط ليمر لزيارتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more