Sınıfta çok başarılısın ve senin için çok özel bir öğretmen buldum. | Open Subtitles | كنت تريد هذا من قبل في الفصول الدراسية إنه يعطي دروساً خصوصية. |
Sadece anal yapmaktan hoşlanan ikizlerden de mi daha özel? | Open Subtitles | أكثر خصوصية من التوأمين اللتان تريدان المضاجعة من الخلف فقط؟ |
Sosyal medyayı özel yaşamında kullanıyordu. | TED | لقد كان يستخدم الشبكات الإجتماعية في خصوصية. |
Eğer şurada bir duvar olsaydı, hiçbir mahremiyet sorunu olmazdı. | Open Subtitles | لن تكون هناك مشكلة خصوصية لو كان حائط.. هنا.. تماماً. |
Hasta gizliliğini korumak için merkezi bir veri tabanı yok. | Open Subtitles | لحماية خصوصية المرضى لا توجد قاعدة بيانات مركزية |
Ancak iş yerinde daha fazla özel alana, daha fazla özgürlüğe ve daha fazla özerkliğe ihtiyacımız var. Okullar da aynı şekilde. | TED | ولكن نحتاج حقا حرية أكثر و خصوصية أكثر وتفرد أكثر في العمل. وذات الأمر في المدارس. |
Ne yazık ki, bu durumun özel istisnaları var gibi görünüyor. | TED | لسؤ الحظ, يبدو ان هناك إستثناءآت ذات خصوصية معينة. |
Sana dostça bir tavsiyede bulunmama izin verirsen, bunu şimdi özel olarak yap, daha haysiyetli bir biçimde. | Open Subtitles | إذا سمحتى لى أن أسدى لك نصيحة ودية ، افعلى ذلك الآن فى خصوصية إنه أكثر كرامة |
Aslında bu fedakarlık anatominin daha özel bir kısmında oluyor. | Open Subtitles | للأسف ، فى الواقع لقد تبين أن التضحية لشئ أكثر خصوصية فى تشريح الإنسان |
Kışladakiler, yanlarında uyuyan adamın özel hayatını kendi özel hayatları gibi korurlar. | Open Subtitles | إنهم يحرسون خصوصية الجار كما لو كانت خصوصيتهم |
Bu kamusal alan gibi daha özel bir yer biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف مكانا اكثر خصوصية من هذه الساحة العامة ؟ |
Hoşuma gitmiyor! Hiç özel hayatım yok. | Open Subtitles | لا أطيق هذا الحال لا أحب العيش بدون خصوصية |
Bu, gözlerden uzak sekiz koydan biri. Size mahremiyetin içinde mahremiyet sağlıyor. | Open Subtitles | هذه ليست سوى ثماني خلجان صغيرة منفصلة تقدم لك خصوصيةً لمن خصوصية |
Üyelerinin gizliliğini korumak için yasal yoldan savaşa geçeceklerdir. | Open Subtitles | لديهم أنظمة للدفاع عن أي محاولة لإختراق خصوصية أعضائهم |
Onu uygulamaya hazırlıyorlar, ben de onları biraz yalnız bırakayım dedim. | Open Subtitles | ..انهم يجهزونها , لذا ظننت أن أن أعطيها خصوصية بعض الشيء |
Ben James Stamphill ve bana söyleyeceğiniz her şey avukat - müvekkil gizlilik ilişkisi kurallarına göre aramızda kalacak. | Open Subtitles | انا جيمس ستامفيل واى شئ ستخبرنى بة سيتم حمايتة تبعاً لقواعد خصوصية علاقة المحامى بالموكل لذا تمتع بحرية كاملة |
Doktor-hasta gizliliği ve ne olursa olsun kendisi bu şehre yardım etti. | Open Subtitles | إنّها خصوصية المريض مع الطبيب. وفي مطلق الأحوال، إنها ساعدت هذه المدينة. |
Yani, bir hacker teşkilatlanmasının daha gizli olacağını düşünmüştüm sanırım. | Open Subtitles | أجل، حسبت أن منظمة قرصنة سريّة ستكون أكثر خصوصية قليلًا. |
Doktor-hasta mahremiyeti demek burada anlattığınız her şeyin burada kalacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | خصوصية الطبيب مع مريضه تعني أنّ ما تُشارك به معي يبقى معي |
- Yok. Bugün biraz daha mahrem takılma taraftarıyım. | Open Subtitles | إن مزاجي على شيء . أكثر خصوصية هذه الليلة |
Öncelikle bana heyecan veren şey, uçmanın biraz daha kişisel olacak olması. | TED | لشيء واحد، وهو الذي جعلني أتحمّس، أن رحلات الطيران ستصبح أكثر خصوصية. |
Eğer şuanda telefon açıp Rebecca'yı aramıyorsam bunun sebebi toplantıların gizliliğine duyduğum saygıdır. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يمنعني من الاتصال الآن هو أني أحترم خصوصية هذة الاجتماعات |
İki taraftan da okyanus manzarası var ve çok sakin bir yer. | Open Subtitles | لديك المحيط على الجانبين, وبه خصوصية تامة |
Sanırım yeni gizli sevgilimin mahremiyetine saygı duyacağım. | Open Subtitles | اعتقد انني سأحترم خصوصية صديقي السري الجديد |
Bu konuşmayı şöyle daha tenha bir yerde yapsak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أخذنا هذه المحادثة إلى مكان أكثر خصوصية ؟ |
Benden CIA kaynaklarını didikleyerek, bir kadının özeline girip,Casey'nin geçmişini araştırmamı istiyorsun. | Open Subtitles | تريدني ان اذهب من وراء كايسي بحثاً في مصادر السي اي اه واتعدى على خصوصية هذه الرأه |