Her şey Senin hatan haline gelmeden bunu çözmeliyiz. | Open Subtitles | من الأفضل أن نحل هذه الجريمة قبل أن يتحول كل شيء ليصبح خطأكَ |
Biliyor musun, hiç mesele değil çünkü annenin gözünde hepsi Senin hatan olacak. | Open Subtitles | أو تعلم، في الحقيقة هذا لا يهمُّ، لأنّهُ في أعين أمّكُ، إنّه خطأكَ بالكامل. |
İşte bu yüzden tuhaf davranıyordu. Senin hatan. | Open Subtitles | لهذا كانَ يتصرف بجنون إنهُ خطأكَ |
Sana ihanet ettiler. Senin hatan değildi. | Open Subtitles | هم خانوك هذا لم يكن خطأكَ |
Kendini kötü hissettiğini biliyorum ama bu senin suçun değildi. | Open Subtitles | أنظر، أعلم أنكَ مستاء، لكن ما حدث ليس خطأكَ. |
Bunun Senin hatan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ ان هذا كانَ خطأكَ |
Senin hatan değil. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ خطأكَ |
Senin hatan değil. | Open Subtitles | إنهُ ليسَ خطأكَ |
Senin hatan olmadığı belli. | Open Subtitles | و من الواضحِ أنه ليس خطأكَ. |
Senin hatan değildi-- olanlar. | Open Subtitles | لم يكن خطأكَ... ما حَدث. |
Senin hatan bizi Jane'i susturmaya zorladı. | Open Subtitles | (خطأكَ أجبرنا على إسكاتِ (جاين |
Senin hatan değil. | Open Subtitles | هذا ليس خطأكَ. |
Alaric, bu Senin hatan değil. | Open Subtitles | (آلريك)، هذا ليس خطأكَ. |
- Senin hatan değil. | Open Subtitles | -هذا ليس خطأكَ . |
Bu senin suçun. Evrak çantası alamazsın. | Open Subtitles | هذا هو خطأكَ, من المستحيل أن تحصل على حقيبة |
Bir tedavi bulamadığın için üzüldüğünü biliyorum ama bu senin suçun değil. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّك محبطٌ لعدم ...تمكنكَ من إيجاد علاج و لكنّ هذا ليس خطأكَ |
- Özür dilerim. - Sanırım hepsi senin suçun değil. | Open Subtitles | أنا آسفٌ - أفترض بانّه ليس خطأكَ بالكامل - |