"خطابات" - Translation from Arabic to Turkish

    • mektup
        
    • mektuplar
        
    • mektupları
        
    • konuşma
        
    • mektubu
        
    • mektuplarını
        
    • konuşmalar
        
    • mektupların
        
    • konuşmalarını
        
    • konuşmaları
        
    • mektuplarına
        
    • mektuplarından
        
    • söylemlerinden
        
    • tartışan ve
        
    Belki ona aşağı yukarı on sayfalık bir mektup yazmış olabilirim. Open Subtitles ولربما قد قمت بكتابة سبعة أو عشرة خطابات بها مسافات كبيرة
    Yaşamımızda mektup yazma ve email değişimi olamaz mı? TED لماذا لا نستطيع كتابة خطابات وتبادل البريد الإلكتروني في حياتنا؟
    Ona mektuplar vermek istemiş. Açıkça suçsuz olduğunu kanıtlayacak mektuplar. Open Subtitles اراد أن يعطها خطابات والتى يبدو أنها تثبت أنها بريئة
    Bütün gazetelere kendi hakkında mektuplar yazarak, meşhur oluyor kahraman gibi davranıyor. Open Subtitles إنه يزداد شهـرة، يكتب خطابات عن نفسـة للصحف، يتصرف كنـوع من الأبطال،
    Hatta bazıları, yakınlarının organlarını alan insanlardan, teşekkür mektupları almış. TED حتى بعضهم قد تلقّى خطابات من الذين حصلوا على أعضاء أحبابهم، ليقولوا لهم شكرًا لكم
    Harika bir guacamole sosu ve etkileyici bir konuşma vardı. Open Subtitles لقد كان يصنع أطعمة نباتية لذيذة وكان يلقي خطابات رائعة
    Gitmeden önce birkaç tavsiye mektubu toplamamın iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles لقد نويت ان احصل على بعض خطابات التوصية قبل ذهابى
    Protesto edebilirsiniz, mektup yazabilirsiniz, bağışta bulunabilir ve bir amaç uğruna gönüllü olabilirsiniz, sanatla, edebiyatla uğraşabilirsiniz, şiir ve müzik yazabilirsiniz, insanlara yardımcı bir topluluk oluşturabilir ve bu hunharlıkları engelleyebilirsiniz. TED يمكن أن تحتج، تكتب خطابات للمحررين، أن تتبرع أو تتطوع لقضايا مجتمعية، أن تبتكر فناً أو تُبدع أدباً، تبتكر شعراً وموسيقى، مجتمع يهتم ببعضه البعض ولا يسمح بحدوث تلك الأعمال الوحشية.
    mektup filan olmadığını, aklımı kaçırdığımı söyledi! Open Subtitles لقد قال انهخ لا يوجد اى خطابات, وقال اننى سوف افقد عقلى
    Ciddi mektuplar istemiyordum... ..ama hiç mektup almamaya yeğdir. Open Subtitles لم أرد خطابات جدية ولكنى كنت أفضل عدم وجود خطابات على الاطلاق
    Birçoğu ailelerine mektup yazarak arkadaşlarına verdi. Böylelikle onlar bu mektupları, sahiplerine ulaştırabilecekti. Bir tür elveda mektubuydu. Open Subtitles بعض الجنود صغيرى السن كتبوا خطابات وداع لأبائهم وسلموها لأصدقائهم فى حال ما لم يعودوا
    Hastaneden çıktıktan sonra... beni buldu ve... bana mektuplar gönderdi, benim evime geldi. Open Subtitles إنها خرجت من المستشفى وجائت إلى مدينتي وأرسلت لي خطابات وجائت إلى بيتي
    mektuplar yazmaya, politikacıların ofislerine mailler göndermeye başladı. TED بدأت بكتابة خطابات. وتراسل مكاتب الساسة.
    Ölü bir kızdan Amerika'daki kızkardeşine gönderilen mektuplar. Open Subtitles خطابات من الفتاة القتيلة الى اختها فى امريكا
    Bir aldatma olayını bilmek ile boğazına tıkanmış aşk mektupları bulmak arasında büyük bir fark vardır. Open Subtitles هُناك إختلاف كبير بين معرفة وجود ،علاقة غرامية غير شرعية . و أن يكون لديك خطابات حب مخفية
    Bugün, dünyanın en büyük şirketlerinden birinde yetkili bir konuşma yazarıyım. TED حسنًا، اليوم أنا كاتبة خطابات تنفيذية لواحدة من أكبر الشركات في العالم.
    Tıpkı şu seri katillere aşk mektubu yazan kadınlar gibi... Open Subtitles مثل هذه المرأه التى ترسل خطابات حب إلى قاتل متسلسل
    Çocukların Tanrı'ya mektuplarını çöplüğe götürüyorum. Open Subtitles إنني ذاهب إلى ساحة النفايات لأتخلص من خطابات الأطفال هذه
    Yani bugünkü gibi konuşmalar, röportajlar, toplantılar boyunca amacımız takıma mümkün olduğu kadar çok insanı katmak. TED لذا وعبر خطابات كهذه اليوم وعبر المقابلات واللقاءات سنجيش اكبر عدد ممكن من الناس في الفريق
    Lehte mektupların çoğu, asker ailelerinden. Open Subtitles ولكن خطابات المؤييدن كانت من الأقرباء والجنود
    Peki ya bu yapay zekâ ağına Başkan Trump'ın tüm konuşmalarını göstersek? TED وماذا لو عرضنا لشبكة التعلم العميق جميع خطابات الرئيس ترامب؟
    Yapma, tüm konuşmaları 30 dakikada yazdın. Open Subtitles بحقكِ لقد كتبتِ خطابات أطول من ذلك في 30 دقيقة
    Bu seyahatin masraflarına ve kredi mektuplarına yetecek bir miktar. Open Subtitles حسنا، لنقل، بالإضافة إلي ما يكفي لهذه الرحلة، زائدا خطابات الإثمان
    Tehdit mektuplarından birinde bir iz buldum. Open Subtitles وجدت اثر توقيع على واحد من خطابات التهديد
    Sizi bilemem ama ben kendi adıma insanları ötekileştiren nefret söylemlerinden bıktım usandım artık. Open Subtitles لا أعرف بشأنكم، ولكنني شخصيا قد سئمت ومللت من خطابات الكراهية التي تهمش الآخرين
    Şimdi, çatışmanın faydaları hakkında tartışan ve uzlaşma için problem yaratan bir avukat hakkında şüpheleriniz olabilir, fakat aynı zamanda nitelikli bir arabulucuyum ve bu günlerde zamanımı etik hakkında ücretsiz konuşmalar yaparak geçiriyorum. TED الآن، قد تكونون متشككين نوعاً ما في محامي يجادل في فوائد الصراع وخلق مشاكل للتسوية ولكن تم تأهيلي أيضاً كوسيط، وهذه الأيام، أقضي وقتي أقدّم خطابات عن الأخلاق مجاناً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more