"خطاياه" - Translation from Arabic to Turkish

    • günahları
        
    • günahlarını
        
    • günahlarının
        
    • günah
        
    • kefaret
        
    • günahlarından
        
    Biri öldükten sonra onun üzerindeki günahları alır böylece ölenler huzur içinde yatabilirler. Open Subtitles عندما يموت الشخص منا يقوم بتحمل خطاياه عنه ويرقد الميت في سلام
    Ama Umutlu İsa'nın tüm günahları affettiğini hatırladı. Tüm günahları gidecekti ve yeni bir insan olacaktı! Open Subtitles لكن تذكر الراجي أن يسوع جعل كل الأشياء جديدة وأن خطاياه قد غسّلها وعرف أنه خليقة جديدة
    günahlarını telafi etme şansı olamadı, ama olsun isterdi. Open Subtitles انه لم يحصل على فرصة للتكفير عن خطاياه , سيكفر عن خطاياه لو اتيحة له الفرصة
    İnsani zaafları yüzünden işlediği günahlarını bağışla. Open Subtitles اغفر له خطاياه التي ارتكبها عن ضعف طبيعته البشرية
    Peder McCourt'un günahlarının bedelini ödeyeceğini haykırıyordu. Open Subtitles لقد كان يصرخ بأن الأب ماك كورت سيدفع ثمن خطاياه
    Vietnam'daki günahlarının bedelini ödemek istediğini söylüyor. Open Subtitles يقول إنه يريد التكفير عن خطاياه في فييتنام
    İblisi kovmak için, günah işlediği yere dönmek istedi. Open Subtitles أراد العودة إلى مكان خطاياه لطرد الشيطان
    Tanrı'nın tek oğlu, onun günahları için öldü ama "iyi bir zaman değil" demek. Open Subtitles إبن الرب الأوحد الذي مات جراء خطاياه ولكن الوقت غير مناسب
    günahları için kefaret öderken korkusuz ölmek istiyor. Open Subtitles أنه يريد أن يموت بدون خوف. للتكفير عن خطاياه.
    Tüm melekler günahları ne olursa olsun bana katılıp cennete geri dönebilirler. Open Subtitles كل ملاك، مهما كانت خطاياه. لو ينضم إلي سيمكنه العودة للسماء.
    günahları yüzünden kendisine benden daha çok işkence etti. Onun mutlu olmasını isterdim. Open Subtitles عذّب نفسه على خطاياه أكثر ممّا كنت لأفعل وتمنّيت له السعادة
    Bizimle kumsalda buluşan herkes, aramıza kabul edilecek ismi bu defterden silinecek, kardeşlerine karşı günahları affedilecek. Open Subtitles أي رجل يقابلنا على الشاطئ سنقبل بعودته للمجموعة اسمه سيحذف من هذا الكتاب وستغفر خطاياه ضد إخوانه
    günahlarını telafi etmek için güzel bir şekilde korkmadan ölmek istiyor. Open Subtitles أنه يريد أن يموت بدون خوف. للتكفير عن خطاياه.
    - Bir arkadaşımızın günah itirafını dinleyip günahlarını affetmeni istiyoruz. Open Subtitles ماذا تريدون ؟ نريدك ان تستمع لاعتراف لصديق لنا وبعدها حرره من خطاياه
    Evet, eğer adam onların günahlarını kendi günahı gibi kabullenirse ölenler öbür dünyaya gidebilir. Open Subtitles أجل، فحين ينتقل الميت للحياة الآخرة، فإذا بذلك الرجل يحمل خطاياه عنه.
    Ölümcül hastalık tanısı konduğunda Tony, insanlar günahlarını telafi etme arzusuna kapılırlar. Open Subtitles عندما يُشخص المرأ بمرض مميت يا (طوني)، فسيميل للحرص على تكفير خطاياه.
    Onun merhametine sığınmak için günahlarını anlat. Open Subtitles يعلمك لتعرفي خطاياه وتثقي برحمته
    Şimdi de ölecek ve beni yalnız bırakacak günahlarının utancıyla. Tanrım... ona merhamet göstersin. Open Subtitles سيموت الآن ويتركني مع عار خطاياه ربّاه...
    Onun günahlarının bedelini sen ödeyeceksin Joe. Open Subtitles سوف تدفع ثمن خطاياه
    Giderken de Jared'in günahlarının bedelini ödeyeceğinden söz ediyordu. Open Subtitles أجل، وقبل أن يرحل، أخذ يثرثر عن ضرورة أن يدفع.. (جاريد) ثمن خطاياه.
    Hacıların hayatta yaptıkları kötülükler için kefaret ödeme arzusunu sembolize ediyorlar. Open Subtitles فهي توحي برغبتها في التكفير عمّا ارتكبته من شر مثلما يفعل الشخص المكفر عن خطاياه في حياته
    Ardından dünyayı günahlarından arındırmak üzere bu hapishaneden serbest bırakılacağız. Open Subtitles وعندئذٍ سنغدوا أحرارًا من هذا السجن لنطهّر العالم من خطاياه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more