Hayatımın bu noktasında... böyle acıklı ve tehlikeli bir şeye karışmamın hiç alemi yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن أتورط بأي أمر معذب أو خطير في هذة المرحلة من حياتي |
Bu aralar tehlikeli bir yırtıcı hayvan çevrede geziyor. | Open Subtitles | في الوقت الراهن, يتجول حيوان مفترس خطير في البلدة حرّاً |
Sonuçta adam tehlikeli bir suçlu ve birisi sana zarar verirse buna dayanamam. | Open Subtitles | فهو مُجرم خطير في الأخير، ولن أستطيع التحمّل لو آذاكِ أحد. |
Dışarıya çok çıkman çok tehlikeli. - Lütfen benim de... | Open Subtitles | .وحتى رجال با يبحثون عنا ، الوضع خطير في الخارج |
- Petrograd çok tehlikeli oldu denizciler ile işçiler ayaklanmış. | Open Subtitles | -أن الوضع خطير في "بيتروقراد ".. الجنود والعمّال تمردوا |
Bu özelliği eklememizin tek nedeni, insan sürücülerin T-port tarafından bırakılan güvenlik açığına tehlikeli bir şekilde karışmaları. | Open Subtitles | وقف التربح هنا. السبب الوحيد الذي أضاف أن ميزة لأن السائقين الإنسان أبقى دمج خطير في الفجوة آمنة |
Yani, bir çocuğu tehlikeli bir narkotik suçluya tanıklık etmesi için kullanmak? | Open Subtitles | أقصد استخدام قاصر للتعرف على مشبوه خطير في تجارة المخدرات |
tehlikeli bir dünyada, tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz. Dünyada gerçekten çok kötü adamlar var. | TED | نحن نعيش في زمن خطير في عالم خطر، وهناك ناس سيئة فعلاً . |
Sovyetler Birliği'nde bu tehlikeli bir şeydir. | Open Subtitles | وهو شيء خطير في الاتحاد السوفيتي |
Ve bu işlerde bu tehlikeli bir şeydir. | Open Subtitles | و التمسك بهذه الصفة أمر خطير في عمله |
Çekirdekte tehlikeli bir enerji artışı okuyorum. | Open Subtitles | اقرأ ارتفاع خطير في مصدر طاقة القاعدة |
Savaş alanındaki bir askerin aklından düşmanın ellerine tehlikeli bir silahı teslim etmek asla geçmez. | Open Subtitles | "الجندي في المعركة لن يحلم أبدا" "أن يتعمد وضع سلاح خطير" "في أيدي الأعداء". |
Bu da tehlikeli bir şey çünkü deprem olursa kablo kopar. | Open Subtitles | وهذا خطير في حال حصول هزة أرضية ينقطع |
Yada kurt veya tehlikeli bir hayvan? | Open Subtitles | ذئاب , أو أي شيء خطير في الخارج؟ |
İki cinayet, tehlikeli bir adam söz konusu ve onu bir ajan mı durdurmaya çalışıyor? | Open Subtitles | جريمتان، رجلٌ خطير في (نيويورك) وعميلٌ واحد، يحاول إيقاف قاتل؟ |
Hayalet Sürücüleri'nin kampında tehlikeli bir hastalık baş göstermiş. | Open Subtitles | وباء خطير في مخيم الراكبون الروح \". |
Bu bölgede tehlikeli bir suçlu var. | Open Subtitles | هناك مجرم خطير في هذه المنطقة |
Bunun provalarda çok tehlikeli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | و قد قلت له أن إستخدامه خطير في البروفات |
- Petrograd çok tehlikeli oldu denizciler ile işçiler ayaklanmış. | Open Subtitles | -كيرنسكاي) إستدعاني) -أن الوضع خطير في "بيتروقراد ".. الجنود والعمّال تمردوا |