Teğmen, kahramanca ateş hattına girip Çin mahallesini bombalayan saldırganları adalet önüne çıkarmıştır. | Open Subtitles | المساعد في الشجاعة على خط النار ولتقديمه للعدالة هؤلاء المسؤولين عن تفجيرات الحي الصيني |
Onların hayatını ateş hattına atabilir misin? | Open Subtitles | انت ترغب فى ان تضيع حياتهم على خط النار ؟ |
Şimdi tam olmaları gereken yerdeler ama bu sefer de ateş hattında kaldılar. | Open Subtitles | الآن هم في المكان الذي يحتاجون الوجود به، لكنه يضعهم مباشرة في خط النار. |
Yanmak istemiyorsan ateş hattının dışında dur. | Open Subtitles | ابقى بعيدا عن خط النار إذا كنت لا تريد أن تحرق نفسك |
Hayır, bence ateş hattından çekilmeni istemesi çok hoş. | Open Subtitles | لا, أظن من اللطف أنه يريد إبعادكِ عن خط النار. |
Tel örgülere ihtiyacımız yok. Çünkü ateş hattımız var. | Open Subtitles | لا نحتاج للسياج لأنه لدينا خط النار |
Çünkü ateş hattındasın. | Open Subtitles | لأنك تَعْرفُ، أنك ستكون على خط النار |
Ne yazık ki,... bazen hedefin orada olmasını sağlamak... için kendinizin de ateş hattına girmeniz gerekir. | Open Subtitles | للأسف هنالك اوقات عندما تكون الطريقه الوحيده لوضع هدفك على خط النار ان تكون انت هناك بنفسك |
Silahına yeteri kadar hızla ulaşamadı ve ateş hattına daldı. | Open Subtitles | لم يستطيع الحصول على سلاحه فى الوقت المناسب لذا ألقا بنفسه فى خط النار |
Küstah bir Alman bozuntusu ateş hattına girdi. | Open Subtitles | إنّها فقط الغطرسة الحقيرة السخيفة --مثلك في خط النار. |
Kaşla göz arasında evi düşündüm ve gökyüzüne şöyle bir baktım sonra da direkt ateş hattına. | Open Subtitles | -خلال ومضة سريعة.. فكرت في الوطن وأخذت لمحة عن الجنة.. -ثم مباشرة إلى خط النار. |
Bay Waters, direk olarak ateş hattında olan askeri bir üste görevlendirilmek için işe alındı ki, diğer her asker gibi sorumluluklardan aynı derecede yararlanmalarına izin verildi. | Open Subtitles | سوف يُرسل السيد واترز إلى قاعدة عسكرية تحت خط النار مباشرةً وهذا هو السبب في منحه |
Artık ateş hattında olmayabilirim ama hala şehrimi seviyorum. | Open Subtitles | لم أعد على خط النار الآن لكنها تظل مدينتي التي احبها |
- Evet, ateş hattında. | Open Subtitles | أجل, "في خط النار" |
Şu an ateş hattının içindesiniz. | Open Subtitles | أنت الآن في داخل خط النار هذا |
Siz mahkûmlar şu anda ateş hattının içindesiniz. | Open Subtitles | أنتم الآن داخل خط النار هذا |
Bunu Tony Gray'e havale edeceğiz. Biz ateş hattının dışında kalacağız. | Open Subtitles | نسلّمها لـ(توني غراي) و نُبقي أنفسنا بعيدين عن خط النار |
Bu da harekatın nerede gerçekleşeceğini ve kendinizi ateş hattından nasıl çekeceğinizi kavramanıza bağlıdır. | Open Subtitles | ولتحقيق ذلك يجب عليك أن تدرك من أين سيأتي منقذوك وتحاول بقدر الإمكان الإبتعاد عن خط النار |
Sen de Amerikan Başkanı'ymışım gibi beni ateş hattından çekip aldın. | Open Subtitles | و كنت أخذت لي للخروج من خط النار وكأني كنت الشراب . |
ateş hattından geçerek anne. | Open Subtitles | لأقطع خط النار |
İhtiyacımız yoktur. Çünkü ateş hattımız vardır. | Open Subtitles | نحن لا نحتاجه لدينا خط النار |
- Şu anda tam olarak ateş hattındasın. | Open Subtitles | - أنت في خط النار تماما. |