"خلاصة القول" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sonuç olarak
        
    • İşin özü
        
    • Kısacası
        
    • Uzun lafın kısası
        
    • Özetle
        
    • dip noktada
        
    • alıcı noktası
        
    Sonuç olarak kişisel sınırlar konusunda iyi değilsin. Komik bir şey mi var? Open Subtitles خلاصة القول أنت حقا سيء فيما يخص الحدود الشخصيه هل هناك شيئا مضحك؟
    Sonuç olarak, birileri zarar görmeden neler olduğunu çözeceğiz. Open Subtitles خلاصة القول , علينا معرفة ما يجري قبل أن يتأذى شخص آخر.
    İşin özü, kimse seni ele vermeyecek, tamam mı? Open Subtitles خلاصة القول لا يوجد أحد هنا سيشي بك , حسناً. ؟
    - Kısacası gemide salgın yokmuş. Open Subtitles حسنا، خلاصة القول أنّه لم يكن هناك إنتشار للمرض على متن السفينة.
    Uzun lafın kısası, teklifimi kabul ettirmem gerekiyor ve bunu hemen yaptırmam gerekiyor. Open Subtitles سنرى. خلاصة القول هي، إنّني بحاجة لدفع اقتراحي قُدماً،
    Özetle Zodiac modern zamanların en iyi belgelenen çözülmemiş seri katil vakası. Open Subtitles خلاصة القول هو ان زودياك هو الافضل توثقيا كقاتل متسلسل لم يتم كشفه فى العصر الحديث
    Sonuç olarak, sizlerin şişko ve çevik birine ihtiyacınız var. Open Subtitles خلاصة القول ، أنتم تحتاجون لشاب سمين وذكي
    Sonuç olarak, çözülmemiş bir olay bir yıl önce işlenmiş bir cinayet. ...ayarladığından şüpheleniyor ama ellerinde kanıt yok. Open Subtitles خلاصة القول هو، انها قضية باردة جريمة قتل عمرها عام لم يتم حلها الان، الشرطة تشتبه فى كون الضحية تم اختيارها
    Her neyse Sonuç olarak, manşetten veriyoruz millet. Bu hikâyeyi herkes duyacak. Open Subtitles على أية حال ، خلاصة القول هى أننى اريد العنوانين ، أخرجوا هذه القصه.
    Sonuç olarak, içeri girdiğinizde sahip olacağınız tek silah sıcak bir gülümsemedir. Open Subtitles خلاصة القول أنه في الوقت الذي تكون به في الداخل فكل شيء يمكنك التسلح به هو ابتسامة جميلة
    Sonuç olarak bir şeyler elde etmek için en az ne yapmam lazım? Open Subtitles اذن في خلاصة القول ما الذي افعله في المطلق لأملك بعضها؟
    Yok, hayır, işin özü bu olayı sebep olmanızdan ötürü sizin yardımınız olmadan o kişiyi kendim bulacağım. Open Subtitles لا، لا، لا. خلاصة القول هي أنّ بعد ما فعلت، سأجده بنفسي، بدون مساعدتكما.
    İşin özü, yakıldığınızda hiçbir yere gidemezsiniz. Open Subtitles خلاصة القول ما دمت مطرودا فلن تذهب لاي مكان
    İşin özü, yakıldığınızda hiçbir yere gidemezsiniz. Open Subtitles خلاصة القول ما دمت مطرودا فلن تذهب لاي مكان
    Kısacası teknolojiyi kontrol edemezsin. Open Subtitles خلاصة القول أنك لا تستطيع السيطرة على التكنولوجيا
    Kısacası, kumarhanelerle yeterince deneyimliyim. Open Subtitles خلاصة القول... أعرف كيف أدير أموري في الكازينو.
    Uzun lafın kısası, buraya iki ajanımızı bulmak için gönderilmiştim ama şimdi sadece bir tanesini arıyorum. Open Subtitles خلاصة القول , أني أرسلت إلى هنا لإيجاد إثنين من عملائنا و الأن أبحث عن واحدٍ وحسب.
    Uzun lafın kısası, konu Richie'ye gelince Seth'in aralarına ördüğü duvarın bir önemi kalmaz ve bunu yaptığı vakit diğer tarafta tek başına dikiliyor olduğunu görmekten nefret edeceğim. Open Subtitles خلاصة القول متي ياتي ريتشي لا يهم لكن عندما يصلح سيث السياج وعندما ينتهي
    Özetle, bu adamın kim olduğunu bile bilmiyoruz. Open Subtitles خلاصة القول أنّه لا فكرة لدينا عمّن يكون هذا الرجل.
    En dip noktada ise, dışarıda bir yerlerde bir Goa'uld var. Open Subtitles خلاصة القول هي أن هناك جواؤلد فى مكان ما
    Olayın can alıcı noktası başkanın BM'ye gitmesi. Open Subtitles خلاصة القول إن الرئيس ذهب إلى الأمم المتحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more