Rapor için 12 saat daha bekleyeceğim ve Bu süre zarfında ne yaparlar artık, bilmiyorum. | Open Subtitles | ايغو يجب علي انتظار 12 ساعة قبل ارسال تقرير جديد ولا اعرف ماذا سيفعلون خلال ذلك الوقت |
Bu süre zarfında size mümkün olduğunca fazla şey öğreteceğim. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت سأسعلّمكما بكل ما في وسعي. |
O sürede başına bir sürü boktan şey gelebilir. | Open Subtitles | الكير من الأشياء غير الجيدة ممكن أن تحصل خلال ذلك الوقت |
Bu sırada sen... 6 yıllık hükmünü bitiriyordun. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت كنتَ تقضي حكماً لست سنوات |
Bu süre içinde inanılmaz bir insan olan ve beni yaptıklarıyla etkileyen Peter Thum ile tanıştım. | TED | و خلال ذلك الوقت التقيت بانسان استثنائي يدعى بيتر ثام الهمني بافعاله |
O süre boyunca kayıtları kim tutuyormuş bir öğrenin. | Open Subtitles | إكتشف من كان يدير مكتب السجلاّت خلال ذلك الوقت |
Tabiî ki bu zaman zarfında hiç Yeun-hee'den bahsetmedi. | Open Subtitles | هي لم تذكر يون هي خلال ذلك الوقت |
Bu süre içerisinde 17 farklı talip gördüm. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت , لقد رأيت 17 رجل يسألك |
Bu süre zarfında kırmızı ışıktan kaçtık, hız limitini aştık ve ehliyetsiz araba kullandık. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت قد تجاوزنا الإشارة الحمراء، بسرعة زائدة والسائق لا يملك رخصة قيادة. |
Ve Bu süre zarfında, başka bir tane daha yakalayabilir. | Open Subtitles | و قد تصيد خلال ذلك الوقت غيرها |
Bu süre zarfında tuhaf bir şey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت أي شيء غريب خلال ذلك الوقت ؟ |
Ki Bu süre zarfında Alice'nin Wakewood kasabasında kalmasını sağlamalısınız. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت يجب ان تحافظوا على (اليس) في حدود (وايكوود) |
Bu süre zarfında bir çocuk dünyaya getirdi. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت أنجبت ابنك |
O sürede kurbanlara ne yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ما يفعله بضحاياه خلال ذلك الوقت |
Acı çekme ve keyif alma arasında kurduğu ilişkiyi güçlendirmek için muhtemelen Bu sırada mastürbasyon yapıyor. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت غالبا هو يمتع نفسه لكي يستطيع ان يقّوي ارتباطه بين المعاناة و العرفان |
İki saniyeden fazla görüş alanının içinde tutamazsınız bu yüzden Bu süre içinde öldürücü atışı yapmanız gerekir yoksa döner ve sizi haklar. | Open Subtitles | لن تكون قادراً على إبقائه بمدى بصرك أكثر من ثانيتن لذا فيجب أن تطلق النار أولاً خلال ذلك الوقت أو سيستدير ويصيبك |
O süre boyunca kalbi durmak üzereydi. | Open Subtitles | كان تحت عناية شديدة خلال ذلك الوقت. |
Bu süre içerisinde 2000 kişi hayatını kaybetti. | Open Subtitles | خلال ذلك الوقت توفي الفا شخص |
O zamana kadar iki üç bölük daha indirmek hoşuma giderdi. | Open Subtitles | أودّ إرسال فصيلين .أو ثلاثة خلال ذلك الوقت |