O burada çalışırken, erkek arkadaşı da her erkek, kadın ve çocuk gibi peynir almak için gelir. | Open Subtitles | لا ، عندما تعمل هنا خليلها كل رجل وامرأة وطفل يأتي إلى هنا من أجل الجبن |
Artık bunun erkek arkadaşı hakkında olmadığını hissetmeye başladım. | Open Subtitles | لم اشعر أبدأ بأنها تدور حول خليلها مطلقا |
Sadece bir kız için, sevgilisi onun üyelerinden biriyle abisi izlerken seviştiğinde bunu atlatmak zaman alır diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط إفترضت بأنّ الفتاة تحاول أكثر من يومان للتغلّب على حقيقة أن خليلها خانها وأن أخاها الأصغر شاهد ذلك |
- Evet sevgilisiyle kavga etti. - Michael Blake. | Open Subtitles | نعم، كان لديها مشاجرة مع خليلها مايكل بليك |
erkek arkadaşının caddenin karşısında... öldürüldüğünü görünce delirmiş. | Open Subtitles | كيف تخبلت عندما رأت خليلها يقتل عبر الشارع |
Geldiğimizden beri tek yaptığın şey çöp karıştırmak oluyor, kurbanın kız kardeşine laf atıp, erkek arkadaşını yalan şekilde suçluyorsun. | Open Subtitles | كل ما فعلته منذ اتيت تحثت في النفايات تغازلت مع اخت الضحية واتهمت خليلها بشكل خاطئ |
Manyağın birinin sokağın karşısında... sevgilisini doğradığını görmüş. | Open Subtitles | شاهدت خليلها يذبح في الشارع بواسطة معتوه |
Tamam, tamam, yani bu ikisi en iyi arkadaşlar ve o da erkek arkadaşı. | Open Subtitles | حسناً, حسناً, هاتانصديقتانالمفضلتان, و هو خليلها |
Peki, abisi gibi davranan erkek arkadaşı gelip almış. | Open Subtitles | حسنٌ, خليلها مدّعيًا أنه أخاها قام بإخراجها سلفًا. |
erkek arkadaşı bütün okulun önünde yığılıp ölüyor ve kız da hiçbir yerde bulunamıyor. | Open Subtitles | أَعْني، خليلها يَمُوتُ أمام المدرسةِ الكاملةِ، وهي ليس في أي مكان لكي تُوْجَدَ. |
erkek arkadaşı onu taş ötesinin de ötesi biriyle aldattı dostum. | Open Subtitles | لقد خانها خليلها مع أكثر الفتيات جاذبية, يا صاح |
erkek arkadaşı buna tanık olmuş ama İngilizce bilmiyor. | Open Subtitles | وشهد خليلها العمليّة ولكنّه لا يتحدّث الإنجليزيّة |
Bir kadın, erkek arkadaşı yalan söylediği için neden üzülür anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تفهم لمَ المرأة ربّما تنزعج لأنّ خليلها كذب عليها؟ |
sevgilisi midir, nedir bir çeşit kültür ataşesi. | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا كان خليلها يعمل كملحق ثقافي في سفارة. |
Annemin ne zaman erkek bir arkadaşı olsa, o genelde sevgilisi oluyor. | Open Subtitles | حسنا . كلما صادقت أمي رجل هذا يعني بالعادة انه خليلها |
Eski nişanlım, benim arkadaşım olan yeni sevgilisiyle burada olduğu için mi? | Open Subtitles | هل هو كذلك؟ ماذا! فقط لأن خطيبتي السابقة هنا مع خليلها الجديد |
Resepsiyonistin sevgilisiyle kavga ederken kendimi eğlendirecek bir şeyler yapmam gerekti. | Open Subtitles | كان عليّ عمل شيء لتسلية نفسي بينما تتشاجر موظفة استقبالكَ مع خليلها |
erkek arkadaşının ne düşündüğünü ona gösterecek birşey. | Open Subtitles | اي شيء لكي تراه هي لتتعرف حول تفكير خليلها |
Ben yokken erkek arkadaşının gelip çektiğini söyledi. | Open Subtitles | وقالت لي أنّ خليلها سيأتي، وسيأخذ المزيد من المال |
erkek arkadaşını arabayla ezdiği için 5 yıl kasıtsız cinayetten yatmış. | Open Subtitles | دخلت السجن بتهمة القتل الخطأ لمحاولة دهس خليلها |
Sabah aynı nedenden dolayı gelen bir hastam vardı, erkek arkadaşını kontrol için yollamasını söyledim. | Open Subtitles | اتتني مريضة سابقا اليوم مصابة بالبكتريا واخبرتها أن ترسل خليلها للفحص |
Dışarı çıkar, eski sevgilisini görmeye gider onunla sevişir ve sonra buraya gelir. | Open Subtitles | تَخْرجُ، تذْهبُ لرؤية خليلها السابق، وممارسة الجنس معه، ثم تأتي هنا. |
Eski sevgilisinin adresinden bir şey çıkmadı. Adamı gören olmamış. | Open Subtitles | لم يفدنا عنوان خليلها السابق، حتّى الآن، لم يره أحد |
Asansör kameraları, birinin erkek arkadaşıyla iş pişirmek için asansörün dur düğmesine bastığını yakalamış. | Open Subtitles | صوّرت كاميرات المصعد ضيفة وهي تضغط زر التوقف للطوارئ حتّى تداعب خليلها |
Hayır, bence erkek arkadaşına gidelim. Kavga ettiklerini biliyoruz. | Open Subtitles | .كلاّ. أقول أن نعود مُجدداً إلى خليلها .نحن نعلم أنّهما تشاجرا |
Ben onun erkek arkadaşıyım. Ahbap. | Open Subtitles | أنا خليلها يا رجــــل |
- Sevgilisinden ayırabilirsen... - ...kız arkadaşını da getir. | Open Subtitles | أجلب صديقتك إذا تمكنت من خطفها من خليلها. |
O kâfir değil. Eski kayıp vampir bir erkek arkadaş. | Open Subtitles | ليس مارقًا، إنّه مصّاص الدماء خليلها المفقود منذ ردح طويل. |