| Bu etti üç, sevgili dostum... kimyasal açıdan saf bir Şarap içtim. | Open Subtitles | هذة ثالث مرة .... يا صديقى العزيز التى أشرب فيها خمراً نقياً |
| Bugün cenazede biraz ucuz Şarap içmiştim. | Open Subtitles | سابقاً في هذا اليوم تناولت خمراً رخيصاً بالجنازة |
| Şarap mahzeni olan bir evde bu normal. | Open Subtitles | نعم ، أعتقد أن هذا ما يحدث في منـزل مُخزن فيه خمراً |
| Bugün icapçıyım, o yüzden içki içemem. | Open Subtitles | حسناً ، أنا تحت الطلب الليلة ولذلك لا يمكنني أن أشرب خمراً |
| Bara gidersin, bir kızla tanışırsın, bilirsin işte bir kaç içki içersin ona da iki tek ısmarlarsın, biraz güldürürsün. | Open Subtitles | تستطيع أن تذهب إلى حانة وتقابل إحدى الفتيات ، تشربون سويةً اشتري لها خمراً ، اجعلها تضحك |
| Pekin ördeğinin yanına aslında beyaz sauvignon tercih edilir ama Siri kuru üzüm şarabı önerdi. | Open Subtitles | المشروب التقليدي الذي يقدم مع البط المشوي هو خمر العنب الأخضر الفرنسي لكن (سيري) اقترحت أن أقدم خمراً معتقاً |
| Alkolsüz Şarap olmalı çünkü mayalanması için yeterli vakit yoktu. | Open Subtitles | ولم يأتِ على ذكر متجراً للخمور بلا ريب كان المقصود خمراً منزوع الكحول |
| Bizimkilerin başı belada olmalı ve biz de Şarap içip aylaklık yapıyoruz. | Open Subtitles | لابدّ أنّ الرفاق في ورطة ونحن نتسكّع ونشرب خمراً. |
| Ancak eğer pahalı bir Şarap içtiğinize inanıyorsanız, beynin haz ve ödülle ilişkili alanları Yılbaşı ağacı gibi ışıldıyor.Sadece daha fazla haz duyduğunuzu | TED | ولكن ما تبين في الدراسة .. ان من يظن انه يشرب خمراً باهظ الكلفة فان اجزاء الدماغ المختصة بالسعادة و المكافأة تصبح فعالة بصورة واضحة جداً |
| Eleman şampuandan Şarap yapabiliyor. | Open Subtitles | فإنه يستطيع أن يصنع خمراً من الشامبو |
| Zaten fazlasıyla Şarap içtim... | Open Subtitles | لقد احتسيت خمراً كثيراً للتو.. |
| Benim çektiğim acıları Şarap içer gibi içiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتلذذ بألمي كما لو كان خمراً. |
| Şarap koymayın lütfen. | Open Subtitles | لا أريد خمراً من فضلك |
| Hayatımda ağzıma içki vurmadım. Yeğenim bunu sana söyledi. | Open Subtitles | لم أشرب خمراً في حياتي، أخبرك إبن شقيقي بذلك. |
| Şehir merkezinde bir eczaneyi soymuş. İçki ve ilaç çalmış. | Open Subtitles | سرق صيدلية بوسط المدينة واخذ خمراً وحبوب |
| Sıradan biri olsaydın belediye başkanı bana bedava içki yollamazdı. | Open Subtitles | لن يرسل المحافظ خمراً مجانياً إذ كانت معلوماتك متواضعة |
| Düzinelerce, belki de yüzlerce çalışmanın gösterdiği o ki eğer pahalı bir içki içtiğine inanıyorsan, onun tadı sana daha iyi gelecektir. | TED | هناك اليوم مايقارب عشرات وربما مئات الدراسات التي تشير الى هذه النتائج والتي تقول انه ان ظننت انك تشرب خمراً باهظ الكلفة فان طعمه سوف يكون اكثر شهية |
| Onun içine içki koymadığından emin misin? | Open Subtitles | أواثقة أنِك لم تضعي خمراً بها؟ |
| - Sana bir içki ısmarlayabilir miyim? - Hayır. | Open Subtitles | هلاَّ سقيّتكِ خمراً على حسابي؟ |
| Bir parça domuz buduyla bir şişe Malaga şarabı ver. | Open Subtitles | أعطِنا خمراً "وقنّينة "ملقة |