| Ben de derim ki, ortalama bir Amerikalı günde beş saat televizyon izliyor. | TED | ويمكنني أن أخبرك بأن الأمريكي المتوسط يشاهد خمس ساعات من التلفاز في اليوم. |
| Bana sorsalar son 20 yıldır ortalama beş saat derdim | Open Subtitles | ..فى الحقيقة أتحصّل علي خمس ساعات نوم فى العقدين الأخيرين |
| Tam beyin performansı için dokuz saate ihtiyaçları var ve çoğu bir okul gecesinde yalnızca beş saat uyuyorlar. | TED | إنهم بحاجة إلى تسع ساعات لأداء كامل للدماغ، والعديد منهم، وفي ليلة مدرسية، يحصلون على خمس ساعات من النوم فقط. |
| Her gece beş saat ve daha az uyuyorsanız, o zaman yüzde 50 oranda obez olma olasılığınız var. | TED | إن كنت تنام حوالي خمس ساعات أو أقل كل ليلة، فإن احتمال كونك سمينا هو 50 في المئة. |
| Bu yüzden eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak. | TED | اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي. |
| beş saat önce, doğru düzgün sürdürmeye çalıştığımız hayatlarımız vardı. | Open Subtitles | خمس ساعات قبل الآن كنا نعيش حياتنا بكرامة |
| Tren beş saat sonra kalkıyor, her şeyi kafamda deliler gibi ölçüp biçiyorum. | Open Subtitles | القطار سيغادر بعد خمس ساعات و أنا اتأرجح كالمجنون |
| beş saat önce üzüm yedim, istersen bunları paylaşabilirim. | Open Subtitles | تناولت عنبا قبل خمس ساعات من الافضل ان اقتسمه معك |
| Muhtemelen beş saat boyunca araba kullanacağız. Bu bize rahatlama şansı verir. | Open Subtitles | من المحتمل ان تأخذ خمس ساعات بالسيارة وستسنح لنا الفرصة ب.. |
| Kahretsin, daha gün doğumuna beş saat var ve ben osuruklular kralı ile camdan bir kutunun içindeyim. | Open Subtitles | تباً يارجل خمس ساعات حتى بلوغ الفجر حينها يجب أن أكون في الصندوق الزجاجي |
| Bu fırının bir rostoyu pişirmesi sadece beş saat sürüyor. | Open Subtitles | هذا الفرن يحتاج خمس ساعات فقط لإكتمال الشواء |
| - beş saat önce kızın bir motosikletin arkasında gitti ve o zamandır haber yok. | Open Subtitles | خمس ساعات كاملة و إبنتك 000 تركب موتوسيكلاً و لم أسمع عنها أى شىء منذ ذلك الحين |
| beş saat önce Jurgens'in Berlin'de olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | خمس ساعات مضت إكتسبنا مراقبة جورجينس في برلين. |
| beş saat kadar önce erkek arkadaşımdan ayrıldım. | Open Subtitles | أنا انهيت علاقتى مع صديقى منذ خمس ساعات فقط |
| Korumalar dün burada beş saat geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبروني الحراس انك قضيت خمس ساعات هنا بالامس |
| Korumalar dün burada beş saat geçirdiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد اخبروني الحراس انك قضيت خمس ساعات هنا بالامس |
| Diğer yandan, beş saat önce, siyah duman dizisi gibi görünen... bir şey tarafından kuyuya çekilmem de cabası? | Open Subtitles | منذ خمس ساعات كان يسحبني لحفرة شيء ما بدا كعامود من الدخان |
| Diğer yandan, beş saat önce, siyah duman dizisi gibi görünen... bir şey tarafından kuyuya çekilmem de cabası? | Open Subtitles | منذ خمس ساعات كان يسحبني لحفرة شيء ما بدا كعامود من الدخان |
| Buradan kampa beş saatlik yol var. Bir harita çıkardı. | Open Subtitles | انها خمس ساعات تسلق من هنا لقد رسم خريطة لذلك |
| Rodney, ara vermeden beş saattir çalışıyoruz. | Open Subtitles | أوه , رودني , عملنا لمدة خمس ساعات على التوالي. |
| Bir sonraki toplantına kadar beş saatimiz var. | Open Subtitles | هذا يمنحنا خمس ساعات حتى يحين اجتماعك القادم |
| Askerlerin durumun farkına varıp buraya gelmesi bir dört, beş saati bulur. | Open Subtitles | لن تلاحظ الشرطة العسكرية ما يحدث إلا بعد أربع أو خمس ساعات. |
| Eyalet kanunlarına göre her beş saatte bir 10 dakika mola alman gerekir. | Open Subtitles | العدالة الحكوميّة تتطلب إستراحة لـ10 دقائق كل خمس ساعات. |