"خندق" - Translation from Arabic to Turkish

    • hendek
        
    • hendeğe
        
    • hendekte
        
    • çukura
        
    • hendeği
        
    • siper
        
    • Ditch
        
    • Çukuru
        
    • çukurda
        
    • hendeğini
        
    • çukur
        
    • kanalda
        
    • siperde
        
    • hendeğin
        
    • hendekten
        
    Annem bir hendek kazdı ve sonunda bu hendek evimiz oldu. TED قامت أمي بحفر خندق والذي أصبح بيتنا لاحقًا.
    Onları derine inmeye zorlarsak bu, köprü kurmak yerine, bir hendek kazılmasına sebep olur. TED يؤدي بهم للغوص بالوحل أكثر، وحفر خندق للعداء، بدلاً من بناء جسر للحوار.
    Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım. Open Subtitles قفزت في خندق اليوم بفعل طائرة إستطلاع غير مُسلحة
    Yani bir hendekte hazır öğününüzü yemek veya havan ateşinden kaçmak zorunda değilsiniz. Open Subtitles وهذا يعني أنك لا تحتاج إلى الجلوس في خندق والتهرب من قذائف الهاون.
    Kızım nerede, hangi çukura düştü acaba diye kafayı mı yiyeyim? Open Subtitles لا يمكن أنا فقط وضعت أشيائي إلى أسفل؟ سواء كانت ابنتي ترقد في خندق في مكان ما أو ما هو أسوأ
    Bu parayla yatırım yaptıktan sonra sizinkiler için bir domuz hendeği alabileceksin. Open Subtitles بعد أن أستثمر لك هذا المبلغ ، ستتمكن من شراء خندق للخنازير من أجل والديك
    Ardına ardına hücumlarla yarıp geçtik devrilmiş dikenli telleri aşıp iki cephe arasındaki bölgeden düşmanın ilk siper hattına girdik. Open Subtitles فرقة بعد الأخرة تخترق في قفزة عملاقة خلال تشابكات السلك المحطّم عبر الأرض المحايدة إلى خندق العدو الأول
    Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. Open Subtitles كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك،
    Meditasyon uykunda boşalmana ve Mariana Çukuru'nda uyanmana son vermeyecek. Open Subtitles التأمل لن يمنعك من وجود الاحتلام والاستيقاظ في خندق ماريانا
    çukurda tek başına durduğunda hayatta kalabilirsen, iyisin, geçtin. TED عند وقوفك في خندق لوحدك، اذا استطعت ان تعيش، فلقد نجحت
    Yaşlı Camoins, buradan başlayıp yukarıdaki tarlanın başına değin giden bir hendek kazmıştı. Open Subtitles كامون كان لديه خندق محفور يقوده مباشرةً إلى نهاية الأرض
    Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu. Open Subtitles متاهة أشجار ، خندق أرضيات خشبية صلبة ، وحفرة بلا قاع
    200 metre uzunluğunda, sokak genişliğinde bir hendek açmaya yetecek kadar patlayıcı döşenecek. Open Subtitles احصل على القوة الكافية لعمل خندق طوله 200 ياردة طبقاً لإتساع الشارع
    Arkada, hendeğe yuvarlanan arabasının yanında. Open Subtitles على مسافة ليست قريبة من هنا ، في خندق ، غلى جانب سيارته
    Bir hendekte yatıyor, deli gibi ağlıyordum. Open Subtitles كنتُ مستلقيا في خندق عيناي مغرورقة بالدموع
    Hanın orda ölüleri çukura atan bir adam gördük. Open Subtitles وجدنا حارس يرمي الجثث في خندق وراء الحانة
    Bir de senin de hoşuna giderse burada çikolata hendeği gibi bir şey olsun isterim. Open Subtitles ولو تعتقدى انه سيكون جيد أحب ان احصل خندق شوكولاته هنا
    Patlamadan korunmak için, küçük bir siper kazıp botunun tabanını yere sabitledikten sonra... Open Subtitles هو أن تحفر خندق صغير لإيواءك من الإنفجار، وبعدها أربط حذائك بالأرض.
    Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. Open Subtitles كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك،
    "Mariana Çukuru" nda yaşadığını, her dört yılda bir çocukların göz yaşlarına... son vermek için onlara şeker dağıttığını? Open Subtitles هو يعيش في خندق ماريانا و هو يظهر كل 4 سنوات ليقايض دموع الأطفال مقابل الحلوى
    Dışarı çıktık, aah... geçen gece çamur vardı, ve biz de bir çukurda sıkıştık. Open Subtitles لقد خرجنا يف منتصف ليلة أمس و حصرنا في خندق
    Gündüzleri Foster'ın su hendeğini kazıyorum... geceleri de insanların mallarına bakıyorum, sizinkilere bakacağım gibi. Open Subtitles في النهار أعمل على حفر خندق فوستر والليل أراقب بضائع التجار كما سأفعل لكم
    Onları çukur kazarken,bir testi su kaldırırken ve beraber avlanırlerken izlemek çok heyecanlı. Open Subtitles من المشوق مشاهدته يحفر خندق أو يرفع وعاء من الماء أو يشارك في عملية مطاردة
    Sonunda kanalda uyumak zorunda kaldık. Open Subtitles لقد انتهى بنا المطاف بالنّوم في خندق.
    siperde yatarsınız ve kurşunlar düşmeye başlar. Open Subtitles تخيل نفسك واقفاً فى خندق والقذائف تنهمر من حولك
    Muhtemelen bir hendeğin içinde kan kaybından ölmüştür. Open Subtitles فهي على الأرجح تنزف في خندق ما.
    Bob, hayatım boyunca yemin törenimde davetlilere, hep, buz sarayının etrafını sarmış hendekten votka servis edildiğini hayal etmişimdir. Open Subtitles حلمت بالحصول على استقبال زفاف حيث سأقدّم المشروبات من خندق فودكا مائي مُحاط بقلعة مسحورة مُذابة في ثلج،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more