Annem bir hendek kazdı ve sonunda bu hendek evimiz oldu. | TED | قامت أمي بحفر خندق والذي أصبح بيتنا لاحقًا. |
Onları derine inmeye zorlarsak bu, köprü kurmak yerine, bir hendek kazılmasına sebep olur. | TED | يؤدي بهم للغوص بالوحل أكثر، وحفر خندق للعداء، بدلاً من بناء جسر للحوار. |
Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım. | Open Subtitles | قفزت في خندق اليوم بفعل طائرة إستطلاع غير مُسلحة |
Yani bir hendekte hazır öğününüzü yemek veya havan ateşinden kaçmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | وهذا يعني أنك لا تحتاج إلى الجلوس في خندق والتهرب من قذائف الهاون. |
Kızım nerede, hangi çukura düştü acaba diye kafayı mı yiyeyim? | Open Subtitles | لا يمكن أنا فقط وضعت أشيائي إلى أسفل؟ سواء كانت ابنتي ترقد في خندق في مكان ما أو ما هو أسوأ |
Bu parayla yatırım yaptıktan sonra sizinkiler için bir domuz hendeği alabileceksin. | Open Subtitles | بعد أن أستثمر لك هذا المبلغ ، ستتمكن من شراء خندق للخنازير من أجل والديك |
Ardına ardına hücumlarla yarıp geçtik devrilmiş dikenli telleri aşıp iki cephe arasındaki bölgeden düşmanın ilk siper hattına girdik. | Open Subtitles | فرقة بعد الأخرة تخترق في قفزة عملاقة خلال تشابكات السلك المحطّم عبر الأرض المحايدة إلى خندق العدو الأول |
Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. | Open Subtitles | كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك، |
Meditasyon uykunda boşalmana ve Mariana Çukuru'nda uyanmana son vermeyecek. | Open Subtitles | التأمل لن يمنعك من وجود الاحتلام والاستيقاظ في خندق ماريانا |
çukurda tek başına durduğunda hayatta kalabilirsen, iyisin, geçtin. | TED | عند وقوفك في خندق لوحدك، اذا استطعت ان تعيش، فلقد نجحت |
Yaşlı Camoins, buradan başlayıp yukarıdaki tarlanın başına değin giden bir hendek kazmıştı. | Open Subtitles | كامون كان لديه خندق محفور يقوده مباشرةً إلى نهاية الأرض |
Koruma labirenti, hendek, beyazlatılmış kereste yer döşemeleri ve dipsiz bir kuyu. | Open Subtitles | متاهة أشجار ، خندق أرضيات خشبية صلبة ، وحفرة بلا قاع |
200 metre uzunluğunda, sokak genişliğinde bir hendek açmaya yetecek kadar patlayıcı döşenecek. | Open Subtitles | احصل على القوة الكافية لعمل خندق طوله 200 ياردة طبقاً لإتساع الشارع |
Arkada, hendeğe yuvarlanan arabasının yanında. | Open Subtitles | على مسافة ليست قريبة من هنا ، في خندق ، غلى جانب سيارته |
Bir hendekte yatıyor, deli gibi ağlıyordum. | Open Subtitles | كنتُ مستلقيا في خندق عيناي مغرورقة بالدموع |
Hanın orda ölüleri çukura atan bir adam gördük. | Open Subtitles | وجدنا حارس يرمي الجثث في خندق وراء الحانة |
Bir de senin de hoşuna giderse burada çikolata hendeği gibi bir şey olsun isterim. | Open Subtitles | ولو تعتقدى انه سيكون جيد أحب ان احصل خندق شوكولاته هنا |
Patlamadan korunmak için, küçük bir siper kazıp botunun tabanını yere sabitledikten sonra... | Open Subtitles | هو أن تحفر خندق صغير لإيواءك من الإنفجار، وبعدها أربط حذائك بالأرض. |
Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. | Open Subtitles | كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك، |
"Mariana Çukuru" nda yaşadığını, her dört yılda bir çocukların göz yaşlarına... son vermek için onlara şeker dağıttığını? | Open Subtitles | هو يعيش في خندق ماريانا و هو يظهر كل 4 سنوات ليقايض دموع الأطفال مقابل الحلوى |
Dışarı çıktık, aah... geçen gece çamur vardı, ve biz de bir çukurda sıkıştık. | Open Subtitles | لقد خرجنا يف منتصف ليلة أمس و حصرنا في خندق |
Gündüzleri Foster'ın su hendeğini kazıyorum... geceleri de insanların mallarına bakıyorum, sizinkilere bakacağım gibi. | Open Subtitles | في النهار أعمل على حفر خندق فوستر والليل أراقب بضائع التجار كما سأفعل لكم |
Onları çukur kazarken,bir testi su kaldırırken ve beraber avlanırlerken izlemek çok heyecanlı. | Open Subtitles | من المشوق مشاهدته يحفر خندق أو يرفع وعاء من الماء أو يشارك في عملية مطاردة |
Sonunda kanalda uyumak zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد انتهى بنا المطاف بالنّوم في خندق. |
siperde yatarsınız ve kurşunlar düşmeye başlar. | Open Subtitles | تخيل نفسك واقفاً فى خندق والقذائف تنهمر من حولك |
Muhtemelen bir hendeğin içinde kan kaybından ölmüştür. | Open Subtitles | فهي على الأرجح تنزف في خندق ما. |
Bob, hayatım boyunca yemin törenimde davetlilere, hep, buz sarayının etrafını sarmış hendekten votka servis edildiğini hayal etmişimdir. | Open Subtitles | حلمت بالحصول على استقبال زفاف حيث سأقدّم المشروبات من خندق فودكا مائي مُحاط بقلعة مسحورة مُذابة في ثلج، |