"خوف من" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkusu
        
    • korkum
        
    • korkusuyla
        
    • korku
        
    • korkun
        
    • korkan
        
    • kalmaktan korktun
        
    • endişesi
        
    • korkmadan
        
    • korktuğun
        
    Açlık yoktu artık. O felaket küçülme korkusu yoktu artık. Open Subtitles لم يكن هناك جوع لم يكن هناك خوف من الانقماص
    Tahtı benden almanın korkusu içinde yaşadım an be an. Open Subtitles لحظة بلحظة عشت في خوف من أن تأخذ العرش مني.
    Sanırım bunu savunma mekanizması refleksiyle söyledim işte çünkü benim yakınlaşma korkum var. Open Subtitles أعتقد أني قلت ذلك كأسلوب دفاعي لأن لدي خوف من الحميمية أسلوب دفاعي؟
    Tutuklanma korkusuyla yaşamayı hak etmiyorlar mı? TED ألا يستحقان العيش في حالة خوف من الاعتقال؟
    Sadece hastalık korkumuz yok, korku hastalığımız da var. TED ليس لدينا خوف من المرض فقط، بل لدينا مرض الخوف.
    Çünkü bana söyleyene kadar kaybetme korkun vardı. Open Subtitles اننى لدى خوف من الخسارة لأنك اخبرتنى بذلك المرة التى قبلها
    Kuklalardan korkan yedek bir oyuncuya ne dersin? Open Subtitles ماذا عن عداء لديه خوف من الدمى؟
    Sorumluluktan, elinin kolunun bağlanmasından, tiyatroyu terk etmek zorunda kalmaktan korktun. Open Subtitles خوف من المسئولية، خوف من أن تُسحب منك حياتك خوف من ترك المسرح
    Jared Addison, bahçe işlerini yapamazdı onda bakteri korkusu var. Open Subtitles حسناً، لم يكن ليحبّ البستنة أبداً لديه خوف من الجراثيم
    Genç Eşcinsel, şimdi bir sonraki kontrol noktasına kadar şiddet korkusu yaşamadan ilerleyebilirsin. Open Subtitles بأمكان الشبان الشاذين أن ينتقلوا الى المرحلة التالية بدون أي خوف من العنف.
    Artık açığa çıkma korkusu yok. Çünkü her şey ortada. Open Subtitles ليس لدي أي خوف من أن يكتشف الأمر لأنني اكتشفت.
    Şundan da emin olabiliriz, çocuklar trahom korkusu olmadan büyüyebilirler. TED ويمكننا أن نضمن أن أطفالًا كهؤلاء سيكبرون دون خوف من التراخوما.
    Ve üç: Bir kadının sahip olduğu çocuğa güvenli ve sağlıklı bir ortamda ebeveynlik yapması. Herhangi birinden veya devletten şiddet görme korkusu yaşamadan. TED وثالثًا: حق المرأة في تربية أطفالها الحاليين في بيئات آمنة وصحية دون خوف من العنف من قبل الأفراد أو الحكومة.
    Ayrılma korkusu. Open Subtitles انه خوف من الانفصال اضطررت للذهاب ذات مره لواشنطن
    Ben ağacı oynamıştım çünkü çok kötü bir sahne korkum var, hatırladın mı? Open Subtitles و لعبت دور شجرة لأن لدي خوف من المسرح, أتذكرين؟
    Ama çok yüksek. Yükseklik korkum var. Open Subtitles ولكن الارتفاع مخيف ولدي خوف من الارتفاعات
    Burada Rashomon'da insanın vahşetinin korkusuyla kaçan, iblisin yaşadığını bile duydum. Open Subtitles حتى أنا سمعت أن الشيطان يعيش هنا في راشومون هرب فى خوف من شراسة الرجل
    O insanların kızım Kelly'ye yapabileceklerinin korkusuyla yaşadım. Open Subtitles أعيش فى خوف من الذى قد يفعله أولئك الناس الى ابنتى,الى كيلى.
    Robotların insanların işine mal olacağı konusunda ciddi bir korku var, bazı sektörler için bu doğru. TED حسنًا، هناك بالتأكيد خوف من أن الأنظمة الحاسوبية ستأخذ وظائف البشر، وهذا حقيقي في بعض القطاعات.
    Sahne korkun olduğunu duymuştum da. Open Subtitles لأنني سمعت أن لديك هاجس خوف من المنصة
    Bandura'yla buluşmak benim için gerçekten vurucuydu çünkü öğrendim ki, bu ünlü bilimci 30 yıldır varlığına tanıklık ettiğimiz bir şeyi belgelemiş ve bilimsel olarak onaylamış. O da şu ki: yaratıcı olmadıklarından korkan insanları alıp onlara küçük küçük adımlar attırarak, mesela küçük başarılar tattırarak, bu insanların bu korkuyu yatkınlığa çevirip, kendilerini şaşırtmalarını sağlayabiliriz. TED فعلا اللقاء ببندورا كان محركاُ لي لأني أدركت أن ذلك الباحث الشهير قد وثق وأثبت علميا شيئاً رأيناه يحدث خلال الثلاثين سنة الماضية أنه بإمكاننا أخذ أناس لديهم خوف من عدم قدرتهم على الإبداع ومن ثم دفعهم عبر سلسلة من الخطوات كنوعٍ من سلسلة نجاحات صغيرة فيحولون خوفهم إلى ألفة ويفاجؤن أنفسهم
    Sorumluluktan, elinin kolunun bağlanmasından tiyatroyu terk etmek zorunda kalmaktan korktun. Open Subtitles خوف من المسئولية، خوف من أن تسحب منك حياتك خوف من ترك المسرح
    Gitmesinin sebebi vücudunun görüntüsü ile ilgili bir endişesi olmasıydı ve bunun altında yatan sebebi keşfetmek istiyordu. TED وسبب ذهابه إلى هناك هو أنه كان لديه خوف من صورة جسده، وأراد استكشاف ما وراء ذلك.
    Artık yarından korkmadan yatıp uyuyabilirim. Open Subtitles الآن يمكنني أن أذهب للسرير بدون خوف من الغد
    Önünde sonunda. Eğer gerçekten korktuğun ölümse, seni neyin öldürdüğü neden önemli olsun ki? Open Subtitles إن كان خوفك هو خوف من الموت فلماذا تهتم بطريقة الموت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more