- Tatlım onlar gerçek kariyerler. seçeneklerini sınırlı tutmanı istemiyorum o kadar. | Open Subtitles | تلك كانت وظائف حقيقة انا فقط لا اريدك ان تحدي من خياراتك |
Daha çok tehlike, geleceğindeki seçeneklerini azaltır. | Open Subtitles | وكلما زادت خطورتك كلما قلت خياراتك مستقبلا |
Üniversite diplomasının sağlayacağı yararlar olmayınca Seçeneklerin de kısıtlanıyor tabii. | Open Subtitles | إذا بدون شهادة الجامعة أعتقد أن خياراتك كانت محدودة، هه؟ |
İşte Seçeneklerin. 1 , seni bir halıya sarıp, bir arabaya tıkar ve seni yakabilirim. | Open Subtitles | هذه خياراتك ، الخيار الأول أقوم بدحرجتك في سجادة |
Seçeneklerinizi bol tutmak her zaman yararınızadır. | Open Subtitles | لذلك، من الأفضل دوماً أن تبقي خياراتك مفتوحة |
Hayatta seçimler yaparsın ve işi batırırsan, yaptığın seçimlerin bedelini ödersin. | Open Subtitles | و إذا أفسدت الأمر فعليك أن تدفع ثمن خياراتك |
Eğer dünyanın çatısında yaşıyorsanız seçenekleriniz sınırlıdır. | Open Subtitles | ، ولكن عِندما تعيش على قِمَّة العالم خياراتك تكون مَحدودة |
Yalanlar sorun çıkartıyor. seçeneğin yok. | Open Subtitles | إليك شيء عن الكذب إليك المشكلة تكون قد أفسدت جميع خياراتك |
Yaptığın kurgu tercihlerini çok sevdim. | Open Subtitles | أعجبتني حقـًا خياراتك في عمل بعض التعديلات |
Bu yüzden lütfen, lütfen, lütfen, burada seçeneklerini düşünürken bilgin olsun. | Open Subtitles | غير موجود لذا رجاءً، رجاءً، رجاءً.. بينما تقارنين خياراتك كلّها |
Bay, ressamlığa ilgin olduğunu biliyorum ve bu harika bir şey ama seçeneklerini açık tutmalısın. | Open Subtitles | باي، أنا أعلم أنك تحبين الرسم وكل هذا. وهذا رائع، لكن عليك أن تبقي كل خياراتك مفتوحة. |
seçeneklerini değerlendirmek normal bir şeydir bunu herkes yapıyor bugünlerde. | Open Subtitles | استكشاف خياراتك شيءٌ يفعله الجميع هذه الأيام |
Kızgın olduğunu biliyorum ama seçeneklerini düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك غاضب ولكن يجب عليك التفكير فى خياراتك |
Bu kör olmaktan da kötü çünkü Seçeneklerin azalıyor. | Open Subtitles | و هو شيء اسوأ من العمى لان خياراتك تكون محدودة |
Gelecek seneki Seçeneklerin hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدّث بخصوص خياراتك للعام المقبل. |
Biri kafana silah dayadığında Seçeneklerin nedir? | Open Subtitles | و ما هي خياراتك إذا وضع أحدهم مسدسا على رأسك؟ |
Elinizde hiçbir şey kalmayana kadar Seçeneklerinizi daraltırsınız. | Open Subtitles | انت ستضيق خياراتك حتى لن يتبقى لك شي |
Hayata bu pencereden bakabilirsen seçimlerin basitleşecek, seçmen kolaylaşacak yaşaman da. | Open Subtitles | لو كنت تنظر للحياه بهذه النظره سوف تكون خياراتك أبسط وأسهل والتعايش معها |
Sonuçta seçenekleriniz, ya bunun olmasına izin vermek, yada bunu durdurmaya çalışmaktı. | Open Subtitles | فإذن , خياراتك كانت : أن تسمحَ بحدوثِ ذلك, أو أن تحاولَ إيقافه. |
Ama eğer tadarsan seçimlerini değerlendirirken bulursun kendini. | Open Subtitles | لكن إذا واجهته ستجد نفسك تعيد تقييم خياراتك أيضاً |
Ama , demek istediğim zorlansanız bile bir, seçim yaptınız ve onunla yaşananız gerekir. | Open Subtitles | لكن نقطتي هي انك تسطيعين صنع خياراتك, سواء اضطررت لذلك أو لا ستعيشين مع خياراتك |
Evet biliyorum, ama bunca zaman sonra içkiye yeniden başlamak en iyi seçenek olmayabilir. | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن الشرب مجددًا.. لن يكون أفضل خياراتك |
Affedersin ama seçenekler arasında niye aşk filmi yok? | Open Subtitles | عذراً لماذا ليس الرومنسية على قائمة خياراتك ؟ |
Senin zavallı seçimlerinle anneni dolduruşa getirdiğim için ne yazık ki ailen gelmiyor. | Open Subtitles | والداك لن يحضرا، ليس بعد أن أخبرت والدتك بعض من خياراتك السيئة |