Gerçek anıları mıydı yoksa kendi hayal gücü müydü bilemiyorum. | Open Subtitles | لم أعرف اذا كانت تلك الذكريات حقيقية أو مجرد خيالات |
237 numaralı oda, onun, yani Danny'nin babasının hayal odası. | Open Subtitles | تماماً مثل الغرفة 237 التي تمثل غرفة خيالات والده الجنسية |
Bu bir fantezi. Biz İtalyalı Amerikalılar bu şehri ortaya çıkaran tuğlaları dizdik. | Open Subtitles | هذه خيالات نحن الامريكان الايطاليون وضعنا قوالب البناء لتلك المدينة |
Karinla kavga etmezsin. Hastalarin hakkinda fantezi kurmazsin. | Open Subtitles | أنت لا تتجادل مع زوجتك لا تراودك خيالات بشأن مريضاتك |
Önceden beri var olan işle ilgili, vahşi fantezileri hâlâ devam ediyor. | Open Subtitles | إنها دائماً ما تتكلم عن خيالات العنف التي تجتاحها في الأمور المتعلقة في العمل |
Tecrübe ettiğim düşünceler, hisler sizin fantazi dediğiniz şeyden çok ama çok uzak. | Open Subtitles | الأفكار والمشاعر التي شعرت بها أبعد ما تكون عما تُسميه خيالات |
Makat kanaması ve uzaylılar tarafından kaçırılma fantezisi cinsel istismara benziyor. | Open Subtitles | نزيف شرجي، و خيالات إختطاف من قبل الفضائيين، لابد أنه إعتداء |
Bu da Bay Black'in fantazisi mi? | Open Subtitles | هل هى احدى خيالات سيد بلاك؟ احدى هماسته لك؟ |
Ama böylesini görmemiştik. İştahını bastırmak için kullandığı fanteziler mi bunlar? | Open Subtitles | لكن لا شيء كهذا، هل هذه مجرد خيالات لتشبع شهيته للقتل؟ |
Muhtemelen defalarca bir tür öpüşme fantezisine zorlandı. | Open Subtitles | على الاغلب اجبرت على المشاركة بشكل متكرر فى نوع ما من خيالات التقبيل |
Bunların hepsi sıkılmış ve yalnız bir kadının hayal ürünleri.Hiç birşey ispatlamaz. | Open Subtitles | هذه خيالات مرأة وحدية تشعر بالملل لا تثبت شيئاً |
Kolej için biriktirdiği parasını telefon rehberinde gördüğü bir siharbazı tutmak için heba etmek üzere olan hayal gücü yüksek bir çocuktan faydalanamam. | Open Subtitles | طفل لديه خيالات لا ينبغي عليك أن تضيع المال عليك إستخدامهم لمصروفات الجامعة وليس لإعطائهم لساحر |
Hepimiz sıradan hayatlarımızdan kaçtığımızı hayal ederiz. | Open Subtitles | جميعنا نتصور خيالات جنسية لكي نخرج من حياتنا المعتادة |
O zaman saçma bir fantezi değil, gerçek olur. | Open Subtitles | انسة مورجان- لذا انها ليست خيالات مبتذلة- انها حقيقة |
Hiç eğlencelik, fantezi gibi şeylerin var mı? | Open Subtitles | -هل لديك أي خيالات مُعينة ؟ -لا |
Sanirim hissettigim seyin ya da hissettigimi düsündügüm seyin gerçek bile olsa bana gerçekte sadece bir fantezi oldugunu gösterdi. | Open Subtitles | أعتقد أنها أظهرت لي بأن ما شعرت به أو ما اعتقدت أنني أشعر به على الرغم من أنه حقيقي و أصيل بالنسبة لي, كان... كان مجرد خيالات |
Spor fantezileri, uçma fantezileri, banji atlayışından, Grand Canyon üzerinden uçmaya kadar. | Open Subtitles | لدينا ما احب ان اطلق عليه خيالات الطيران من القفز الحر الى التحليق عاليا كالنسر فوق الوادي الكبير |
Eğer tecavüz fantezileri varsa, menü de sadizm ve mazoşizm de olabilir. | Open Subtitles | إن كانوا يحبون خيالات الاغتصاب فربما يحبون التعذيب أيضاً |
Hiç onun da yer aldığı bir cinsel fantazi kurdun mu? | Open Subtitles | الم تنتابك اى خيالات جنسيه عنها؟ |
Kafamın içinde birçok fantazi vardı. | Open Subtitles | لذا فقد كانت تسبح خيالات كثيرة في رأسي |
Makat kanaması ve uzaylılar tarafından kaçırılma fantezisi cinsel istismara benziyor. | Open Subtitles | نزيف شرجي، و خيالات إختطاف من قبل الفضائيين، لابد أنه إعتداء |
Kurtarma fantezisi. Onları iyileştirebileceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | خيالات الإنقاذ يعتقدون أنهم يستطيعون إصلاحهم |
X-Files fanatiği iki kişi adam kaçırma fantazisi için birini arıyorlar. | Open Subtitles | معاشرة على طريقة فيلم"إكس فايلز" كما يحدث بالفيلم تمامآ من خيالات |
Düşüncelerimle yalnız olduğum için zeminde koşuşturan karıncalarla ilgili karmaşık fanteziler kurardım. | TED | وحيداً مع أفكاري ، شيدت خيالات معقدة حول النمل الذي يمر على الأرضية. |
Ögleden sonrami çalip beni bu intikam fantezisine sürükleyen sendin. | Open Subtitles | أنت من اقتحم أمسيتي اليوم، وأقحمتني في خيالات انتقامك. |
Bütün hepsi. Yani, küçükken hayali bir düğünün olmuş olmalı. | Open Subtitles | كلا كل شيء يقرفني لابد أن لديك خيالات زواج وأنت صغيرة |