| - Vatana ihanet! - Bu kadar ileri gitmeyi amaçlamıyordum | Open Subtitles | خيانة عظمى أنا لم أقصد أن تفلت الأمور من يدي |
| Söyler misin, Teal'c, arkadaşlarına ihanet etmek nasıl bir duygu? | Open Subtitles | قل لي , تيل سي, كيف تشعر عند خيانة اصدقائك؟ |
| İlk bağlantı kuruldu. -Dikkatli ol, bu büyük bir ihanet. | Open Subtitles | ـ الإتصال الأول قد تم ـ احذر، تلك خيانة عظمى |
| Yaptığın şey gemiye ihanettir. | Open Subtitles | ما فعلته بمثابة خيانة لكل رجل على متن هذه السفينة. |
| "İki oğlunu devrim için ölüme gönderen bir kadın, ülkesine ihaneti nasıl düşünebilir? | Open Subtitles | كيف يمكنى لأمرأة التي ارسلت ولديها للموت من اجل الثورة خيانة بلدها |
| Generaller liderlerine ihanet edip onu elleriyle teslim ettikleri için ödüllendirilmeyi bekliyorlardı. | Open Subtitles | توقع الجنرالات جائزة على خيانة زعيمهم و تسليمه . إلى أيدي عدوه |
| Bana sözler soruyorsunuz. Ama sözler ihanet etmek. Sözler kirli. | Open Subtitles | تطلبين مني التحدث ، لكن الكلمات قذرة ، الكلمات خيانة. |
| Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه |
| Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه |
| Lütfen birakin beni eve gideyim. ihanet etmem, yemin ederim. | Open Subtitles | أرجوك دعني أعود للمنزل لن أقوم بأي خيانة , أقسم |
| Uydurma bir şey ile beni yargılatacaksan vatana ihanet ile yargılat. | Open Subtitles | .اذا ما كنت ستتهمني بالكذب , فقط قل انها خيانة عظمي |
| Fakat yanılmıyorsam başkanın imzasını taklit etmek vatana ihanet sayılır. | Open Subtitles | لكن إن لم أكن مخطئاً، تزوير توقيع الرئيس سيعتبر خيانة. |
| Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum. | Open Subtitles | لكن بينما أنتِ مشغولة في السؤال عن سبب خيانة القبّة لنا، إنّي أسأل عن كيفيّة إيقافها قبل أن تقتلنا جميعاً. |
| Victoria'nın ona nasıl ihanet ettiğini anlattığında ona suni teneffüs yaptığına pişman olacak. | Open Subtitles | عندما تشرحين له خيانة فكتوريـا له سوف يندم على قيامه بالإنتعاش الرئوي لها |
| İmparatorun güvenine ihanet ettiği için gözden düşmüş ve kör edilmişti. | Open Subtitles | لقد كلل بالعار وفقأت عيناه عقاباً على خيانة ثقة إمبراطوره به |
| Kelimelerin akışıyla ve ahengiyle oynamak ihanettir. | Open Subtitles | إعادة التفكير في الكلام المتناغم المنساب و التراجع فيه هو خيانة |
| Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, Orca topluluğununda olduğu müttefiklerimizin ihaneti yüzünden | Open Subtitles | خيانة من قبل حلفائنا بما في ذلك حلفاء فخر أوكرا, إذا أسعفتني الذاكرة. |
| Erkeklerin kuralları vardır, neyin aldatma sayılacağı konusunda bir anlayış tarzı. | Open Subtitles | هناك عدة قواعد للرجال وهي التي تحدد إن كانت هذه خيانة أم لا |
| Eğer bu bir hainlik değilse, başka ne olabilir ki? | Open Subtitles | إن لم تكن هذه خيانة , فأنا لاأعرف ماذا تكون |
| Neredeyse durduruyorduk ama her zamanki gibi ordu ihanete uğradı. | Open Subtitles | لقد كدنا نفعل ذلك ، و لكن حدثت خيانة في الجيش كالمعتاد |
| Sevgilin bile olsa aşık değilsek aldatmak sayılmaz. | Open Subtitles | رغم أنها خليلتك، لا تعتبر خيانة إن كنّا غير مغرمين |
| Memurlarım hain olduğumu ve onlara güvenmediğimi düşünüyorlar. | Open Subtitles | ضباطي يشعرون أنها خيانة و كأنني لا أثق بهم للعثور على هذا السافل |
| Ama karnında büyüyen yaratık, bana ve topluluğa bir ihanetti. | Open Subtitles | لكن نَمُو الفضاعةِ في رحمِها كان خيانة لي وللعائلة |
| Şunu netleştirelim: Küreselci olmak, vatan hainliği demek değil. | TED | مرة أخرى، أن تكون عولميا لا يعني خيانة وطنك. |
| Ailenize olan ihanetini senin de hak etmediğin gibi. | Open Subtitles | تماماً مثلما أنت لا تستحق خيانة .. من عائلتك |
| E-postada biriyle ilişkide olmak, sadakatsizlik mi? | Open Subtitles | هَلْ هي خيانة إذا أنتى متورطة مَع شخص ما على البريد الإلكتروني؟ |
| Eğer yabancı ülkelere tehlikeli maddeler verdiğin ortaya çıkarsa vatana ihanetle suçlanırsın. | Open Subtitles | لو اكتشفنا أنّك أعطيت مواد خطيرة لمُواطنين أجانب، فإنّك ستُواجه تُهم خيانة. |
| Babanın ihanetine rağmen ülkene bağlılığını kanıtladın. | Open Subtitles | في الواقع، لقد أثبت ولائك ضد خيانة والدك |
| Ama senin ailen bir dağ kazasında ölme lüksüne sahipti... benimkiler İngiliz ihanetinden kurtulma ve Stalin'in katliamından da. | Open Subtitles | على عكس والديك الذين نالوا شرف الموت في حادث تسلق والدي نجيا من خيانة البريطانيين و من مذبحة ستالين |