| Üstüne pislik atan kişiler Her zaman seni incitmek isterler üstüne reçel atan kişilerde Her zaman sana yarım etmezler. | Open Subtitles | الذي يرمي الأوساخ عليك لا يحاول دائما أن يضر بك. والناس التي تسحبك من العلقة لاتعني دائماً أنها تريد مساعدتك |
| Ama içki sırasında ondan hoşlanırsan Her zaman yemeğe davet edebilirisin. | Open Subtitles | لكن إذا أحببتهم بعد الشراب يمكنك دائما أن تدعهم إلى العشاء |
| Her zaman bizim arkadaşımız olmak istedin ama çok kıskançtın. | Open Subtitles | أردت دائما أن تكون صديقنا، لكن كنت غيورة جدا لمعالجته |
| Hep bir çocuğum olsun isterdim.. Fakat olmuyor.. | Open Subtitles | أردت دائما أن يكون عندي طفل، لكني عندي حيمن سيئ. |
| Fakat Einstein daima kara deliklerin matematiksel bir gariplik olduğunu düşündü. | TED | لكن أينشتاين إعتقد دائما أن الثقب السوداء هي غرائب رياضية. |
| Ben de hep Alan'ın dizlerinin üzerine çöken olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | واعتقدت دائما أن آلان تكون واحدة على ركبتيه. |
| Vermeleri gerekir, ama piç kurularını Her zaman yakalamak mümkün değil. | Open Subtitles | يجب عليهم ذلك، ولكنك لا تستطيع دائما أن تمسك الأوغاد الصغار |
| Her zaman onunla ilgili tuhaf bir şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف دائما أن هناك شيء غريب عن ذلك المتأنق. |
| Burayı Her zaman olmasını hayal ettiğimiz bir yer haline getirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نحول هذا المكان الى الذي أردناه دائما أن يكون |
| Ama sen Her zaman büyük resme bakmayı seversin, değil mi ? | Open Subtitles | ولكن كنت أحب دائما أن ننظر إلى الصورة الكبيرة، أليس كذلك؟ |
| Ben Her zaman bu planı çok uzun sürüyor söyledi. | Open Subtitles | لقد قلت لكم دائما أن هذه الخطة ستأخذ وقتا طويلا |
| Asla mezarlıkta oynamamalısın ve Her zaman hoşça kal demelisin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني جبانة، وعليك دائما أن تقولي وداعا |
| Birçok kılığa girebilir, onun için Her zaman tetikte olun. | Open Subtitles | إنه يأخذ أشكالا عديدة ولذلك يجب دائما أن تكون حريصا |
| Sadece Her zaman zenci olmak istediğimden ya da kendimden kaçmak istediğimden değil, ki bunun da artık eskidiğinden eminim. | Open Subtitles | وهذا ليس لأني أردت دائما أن أكون أسود البشرة أو لأنه مهرب جيد من كوني نفسي والتي تشيخ بسرعة الآن |
| Asla mezarlıkta oynamamalısın ve Her zaman hoşça kal demelisin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني جبانة، وعليك دائما أن تقولي وداعا |
| Size Her zaman sormayı istediğim bir şey vardı, beyler. | Open Subtitles | هناك شيء يعني أنا دائما أن أطلب منكم الرجال أيضا. |
| - Hep bir uza mekiği uçurmak istemiişimidir, işte şans! | Open Subtitles | أردت دائما أن أقود مكوك الفضاء الآن أمامي الفرصة |
| Hep bir kızın en iyi arkadaşının, annesi olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | إعتقدت دائما أن أفضل صديق للبنت هي أمها |
| Hep bir "mariachi" olmak isterdim. | Open Subtitles | كنت أريد دائما أن اكون. عازف غيتار |
| Bana söylemen gerekirdi. İnsan öğretmenlerine daima güvenmelidir. | Open Subtitles | كان يجب أن تخبرني يجب دائما أن تثق في معلميك |
| Beş sent. Adımı daima hatırlarsın. | Open Subtitles | هل ترى، نيكلس تستطيع دائما أن تتذكر اسمي |
| Ben de hep vampir partisine gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | لقد أردت دائما أن تذهب إلى حفلة تغوي الرجال. |