| Sakin ol, ahbap. %87 vakada kalıcı yan etkisi yok. | Open Subtitles | إسترخي يا رجل, 87 في المائة من الوقت لاتوجد أعراض جانبية دائمه |
| Suratını öyle yapmaya devam edersen o kırışıklık kalıcı olacak. | Open Subtitles | اذا استمريتي بعقد حاجبكِ فتلك التجاعيد في اعلى الانف ستصبح دائمه |
| Bize kalıcı şekilde katılmak konusunda ne düşündüğünü öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما هى رؤيتك فى العمل لدينا بصورة دائمه |
| Bize kalıcı şekilde katılmak konusunda ne düşündüğünü öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما هى رؤيتك فى العمل لدينا بصورة دائمه |
| Sevdiğini kaybetmek hiç sevmemekten daha iyi. | Open Subtitles | دائماً جارية شرف لا صديقة دائمه |
| Patronunla birlikte Küba'ya kalıcı bir tatile göndereceğim sizi. | Open Subtitles | سأقوم بارسالك أنت و رئيسك الى كوبا فى عطله دائمه |
| Huston'ı ilk tedavi eden doktorlar, kalıcı bitkisel hayatta olduğuna kanaat getirerek yanlış tanı koymuşlar. | Open Subtitles | الطبيب الذي عالج هيوستون في البدايه أخطأ في تقدير حالته عندما قال أنه في حالة غيبوبة دائمه |
| Eğer ben haklıysam, felç kalıcı olmadan önce fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | واذا كنت محقا, لا نملك الكثير من الوقت قبل أن تصبح أعراض السكته دائمه |
| Kocamın ne kadar iyi bir iş çıkarmış olduğunu düşünsen de, bir tenis maçı yüzünden, onun şevkini kırıp, sicilinde kalıcı siyah bir leke bırakmaya karar verdiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا انت تقول انه بالرغم من ان زوجي فعل ما بوسعه, فقد قررت ان تحطم روحه عن طريق.. وضع نقطه سوداء دائمه علي ملفه بسبب مباراة تينيس؟ |
| Promisin'e karşı kalıcı bir alerjiye neden olmuş. | Open Subtitles | انها تتضمن حساسيه دائمه نحو البريماسين |
| Boyunlarında kalıcı bir kolyeyle dolaşırlar. | Open Subtitles | وينتهى الأمر بالتجول بدعامه رقبه دائمه |
| Sence körlüğü kalıcı mı? | Open Subtitles | هل تعتقدى أن حالتها دائمه ؟ لاأعرف |
| kalıcı bir durum değil biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنها ليست حاله دائمه كما تعلمي؟ |
| - Hayır, bu bok kalıcı. | Open Subtitles | اوه, لا, هذا الهراء سيكون بصفه دائمه |
| Ama benim aldığım zam kalıcı. | Open Subtitles | ورغم ذلك الترقية دائمه. |
| Belki de bunu kalıcı hâle getirmenin bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما هناك طريقه لنجعلها دائمه |
| kalıcı bir ailesi olsun istemiş. | Open Subtitles | لقد أراد عائله دائمه |
| Bu durum kalıcı değil, Mandy. | Open Subtitles | ...إنها ليست "دائمه يا "ماندى |
| - kalıcı bir hasar yok. | Open Subtitles | لا أضرار دائمه |
| Sevdiğini kaybetmek hiç sevmemekten daha iyi. | Open Subtitles | دائماً جارية شرف لا صديقة دائمه |