"دائمًا من" - Translation from Arabic to Turkish

    • her zaman
        
    • hep
        
    Meydan okuma dersleri her zaman modanın büyük devrimcileri, tasarımcıları tarafından öğretildi. TED لقد تم منح دروس في التحدي دائمًا من ثوار الموضة العظام: المصممون.
    Şunu söylemeliyim ki STK dünyasındaki tecrübelerime göre bu her zaman böyle olmuyor. TED عليّ أن أخبركم أن الأمر ليس على هذا النحو دائمًا من خلال تجربتي في عالم المنظمات غير الحكومية.
    her zaman hasta olmanızın önüne geçemez ama amacı zaten bu değildir. TED لن تمنعك دائمًا من الإصابة بالمرض، ولكن هذا ليس الغرض منها.
    Film yıldızları hep merdivenlerden aşağı iner. Open Subtitles النجوم السينمائيون ينزلون دائمًا من الدرج
    Bilmiyorum, doğrusu. hep hayatta kalmak için savaşıp durdum. Open Subtitles لا أعرف في الحقيقة كنت أحارب دائمًا من أجل البقاء
    Mükemmel olmasa da, her zaman zararı engellemese de ormansızlaşmayı azalttı. TED ومع كون ذلك غير مثالي، ولا يحد دائمًا من الانتهاكات، فقد ساهم ذلك في إحداث تراجع بقطع الغابات.
    her zaman ailen olacağım. her zaman yanında olacağım. Open Subtitles سوف أكون دائمًا عائلتك , سوف أكون دائمًا من حولك
    Bu aileyi her zaman bir arada tuttun. Open Subtitles أنت دائمًا من يحافظ على تماسك هذه العائلة
    Bu kelimeler için ölmek kaderimde yazan ölümden her zaman daha asildir. Open Subtitles الموت من أجل تلك الكلمات أفضل دائمًا من الموت المُقدر لي.
    Hareketsiz cisimler neredeyse her zaman canlı ilahlar tarafından kontrol altına alınır. Open Subtitles الجماد يُمسّ دائمًا من قبل آلهة روحية. إنها موجودة منذ قرون.
    olmak zorundalar. Orta okulda, bir erkek ve kız, ikisi de genç, ikisi de ceplerinde aynı miktarda parayla dışarı çıktıklarında, erkeğin, maskülenliğini kanıtlaması için her zaman herşeyi ödemesi bekleniyor. Ve biz de neden TED في الثانوية، ولد وبنت كلاهما مراهقين، وبنفس مبلغ مصروف الجيب، سيخرجان معًا سينتظر دائمًا من الولد دفع الحساب، ليثبت رجولته.
    Haklısın. Sen buralarda olduğun sürece Bölüm her zaman izimizi sürebilecek. Open Subtitles فعلًا، فطالما أنت موجود فستتمكن "الشعبة" دائمًا من تعقبنا
    Tanık'ın her zaman yanımda olacağını söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتيني أن "الشّاهد" سيكون متواجدًا دائمًا من أجلي
    Bu, yardıma ihtiyacı olan insanların her zaman yanında olan bir süper kahramanın pelerini. Open Subtitles هذا رداء بطل خارق يتواجد دائمًا من أجل المحتاجين. طر بعيدًا!
    Senden daha iyisi her zaman vardır. Open Subtitles هناك دائمًا من هو أحسن عنك.
    Aynen. Fakat seni her zaman Sophie'nin yanında olduğun için takdir ediyorum. Open Subtitles (لا , ولكنني حقًا أُقدر تواجدك دائمًا من اجل (صوفي
    Aramızda kalsın, John; her zaman düşüşlerden kurtulurum. Open Subtitles لا تبح بهذا السر يا (جون) أنجو دائمًا من سقوط
    Pazar güçlerinin haberler üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu biliyorum ama bunları geri itenler hep gazeteciler oldu. Open Subtitles أفهم كيف تؤثر قوة السوق في الأخبار، لكن الصحفييون كانوا دائمًا من يقوم بصدّهم.
    Kurdun şansına, hep aptallık edip biraz daha uzağa giden vardır. Open Subtitles لحسن حظ الذئب هناك دائمًا من يغريه تجاوز الحدود
    Takım arkadaşımı hep merak etmişimdir. Open Subtitles تسائلت دائمًا من كان زميلي القادر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more