| Düştünüz ve sizi acil ameliyata aldılar çünkü iç kanama geçiriyordunuz. | Open Subtitles | لقد إنهرت و أجروا جراحة طارئة عليك لأنك كنت تنزف داخليا |
| Karın ve bağırsağına yayılmış iç kanama tespit ettik ama o bir Whiskey. | Open Subtitles | لقد وجدنا نزيفا داخليا شديدا نظرا للضرر ,في معدته و أمعائه لكنه ويسكي |
| Şu an aslında grafiklere dokunarak iç dekorasyonu seçiyor. | TED | إنها تلمس الرسوم في هذه اللحظة و تختار ديكورا داخليا. |
| Görünüşe göre güç yedekleme ünitesinden silaha doğru içten akıyor. | Open Subtitles | يبدو ان الطاقه تسير داخليا من الموزع الى السلاح |
| Ve en çok istediğimiz şey bu konsepti içimizde sağlıklı bir mikroorganizmalar grubu oluşturmak. | TED | وما نريد في النهاية القيام به هو أن نكون قادرين على استخدام هذا المفهوم لترويج مجموعة صحية من الكائنات الدقيقة داخليا. |
| İçeriden yardım oldu, kesinlikle. Araştıracağım. | Open Subtitles | هذا كان يجب أن يكون عملا داخليا وكنت سأكتشفه |
| Yara çok kötü gözükmüyor fakat iç kanama olabilir. | Open Subtitles | يبدو أن الجرح قد إلتئم ، لكنه قد يكون لا يزال ينزف داخليا |
| İç çamaşırı giyiyor musun? Ben "Entertainment Tonight" izliyorum diyecekler. | Open Subtitles | هل ترتدين سروالا داخليا أنا أشاهد برنامج التسلية الليلة |
| Kulak Misafiri'nde, Pete Malman'ın annesi onu temiz iç çamaşırlarla yıkarken ki videoyu izliyoruz. | Open Subtitles | لقد حصلوا على فيديو لوالدة بيتي ملمان ظهرت تحمل لباسا داخليا نظيفا في ايفزدروبير |
| Bu devasa bölgenin bir yerinde bir iç deniz olması gerektiğinden eminlerdi. | Open Subtitles | كانوا مقتنعون تماما أن في مكان ما في هذا المشهد الفسيح لا بد أن يكون هناك بحرا داخليا |
| O badi biraz daha aşağıda olsa iç çamaşırı niyetine giyilecek. | Open Subtitles | يالهي , هذه الرداء إذا بدأ بالقصر أكثر من ذلك سيكون لباسا داخليا |
| Tomografide yoğun iç kanama görüldü. | Open Subtitles | الأشعة المقطعية أظهرت نزيفا داخليا حادًا. |
| Bak, ben bugün bardayken iç çamaşırım vardı. | Open Subtitles | كنت أرتدي لباسا داخليا اليوم قبل أن أذهب للنادي |
| İç rahmini çekmeye çalışacağız. | Open Subtitles | سوف نحاول و نجرب ان اخراج الطفل داخليا من الرحم |
| Bağlantı kurma olaylarında asla iç çamaşarı giymem. | Open Subtitles | انا لا ارتدي سروالا داخليا ابدا في سيناريوهات العلاقات |
| Boşluktaki krıkta iç kanama varsa bu retroperitoneal kanamadır. | Open Subtitles | كسر للحوض ينزف داخليا سيكون النزيف خلف الصفاق. |
| Bu kanama sorunlarıyla eğer iğne omurgayı ıskarlar ve iç organlardan birine girerse durduramayacağımız bir iç kanama oluşabilir. | Open Subtitles | إذا أخطأت الابرة العمود الفقري و اصابت عضوا داخليا من الممكن ان يؤدي ذلك الى نزيف داخلي لا يمكن توقيفه |
| Çoğu kişi, duygularıyla içten ilgilenmeye çalışır, ama Alison bunu bunaltıcı buluyor. | Open Subtitles | غالبية الناس يحاولون التعايش مع مشاعرهم داخليا لكن أليسون وجدت أن هذا غامر |
| Radyasyona içten maruz kaldı. Kesik yabancı maddeleri iyice temizlemek için tekrar açılacak. | Open Subtitles | تعرضها للإشعاع كان داخليا, يجب اعادة فتح جرحها لإزالة الخلايا الميتة |
| Dinleme cihazı veriyi içten depoluyor yani bunu her kim yerleştirdiyse bilgiyi indirmesi gerekiyor. | Open Subtitles | الأداه تقوم بتخزين البيانات داخليا مما يعنى أن أى كان من قام بزرعها عليه أن يقوم بتحميل المعلومات |
| Bu harika bir şey ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki, o da bizim aynı gelişmeyi içimizde de göstermemiz gerektiği. | TED | هذا رائع، لكن يجب علينا ان نتذكر ايضا ان تكون لدينا ايضا عملية مشابهة تحدث داخليا. |
| Kesin içeriden yardım olabilir. | Open Subtitles | يمكن بكل تأكيد ان يكون ذلك عملا داخليا لا تستبعد ذلك |