"داس على" - Translation from Arabic to Turkish

    • bastı
        
    • basmış
        
    Carl arabadan çıkarken boynuma bastı. Open Subtitles لا, لا شيء من هذا كارل داس على عنقي لكي يخرج من السيارة
    Yani boyaya muhtemelen öldüğü gün bastı. Open Subtitles فذلك يعني أنّه على الأغلب قد داس على هذا الطلاء في اليوم الذي قُتل فيه.
    Az önce şuradaydı ama kelebeğe bastı ve artık kim olduğunu bile hatırlamıyorsun. Open Subtitles كان يقف هنا منذ لحظة لكنه داس على فراشة وما عدتِ تذكرينه
    Bir gün ABD ile yaşanan savaştan kalan bir mayın tarlasına basmış ve bacağını kaybetmiş. TED وفي يومٍ ما، داس على لغمٍ أرضي من مُخلفات أيام الحرب مع الولايات المتحدة، وبُتِرت ساقه.
    Ormanda tek başında yürüyormuş ve ıslak bir şeye basmış. Open Subtitles كان يمشي وحيدا في الغابة ومن ثم, داس على شيء رطب
    Katil deliğe sığsınlar diye kemiklerin üzerine basmış. Open Subtitles القاتل داس على عظامه حتى تُلائم وحدة التصريف.
    Bir gün beden eğitimi dersinde, ayağıma bastı ve özür dilemeyi reddetti. TED ذات يومٍ وفي فصل التربية الرياضية (PE)، داس على حذائي ورفض الإعتذار.
    Küçük Johnny Harrington, bizden üç ev ötede oturuyordu. Bir çiviye bastı; büyükannesiyle yaşıyordu, tetanoz kaptı, hastaneye gitti, tetanoz aşısı falan yok, öldü. TED جوني هارينجتون الصغير، الذي عاش على مقربة 3 أبواب مني، داس على مسمار، عاش مع جدته لأمه، أصيب بمرض الكزاز، ذهب إلى المستشفى لم يحصل على تطعيم الكزاز فتوفي،
    - Ne yapıyor bu, boka mı bastı? Open Subtitles ـ ماذا حدث؟ هل داس على شئ قذر؟
    Bir gün, denizhıyarı toplamak için resife gitti ve bir taşbalığına bastı. Open Subtitles ليلة واحدة ، وكان جمع لخيار البحر في الجدار... داس على سمكة والصخور.
    Evet, evet, arkadaşımız eski bir karamayınına bastı. Open Subtitles نعم ، صديقنا داس على لُغم أرضيّ قديم.
    Oraya nasıl gidebiliriz? Bir mayına bastı. Open Subtitles لقد داس على لغم أرضي
    Anlamıyorsun, arkadaşım, bastı... karamayınına! Open Subtitles أنت لا تفهم ، صديقي داس على لغم أرضيّ!
    Tanrıya şükür ki sadece marulun üstüne basmış. Open Subtitles اتضح بأنه داس على بعض من الخس. الحمد الله
    Yüzü ile bir mayına basmış gibi göründüğü için bu hiç de kolay olmayacak. Open Subtitles وهذه لن تكون مهمه سهله, نظرا لانه يبدو وكأنه داس على لغم ارضي بوجه.
    Canavarın ayak pençelerine basmış. Open Subtitles وحصلت داس على من مخلب إصبع الوحش.
    Biri kafama basmış gibiyim. Open Subtitles كأن أحدهم داس على رأسي.
    Kafama fil basmış gibi. Open Subtitles وكأن فيلاً داس على رأسي
    Virginia'da ata binerken bir kaza yaşamış: Bir at boğazına basmış. Open Subtitles داس على رقبتها حصان في (فيرجينيا).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more