"دافئه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıcak
        
    • ılık
        
    • sıcaklık
        
    • Sıcaklıklar
        
    • sıcaktı
        
    Soğuk suyunla, sıcak bir gülümseme getiriyorsun. Open Subtitles أنت تجلبين إبتسامه دافئه مع مياهك البارده
    Soğuk suyunla sıcak bir gülümseme getiriyorsun. Open Subtitles أنت تجلبين إبتسامه دافئه مع مياهك البارده
    Geceleyin onları sıcak tutan tek şey üniversite notları. Open Subtitles ولاتملك الا تقديرات كليّتها لتبقيها دافئه ليلا
    Dün geceki dövüşten... yerin sıcak olduğunu hissediyordum. Open Subtitles الأرضيه لازالت دافئه من أثر القتال في الليله الماضية
    Arka bahçede oturup ılık bir yaz gecesinde teleskopumla yıldızlara bakarken biramı yudumlamak... Open Subtitles الجلوس فى الفناء الخلفى ليله صيف دافئه أحتسى الجعه أحدق فى النجوم من خلال منظارى
    Üç harf sizlere sıcak kahve ve battaniye kazandıracak. Open Subtitles ثلاثة أحرف سوف تجلب لكم كأس ساخن من القهوه وبطانية دافئه
    Tamam, onu sıcak tutmalıyız, tamam mı? Open Subtitles حسنا كل شيء بخير علينا ان نحافظ عليها دافئه
    Geceleyin onları sıcak tutan tek şey üniversite notları. Open Subtitles ولاتملك الا تقديرات كليّتها لتبقيها دافئه ليلا
    Her üç kupadaki kahvelerin hâlâ sıcak olduğu tespit edildi. Open Subtitles لوحظ أن القهوه في الأكواب الثلاثه مازالت دافئه
    Hem de çok. sıcak su içemem. Open Subtitles ذلك سيء جداً لأنني لا استطيع شرب مياه دافئه
    Tamam. Biri ellerime dokunmak isterse sıcak olacaklar ama. Open Subtitles حسنا , لو أراد شخص ما أن يلمس يدى سوف تكون دافئه
    Hepinize çikolatalı kurabiye aldım. Fırından yeni çıkmış sıcak. Open Subtitles إبتعت للجميع رقائق الشكولاته دافئه مستخرجه للتو من فرن الكافتريا
    Kurutucuya bir havlu atarım ki duştan çıktığında sıcak olsun. Open Subtitles 00 أرمي المنشفة في المجفف لذلك تكون دافئه عندما تخرج من الحمام
    Güneşin bir ilkbahar günü yansıttı ışık kadar sıcak ve narindi. Open Subtitles كانت مثل الشمس دافئه وحنونه كـ نور الشمس
    sıcak ateşin önünde oturup, dostlara yıldızlar altında şarkı söyleyecek değilim. Open Subtitles لا تقلق لن أغني لرجال تحت النجوم أمام نيران دافئه
    İçeri gelin kızlar, su sıcak. Bu kızlar için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أدخلوا يا فتيات , فالماءُ دافئه فأنا ابحث عن هذه الفتيات
    Yakında sıcak yemekler yiyebileceğiniz ve soğuk bir şeyler içebileceğin yerler var. Open Subtitles هناك أماكن قريبه حيث يُمكنك الحصول على وجبه دافئه وشراب بارد
    sıcak yemek ya da tam tahıllı pirinç falan mı vermeni istedim sanki? Open Subtitles لم أطلب أن تعدي لهم وجبة دافئه أو تصنعي لهم أرز
    sıcak başka da, burası cehennem olmalı. Open Subtitles دافئه ؟ .. الدفىء شيئاً واحداً.
    Ve aniden diğer Kaliforniya'nın ılık ve güneşli... olup olmadığını bilme ihtiyacı duydum. Open Subtitles وانا بحاجة لمعرفة اذا كاليفورنيا... كانت دافئه ومشمسة.
    Yarın gökyüzü parçalı bulutlu olacak ve hava biraz ısınacak ve en yüksek sıcaklık 10 derece olacak. Open Subtitles غدا يجب انت تكون دافئه قليلا مع سماء بها بعض السحاب.
    Sıcaklıklar yeniden artacak. Open Subtitles ودرجة الحرارة سوف تكون دافئه مجدداً
    Yani belki de bu dev dinozorlar aslında sürekli sıcaktı. Open Subtitles فربما كانت هذه الدينـاصـورات الضخمه فى الحقيقه دافئه بأستمرار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more