- Tüm bunları kendi başına yapmış olabilir. - Dawes bunu yapabilir mi, Ange? | Open Subtitles | أقصد بأن كل ما نعرفه من الممكن أنه قام بكل هذا بنفسه هل يستطيع داوس أن يفعل هذا يا انجي؟ |
- Her zaman Ben Dawes'in iyi bir adam olduğunu düşünmüştüm. Ama bazı şeyler durumu değiştirebilir. | Open Subtitles | لطالما ظننت بأن بين داوس كان رجلاً طيباً سيأخذ الأمر كثيراً حتى أغير رأي |
- Şerif Dawes "Yetmez." derken kız kardeşinden bahsediyordu, Larry. | Open Subtitles | عندما قال الشريف داوس ليس جيداً بما فيه الكفاية كان يقصد اخته يا لاري |
Fred'in ve Dawes'ın bir geçmişi olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لدي شعور بأن فريد و داوس هناك ماضي بينهم |
Bekleyerek geçirdiğimiz her saniyede Dawes, Cortazar'ın kafasına kurşun sıkabilir. | Open Subtitles | كل ثانية ننتظرها هي لحظة تُمكن داوس من وضع رصاصة في رأس كورتازار |
- Dawes ve polisler, kalpazanları yakaladırlar. | Open Subtitles | صادر داوس و وكلاءه القطع الفنية المزيفة |
Dawes'den faullü hamle ve hakem bunu kaçırmıyor. | Open Subtitles | ضربةوحشيةغيرقانونيةمن"داوس " وهذا قرار لا يمكن الخطأ فيه |
Dawes o rüşvetlerin hepsini muhite yatırdı. | Open Subtitles | داوس وزع كل تلك الرشاوى على الحي |
Anderson Dawes'ın ne gördüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما أندرسون داوس رأى هناك ؟ |
Dawes, Gerçekbakanlığı, Porno Bölümü. | Open Subtitles | داوس, مينتيريو, قسم الدعاره |
Dawes, Gerçekbakanlığı, Porno Bölümü. | Open Subtitles | داوس, مينتيريو, قسم الدعاره |
Serena Dawes. | Open Subtitles | حسنا هذة سيرينا داوس |
- Sandy, ben Dawes Beni duyabiliyor musun? | Open Subtitles | انا داوس هل تسمعني؟ |
- Hadi, Dawes. Yavaş. | Open Subtitles | هيا بنا يا داوس |
Kendini dünyanın en komiği filan mı sanıyorsun, Helen Dawes? | Open Subtitles | أنتِ تعتقدين أنك الشخصء الأكثر مرحاً على الأرض ، (هيليس داوس) |
K-Dawg, Craigslist ilanına cevap veren adamın adı, Kellen Dawes, kentte, Montana sınırının hemen yakınında oturuyor. | Open Subtitles | كي دوغ)، الشاب الّذي) "رد على الإعلان بِـ"كريغلزلست . (يُدعى (كيلن داوس "و هو يعيش بالمقاطعة على الحدود مع "مونتانا |
Belki Kellen Dawes ile kendi başıma konuşmalıyım. | Open Subtitles | لربما يجب أن أذهب لأتحّدث إلى (كيلن داوس) بنفسيّ |
Ruhsat sahibi arabayı Kellen Dawes adlı birine satmış. | Open Subtitles | المالك الأصليذ للسيّارة (باعها إلى رجلٍ يُدعى (كلين داوس |
Anderson Dawes bizi temsil etmeli. | Open Subtitles | أندرسون داوس ينبغي أن يمثلنا |
Bana Dawes'ın gemisini gösterin. | Open Subtitles | أعطيني رؤيه لسفينة داوس |