İpoteği o ayarladı ve yaklaşık bir yıl önce kiraya vermemi sağladı. | Open Subtitles | لقد دبر لي أمر الرهن و تأجير البيت الريفي منذ عام مضى |
İpoteği o ayarladı ve yaklaşık bir yıl önce kiraya vermemi sağladı. | Open Subtitles | لقد دبر لي أمر الرهن و تأجير البيت الريفي منذ عام مضى |
Bu piç seninle dövüşmesi için adam ayarlamış. Haydi eve gidelim, abla. | Open Subtitles | ذالك اللقيط دبر لكي هذا لكي تحاربيه دعينا نعود للمنزل ياأختاه |
Bu işin arkasında her kim varsa, vuran kişiyi ben yaparak, aleyhimde kanıtlar yerleştirdi. | Open Subtitles | من دبر لهذا، قام بزرع دليل مزيف ضدي ليجعلني أنا القاتل |
Bana tuzak kuranı bulup, adımı temizleyeceğim. | Open Subtitles | سأبحث عن الشخص الذي دبر لي المكيدة وأُبريء نفسي |
Isabella'ya kulüp işini ayarlayan oydu. | Open Subtitles | هو الذي دبر الوظيفة لإيزابيلا في الملهى |
BM garajındaki Çinli çantacıyı bulup, beni tuzağa kuranlara götürmesini denemek. | Open Subtitles | سأبحث عن المحصل بجراج الأمم المتحدة وأرجو أن يقودني إلى الشخص الذي دبر لي المكيدة |
- Arkadaşlarından birini Arkadan yap. | Open Subtitles | -ربما عليك مضاجعة أحد أصدقائك من دبر |
Babanın cinayetini planlayan adamın gözlerinin içine bakmak istedim. | Open Subtitles | انا فقط اردت ان انظر للرجل في عينيه من دبر مقتل والدك |
Tüm bunları ailemin acı duyması için planlamış olduğunu göremiyor musunuz? | Open Subtitles | أنتم تدركون أنه هو من دبر كل هذا فقط ليعوض عن ظلم تافه |
Sokaklara haber salmış, o hapis firarını Kleinfeld ayarladı... sonra da babasıyla kardeşini öldürdü diye. | Open Subtitles | سرت اشاعات ان ديفيد كلاينفيلد هو من دبر عملية الهروب ثم قتل أبوه وأخوه |
Resimler orada çekilmiş. Bence bunu Laugesen ayarladı. | Open Subtitles | الصورة التقطت في الندوة يبدو لاغسن دبر الامر |
Bu yüzden o iş teklifini senin için ayarladı.. ..ama benim gerçekten bundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لهذا السبب دبر لك ذاك العرض الوظيفي لكن ليس لدي رأي عن ذلك حقاً |
İşi internetten ayarladı o yüzden kim tuzak kurdu bilmiyorum. | Open Subtitles | كان كل ذلك على الإنترنت لا أدري حتى من دبر ذلك |
Strickler, O'Neill'ı Amerika dışına bir kargo gemisiyle çıkması için ayarlamış. | Open Subtitles | "ستركلر" دبر لـ "أونيل" ليخرج من الولايات المتحدة عبر شركة شحن |
Saldırıyı Saint Germain'e olan borçlarından birini ödemek için ayarlamış. | Open Subtitles | هو من دبر الهجوم لتسديد ديونه لسان جيرمان |
Bunun arkasında kimin olduğu hakkında bir fikrimiz yok. | Open Subtitles | اذا ليس لدينا اي فكرة عن الشخص الذي دبر كل هذا |
Bu, ailenin sana tuzak kurup tanıştırdığı kız mı? | Open Subtitles | انتظر ، اهي الفتاة التي دبر لك اهلك اللقاء معها؟ |
Asıl yanlışı mavi gözlü bir barmen ile tanışmamı ayarlayan ve çocuk bir aracın altında kaldıktan sonra kahraman rolü kesen bir vampire güvenmekle yaptım. | Open Subtitles | أعلم، بدءًا بالوثوق في مصّاص الدماء مترصّدي والذي دبر لصداقتي بساقي حانة أزرق العينين كلّ هذا لأراه يُدهس بسيارة، ثم ترتاد دور البطل. |
Laugesen, Dışişleri Bakanını tuzağa düşürdü. Saçmalıklarını yazacak başkasını bul. | Open Subtitles | لاغسن دبر هذا ليوقع بوزير الخارجية عليك بشخص اخر يكتب لك القصة |
Ona Arkadan vermiş. | Open Subtitles | قال أنه سيضاجعها من دبر |
Ancak, Münik katliamını planlayan kişi O. | Open Subtitles | و لكنه هو من دبر عملية ميونخ |
Richard, görevli polis, herşeyi o planlamış. | Open Subtitles | (ريتشارد)، الشُرطي المسؤول هُو الذي دبر كل شيء. |
Dolayısıyla dostum, efendi geri dönmek için bu küçük planı kurdu. | Open Subtitles | ولذا يا صديقي .. فالمعلم دبر هذه المكيدة الصغيرة كطريقة للعودة |
Çantama uyuşturucuyu koymayı büro mu planladı? | Open Subtitles | هل المكتب هو الذى دبر مكيدة المخدرات التى تم العثور عليها بحقيبتى؟ |
Bu kadar şeyi o organize etti ve Bruce Wayne'in yaşadığını biliyor. | Open Subtitles | لقد دبر كل هذا، وهو يعلم بأن (بروس وين) ما زال حياً. |