Kuvvetli bir haberleşme uydusuna bağlanmalıyım. giriş hesabın lazım bana. | Open Subtitles | أريد العثور على خطة قتال الآن وبحاجة إلى رموز دخولك. |
- Tek yapman gereken bilgisayarından bankanın sunucusuna giriş yapmak, tamam mı? | Open Subtitles | ليس عليك سوى أن تسجل دخولك على الحاسوب الخادم لمصرفك من حاسوبك. |
Güle güle. Çünkü çıkarken girdiğin gibi olmayacaksın, ne dediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | الوداع لانك لن تكون نفس الشخص الذي كنته عند دخولك الى هنا |
İçeri girdiğinde seni, bu camdan görüyor olacağız. | Open Subtitles | الان , لدى دخولك الشقه , دعنا نراك فى هذه النافذه |
Üniversiteye girdiğinizde, her beş etkileşimin birinde annenize yalan söylüyorsunuz. | TED | بحلول وقت دخولك الكلية، ستكذب على والدتك في واحدة من كل خمس تفاعلات. |
Suratına boya süreceksen... bunu derse girmeden önce bitir. Anladın mı? Kaldır şimdi. | Open Subtitles | إذا أردت التزين ففعلي هذا في المنزل قبل دخولك إلى صفي هل تفهمين |
Fakat sen herzaman kendini ciddi bir bokun içine atmayı becerdin, ve her nasılsa herzaman içine girdiğinden daha iyi şekilde çıktın. | Open Subtitles | نعم،لكنّك دائما تظبط نفسك للدخول فى هذه المواقف الجدية وبطــريقة ما, تجد خروجك من هذه المواقف أسهل من دخولك إليه |
Sen ve diğer adam aynı saniyeler içerisinde giriş yaptınız. UNOS'tan kontrol ettim. | Open Subtitles | تم حساب دخولك بالثانية كذلك الرجل الآخر لقد تحققت من ذلك مع منظمة التبرع بالأعضاء |
04:23'de siz binaya girdikten 7 dakika sonra bilgisayar ağ sistemine izinsiz bir giriş oldu. | Open Subtitles | فى الرابعة و 23 دقيقة بعد سبع دقائق من دخولك لقد كان هذا وصول غير مخول به |
Girdikten sonra Holloway şirket hesabı ve oradan da özel hesabına giriş yap. | Open Subtitles | و تبدأ عملية تحويل أموال دولية "بمجرد دخولك ، ستدخل على وديعة "ليبلينج-هالواي |
Çünkü bir kere oraya girdin mi onlar seni girdiğin gibi çıkarmayı bilirler. | Open Subtitles | لأنه بمجرد دخولك انت وبشرتك البيضاء الى هناك سيتولون عملية حملك واخراجك من هناك بنفس الطريقة الللتي ادخلوك بها |
Hayır, hayır, sen o kapıdan girdiğinde üzgün olma kısmını geçtim. | Open Subtitles | لا، لا، لقد أصبحت غاضبة بمجرد دخولك الباب |
Her ne kadar çok deneseniz de ofise girdiğinizde duygularınızı kapatıp ışıkları öylece açamazsınız. | TED | مهما بذلتَ من جهد، لا يمكنك الضغط بسهولة على زر عند دخولك إلى مكتبك لإيقاف مشاعرك. |
Binaya girmeden önce orada tam altı saatinizi harcayacağınıza dair bir kontrat imzalamanız lazım, bana şeref sözü vermeniz lazım. | TED | عليك أن تُمضي العقد قبل دخولك للبناية، بأنك ستُمضي هناك 6 ساعات، عليك أن تُعطيني كلمة شرف. |
Sen içeri girdiğinden beri dünya çok değişti. Servet sahipleri artık sistemi yenebiliyor. | Open Subtitles | العالم قد تغير منذ دخولك هنا ، الرجال الأغنياء يمكنهم القضاء على النظام الآن |
Odaya girer girmez yaptıkları şey vücudunu ve kafanı tepeden tırnağa yıkamak. | Open Subtitles | ما يفعلونه بمجرد دخولك الغرفة هو غسل جسمك و رأسك بطريقة جيدة |
Sampson, Fenikeli Takas Web sitesine Erişim bilgilerine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج لبيانات دخولك يا سامسون للوصول إلى موقع الصرافة الفنيقية |
Haraçların Geçit Töreninde yaptığın girişin ne kadar etkileyici olduğundan bahsediyordum. | Open Subtitles | قلت , كانت طريقة دخولك رائعة في موكب التعريف عن المتنافسين |
girerken başka kimseyi görmediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك لم ترى شخصاً آخر عند دخولك ؟ |
Hapse girmen ve dışarı çıkmaya korkman benim hatam. | Open Subtitles | أنا السبب في دخولك السجن وفي أن تخاف من أن تخرج |
Ben söyleyeceğim, sen gireceksin. | Open Subtitles | سأملي أنا، وتدخلي أنتِ إبدئي بأكواد دخولك |
O kapıdan girdiğinizi ve birden yüz farklı sorun ve sorumlulukla uğraştığınızı düşünün. | Open Subtitles | منذو دخولك مع باب العمل سوف تتعاملين مع مختلف المشاكل و المسؤوليات |