"دخوله" - Translation from Arabic to Turkish

    • giriş
        
    • girmeden
        
    • girdiği
        
    • girmiş
        
    • girişi
        
    • girdiğinden
        
    • girip
        
    • girmek
        
    • girince
        
    • kayıt
        
    • girerken
        
    • girmesini
        
    • yattıktan
        
    Adamın biri kendi giriş müziğine dans ve şarkıyla ringe kadar eşlik ediyordu. TED فكان ذلك الفتى يرقص ويغني دخوله الموسيقي على طول طريقه للحلبة.
    Oyunculardan hile yapan, giriş ücretini kaybedip kovulacak. Open Subtitles ايها اللاعبون أذا احد يضبط وهو يغش . . سيخسر أجر دخوله .ويكون ممنوعا
    Hücreye girmeden önce onu etkileyen hangi duyguydu? Open Subtitles اخبرني ما الشعور الذي سيطر عليه قبل دخوله إلى الخلية ؟
    Çaldığı için değil, hapse girdiği için üzülen hırsıza benziyorsun. Open Subtitles فأنتِ كاللص الذي لا يندم على أنه سرق ولكنه يأسف جداً على دخوله السجن
    Güvenlik kameralarına göre havaalanına girmiş, ama uçuş bilgilerine göre uçağa binmemiş. Open Subtitles تظهر لقطات الأمن دخوله للمطار لكن السجل لايظهر صعوده على متن الطائرة
    girişi yaparken karıştıran kişi her kimse, eki hiç imzalatmamış. Open Subtitles من سجل دخوله خلط الأمور ولم يحصل على توقيع الملحق
    Aslında, daire kapısından içeri girdiğinden eminiz. Open Subtitles في الحقيقة نحن متأكدين تماماّ من دخوله عبر هذا الباب لكنه كان مغلقاّ
    giriş şifreleri olmadan olmaz. Open Subtitles ليس من دون شيفرات دخوله. أهناك خاصية التدمير الذاتيّ؟
    Burası, büyük ihtimalle katilin giriş ve de çıkış noktası. Open Subtitles انه بالتأكيد كان القاتل وهذه كانت نقطة دخوله وخروجه
    Muhtemelen kayıtlarımızda olmayan bir kimlikle ve yüz tanıma sistemi olmayan bir limandan giriş yapmıştır. Open Subtitles سجلات تدل على دخوله للبلد. حسناً, ربما يكون استخدم اسماً مُستعار ليس موجوداً على القائمه المُراقبه,
    Güzel topluluğumuza cesurca bir giriş yapan bu adamın, tanıtılmaya değer olduğunu düşündüm. Open Subtitles رجلٌ يحتاج بعضَ التعريف لكم، كان دخوله إلى مجتمعنا جريئاً للغاية.
    Resepsiyondaki elemana son elliliğimi uçlanıp Japon pasaportuyla giriş yapan kimmiş öğreneyim dedim. Open Subtitles لقد اعطيت الناطور اخر 50$ املك لآكتشاف أي ضيف؟ سجل دخوله بجواز ياباني.
    Ameliyata girmeden önce söylediği o çılgınca şeyleri ona sormayı beklemeyeceğim. Open Subtitles حسناً، لا يمكنني الإنتظار لأسأله عن كل تلك الأمور المجنونه التي قالها قبل دخوله لغرفة العمليات
    Adam hayatının sonuna kadar kalacağı cezaevine girmeden bir gece önce öldü. Open Subtitles الرجل مات بالليلة التي تسبق دخوله السجن مدى الحياة
    Muhtemelen Brandt hapse girmeden önce Tobin'e birşeyler vermek için oradaydı. Open Subtitles فرضًا ، بارندت كان هناك لاعطاء توبن السبب بموته قبل دخوله السجن
    Diğerlerini uyarabileceği korkusuyla gece karanlığının çöktüğü odaya girdiği anda üstüne atladım. Open Subtitles خشية أن يطلق إنذاراً بالخطر هاجمته بعنف لحظة دخوله الغرفة المغطاة بظلمة الليل
    Ama zaman çizgisine uymuyor. Güvenlik kameralarına göre 23:10'da havaalanına girmiş. Open Subtitles ولكن هذا لا يتناسب الجدول الزمني الكاميرات الأمنية تبين دخوله للمطار
    Ve kanalizasyona girişi olan bir binada olmalı. Open Subtitles يجب على ايجاد طريقى للوصول الى المبنى و دخوله
    İçeri zorla girilmemiş. Hâlâ nasıl girdiğinden emin değiliz. Open Subtitles لا يوجد دخول عنوة ما زلنا غير متأكدين من كيفية دخوله
    Gerçek bir uzay mekiği gibiydi, ve içine girip bütün detayları inceleyebiliyordunuz. TED كانت في الواقع النموذج التدريبي، وبإمكانك دخوله وتفحُصه بالكامل.
    İçeri girmek istediğimde, bir şey engelliyor beni. Open Subtitles وكل مرة أحاول أن أدخله,شىءً .ما يمنعنى من دخوله
    Atmosfere girince...sert magma topu hızla kutupları eritecek ve küresel sel olacak. Open Subtitles مع دخوله للغلاف الجوي للارض سيتحول الى حمم بركانية ساخنة وسيذيب الكتل الجليدية حتى يسبب الفيضان العالمي
    Bu arada, alkolle mücadele için rehabilitasyona ve öfke yönetimiyle ilgili rehabilitasyonlara kayıt olduğunu belirtmek isterim. Open Subtitles لذا فقد عرض دخوله إلى مصحة علاج إدمان الكحول و التحكم بغضبه
    Kimin elinde hem depoya girerken hem de depodan çıkarken hiçbir şey olmaz? Open Subtitles عند دخوله وعند خروجه، كان فارغ اليدين. من يدخل وحدة التخزين فارغ اليدين
    ...Gerwin-Strauss'tan bir işçinin masörün hapse girmesini sağlayan ifadesini gördüm. Open Subtitles عندما لاحظت أن شهادة موظفي المستوصف تسببت في دخوله للسجن.
    Ama hastaneye yattıktan sonra tamamen bizim kontrolümüzdeydi. Open Subtitles لكن بمجرد دخوله للمستشفى كان تحت رعايتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more