Sen iyi birisin Turner. Seni ben eğittim. | Open Subtitles | أنت رجل جيد تيرنر ، انا الذي دربتك |
Büyük bir fedakârlık gerektirir. Seni çok iyi eğittim ben. | Open Subtitles | ياله من حب للعبة لقد دربتك جيدا |
Seni kendine ve amacına inanman yolunda eğittim. | Open Subtitles | لقد دربتك للإيمان بنفسك وبهدفك. |
Seni boksör ol diye yetiştirdim, reklam panosu değil. | Open Subtitles | لقد دربتك لتصبح مقاتل وليس لوحة اعلانية |
Seni çok iyi yetiştirdim. | Open Subtitles | لقد دربتك بشكل جيد للغايـة |
Demek ki iyi öğretmişim. Elveda. | Open Subtitles | لقد دربتك بشكل جيّد ، وداعاً |
Beni öldürme için eğiten aynı devlet, seni koruma için eğitti. | Open Subtitles | الحكومة نفسها التي دربتني على القتل، دربتك على الحماية. |
Seni sporcularla dövüş diye eğittim. | Open Subtitles | لقد دربتك لتقاتل رياضيين |
Sizi çok iyi eğittim, Majesteleri. | Open Subtitles | لقد دربتك جيدا, مولاتي |
Süper eğittim seni. | Open Subtitles | لقد دربتك لدرجة |
- Elbette biliyordum, seni ben eğittim. | Open Subtitles | بالطبع انا اعلم انا دربتك |
Seni eğittim. | Open Subtitles | دربتك |
Seni emirleri uygulayasın diye eğittim. | Open Subtitles | دربتك على اتباع الأوامر ! |
Seni ben eğittim. | Open Subtitles | أنا دربتك |
Hayır, seni ben yetiştirdim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} لا, لقد دربتك بنفسي |
Seni ben yetiştirdim, Baz. | Open Subtitles | (لقد دربتك , (باز |
Seni ben yetiştirdim, Baz. Sen, bensin. | Open Subtitles | لقد دربتك يا (باز)، أنت أنا |
İyi öğretmişim. | Open Subtitles | لقد دربتك جيدا |
Aynı zamanda Moskova'da seni eğiten kişiyim. | Open Subtitles | و أنا أيضاً الذي دربتك في موسكو |