"دروساً في" - Translation from Arabic to Turkish

    • dersleri
        
    • dersi
        
    • ders
        
    • dersine
        
    • kursuna
        
    - Marni Hunter'a tırmanma dersleri verdiğinizi gösteren kredi kartları extreleri var. Open Subtitles لدينا ايصالات بطاقة ائتمانية تظهر بانك أعطيت مارني هانتر دروساً في التسلق
    Gezilere çıkacağımız, dans dersleri alacağımız yeniden aşık olacağımız zamanlar olacağını söylemesi. Open Subtitles سيكون لدينا الوقت لنسافر, سيكون لدينا الوقت لنأخذ دروساً في الرقص, سيكون..
    Sonra bir gün, sonradan biyoğrafisinde anlattığına göre, Tanrı ona diksiyon dersleri almasını söyledi, ve bütün hayatı değişti. Open Subtitles يوماً ما، أخبرت كاتبها الشخصي أن صوتاً من الرب أخبرها أن تأخذ دروساً في اسلوب الإلقاء.. حياتها بالكامل تغيّرت!
    Okul notlarına göre, tek bir müzik dersi bile almamış. Open Subtitles أستناداً لسجله المدرسي هو لم يأخذ دروساً في الموسيقى أبداً
    Babamdan paten dersi istemeyi düşünüyorum. Open Subtitles أفكّر في أن أطلب من والدي أن يعطيني دروساً في التزلّج.
    Ve bilmeyenleriz için, bir hafta önce uçuş dersleri aldım, ve tamamen yasadışı olmasına rağmen, sizi ben uçuracağım. Open Subtitles ولؤلئك الذين يجهلون، تلقيت دروساً في الملاحة منذ نحو أسبوع، لذا رغم أنه غير قانوني،
    Uçuş dersleri almak, Kilimanjaro dağına tırmanmak, senin için çalışmak gibi. Open Subtitles أحضر دروساً في الطيران أتسلق قمّة كليمنجارو أعمل لحسابك
    Annem dans dersleri almak ister miyim diye sordu. Open Subtitles لقد سألتني أمّي ما إذا كنتُ أريدُ دروساً في الرقص هذا رائع
    Bu herif hıyarlık dersleri mi alıyor yoksa doğuştan mı böyle? Open Subtitles يا إلهي، هل يأخذ هذا الرجل دروساً في الحقارة أو ولد بهذه الطريقة؟
    Bilgisayar dersleri aldı ve internet kullanmayı öğrendi. Open Subtitles أخذ دروساً في الكمبيوتر وتعلّمَ عن الإنترنت
    Bir çocuğa gerçekten iyi davranabilirim. Ebeveynlik dersleri alabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أكون حنوناً جداً على طفل أستطيع تلقي دروساً في الأبوة
    Ama bunu tamamı beyaz okuldaki dersleri almadan yapamam. Open Subtitles لكن لا يمكنني فعل ذلك دون أن آخذ دروساً في تلك الكلية المخصصة فقط للبيض.
    Savunma dersi aldım, milyonlarca kadın gibi. Open Subtitles أخذت دروساً في الدفاع عن النفس، كحال ملايين النساء
    Oyunculuk dersi alsam daha kolay olmaz mıydı? Open Subtitles ألن يكون أسهل لو أنني اخذت دروساً في التمثيل؟
    Ben de arabadan indim ve ona ceza yazmak yerine direksiyon dersi vermeyi teklif ettim. Open Subtitles حسناً، لذلك خرجت من السيارة، وعرضتُ عليها دروساً في القيادة عوض أن أحرر عليها مخالفة
    Onun pejmürde takısını takacağım ama bana mezardan yemek dersi vermesine izin veremem. Open Subtitles سأرتدي مجوهراتها المبتذلة ولكني لن أسمح لها بإعطائي دروساً في الطهي
    İşletme öncesi mimari çizim dersi aldım. Open Subtitles قبل كلية إدارة الأعمال أخذت دروساً في الرسم المعماري
    Ah, kızım... sana bir gülme dersi lazım. Open Subtitles يلزمكِ دروساً في التبسم, تعالي
    ders aldığım zamanlar kullanırdım. Open Subtitles إستخدامت واحدة شبيهه بهذه عندما تلقيت دروساً في العزف
    Bu meclisin, tarih dersine ihtiyacı yok, kraliçem. Open Subtitles إنها متطلبات الغرفة لا دروساً في التاريخ .. ملكتي
    Öyle ki, portremi çizebilmek uğruna belediyenin resim kursuna katılacak kadar işi ileri götürdü. Open Subtitles حتى إنها تلقت دروساً في الرسم , لب الموضوع أنها أرادت أن ترسم صوراً لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more