Tüm bu insanları aramamız gerekecek. davetiye yollayacak vaktimiz yok. | Open Subtitles | علينا أن نتصل بكل هؤلاء الناس ليس لدينا الوقت كي نرسل دعوات |
Benim evimde olması ve davetiye... gönderdiğimi hatırlamayışım dışında, aynı parti gibi. | Open Subtitles | انها تبدوا مثل حفله.. بأستثناء.. انه منزلي لا أتذكر اني قمت بإرسال دعوات |
Siz zaten bizim yerimize düğün davetiyelerini bastırdınız. | Open Subtitles | اعني، انتم يارفاق قد طبعتم دعوات الزفاف. |
Odama şoförleriyle davetiyeler yollayan adamlar gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تبدو كأولئك الرجال الذي يرسلون دعوات لغرفتي مع سائقيهم |
- Monica 'ya bu davetiyeleri haftalar önce göndereceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لمونيكا أنني سأرسل دعوات حفل الزفاف منذ أسابيع ماضية |
Belki şanslıydı, belki de bir kere olsun, teyzemin duaları kabul olmuştu. | Open Subtitles | ، ربما كان لحسن حظه ، أو ربما لأول مرة ، قد سُمعت دعوات خالتي |
Hatta düğün davetiyesi formatından da harikalar. | TED | في الحقيقة، أكثر روعة من نماذج بطاقات دعوات الزفاف. |
Bizim işyerinde kan bağışında bulunmuş herkese davetiye gönderdim. | Open Subtitles | أتعلمين , لقد ارسلت دعوات الى الجميع فى المكتب و قد أتوا |
Şu anda da evde davetiye gönderiyor olmalıydım ki zaten programın gerisinde kalmış durumdaydım. | Open Subtitles | من المفترض أن أكون بالمنزل أكتب دعوات الزفاف و الذي أنا متأخرة في كتابتها ، بالمناسبة |
Benim evimde olması ve davetiye... gönderdiğimi hatırlamayışım dışında, aynı parti gibi. | Open Subtitles | انها تبدوا مثل حفله.. بأستثناء.. انه منزلي لا أتذكر اني قمت بإرسال دعوات |
Bunda ne kadar evlilik ve davetiye, | Open Subtitles | أضع خطوطي لبطاقات إعلانية و دعوات الزفاف |
Bir arkadaşım davetiye konusunda sizi önerdi ve ben de şaşırdım... | Open Subtitles | ـ إني أتصل لأن صديقٌ لي أخبرني بأنكي تصنعين كروت دعوات حفلات الزفاف |
Düğün davetiyelerini dağıtmaları an meselesi. | Open Subtitles | الأمر مجرد وقت قبل أن توزع دعوات الزفاف. |
Düğün davetiyelerini yolladık mı, balayı için yer seçtik mi veya... | Open Subtitles | هل أرسلنا دعوات الزفاف أو اخترنا وجهة شهر العسل |
Özel davetiyeler bence daha iyi basılmalıydı. | Open Subtitles | دعوات خاصة والذي يمكنني القول بأنه كان من الممكن أن يقوم بها طابع أفضل |
İkram hizmeti, davetiyeler ve kan testi için saat birde randevu. | Open Subtitles | تجهيز الأطعمة ، دعوات ، وساعة تعيين لفحص الدم |
davetiyeleri şimdi gönderebildiğimize inanamıyorum. Bu son dakika işi oldu. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نرسل الدعوات الآن، هذه دعوات متأخّرة |
Evet, evlilik davetiyeleri yapıyorum. Bugünlerde, istekleri karşılayamıyorum. | Open Subtitles | نعم، أن أقوم بصنع دعوات زفاف و لا أستطيع أن أقبل أي طلبات الآن |
Sonra, mucizevi bir şekilde, gençlerin duaları gerçek oldu. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك تمت بإعجوبة إستجابة دعوات الفتيان |
Bu sabah internetten 500 tane Broadway Sürtükleri davetiyesi yolladım ve yarısından çoğu onaylanmış. ...gazeteci bile ayarladım. | Open Subtitles | و في الحقيقة 500 من دعوات كلاب برودواي التي أرسلتها هذا الصباح أكثر من نصفها تم تأكيدها و حتى لدي صحفي من أخبار مسرح نيويورك جاهز |
O aralar, ilginç buluşmalar yaşıyordum; dünyanın farklı köşelerinde çita bacaklarının tasarımıyla ilgili konuşma yapmam için gelen birçok daveti kabul ediyordum. | TED | لقاءات فضولية بدأت تحدث لي في ذلك الوقت وكنت أقبل دعوات عديدة للتحدث عن تصميم أرجل الفهد حول العالم |
Ve ikincisi, insanın duası kendinedir, gizlice dinlememen gerekir. | Open Subtitles | وثانياً, دعوات الناس خاصة بهم ولم يكن عليك التنصت |
Davayı almak isteyen başka avukatlar da var. Bana yardımcı olabileceklerini söylediler. | Open Subtitles | لكن لقد وصلتني دعوات من محامين آخرين، قالو أنهم سيكونون مستعدّين لمساعدتي! |
Bekle, bekle. Şu nişan davetlerine bir bakman gerek. | Open Subtitles | انتظر، أودّك أن تلقي نظرة على دعوات حفل الخطوبة هذه. |
Bu düğün davetiyelerinin bir hafta önce gönderilmesi gerekiyordu? | Open Subtitles | دعوات الفرح هذه من المفترض أن تخرج منذ أسبوع. |
Noel duasını okuyarak ailemizi yönlendirmek isteyen biri var mı? | Open Subtitles | ايريد ايا منكم أن يقود العائلة في دعوات عيد الميلاد ؟ |
Proje çok iyi karşılandı, Davetler, sergiler, fiziksel formatlar, galeriler ve müzeler | TED | وتلقى المشروع ترحيبا كبيرا دعوات ومعارض، على شكل فنون ملموسة، صالات العرض والمتاحف |
Bundan birkaç yıl önce fark etmiştim davetiyelere çeşitli kurallar eklendiğini. | TED | منذ سنوات قليلة مضت، بدأت ألحظ دعوات مرفوقة بمجموعة من القواعد يجب مراعاتها. |