| Sadece 10 dakikan kaldı. | Open Subtitles | إسمع، طلقة كبيرة، أصبحت وحيد 10 دقائقِ للذهاب |
| Sadece 5 dakikada bir diyor. Açıkçası duymaktan hasta oldum. | Open Subtitles | في كُلّ خمس دقائقِ بصراحة أنا مرضت مِنْ سماع ذلك |
| Gardiyanların buraya izinsiz girdiğimi fark etmelerinden önce yaklaşık 3 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا حوالي 3 دقائقِ حتى يُدركْ الحرّاس بأني لستُ مخوّلاً بالتواجد هنا |
| - Onu beş dakikadan önce uyarmalıyım. | Open Subtitles | حَسناً، أعتقد أَدِينُه أكثر مِنْ خمس دقائقِ تحذيريةِ. |
| Hemşire on dakika sonra sizi çıkarmaya gelecektir. - Üzgünüm. - Tamam. | Open Subtitles | الممرضة سَتُطاردُك خارج في غضون عشْرة دقائقِ. |
| Sonunda birkaç dakikalığına da olsa onunla yalnız kalacağım. | Open Subtitles | أنا سَأَصِلُ إلى أخيراً أَقْضي بَعْض الوقتِ لوحده مَع الرجلِ، حتى لمدّة بِضْع دقائقِ. |
| Saatte 55 kilometre gidersek bize sadece 5 dakikalık boş zaman kalır. | Open Subtitles | إنّ دكانَ الفطيرةَ على بعد 13 ميلاً. لذا في 55 ميلِ في السّاعة، الذي فقط يَعطينا 5 دقائقِ للإنْقاذ. |
| 7 dakikanız var. | Open Subtitles | لديك سبع دقائقِ |
| Sen Michael'ı kadınısın. Ve bildiğim kadarıyla beş dakikaya kadar burada olacak. | Open Subtitles | هو يُمكنُ أَنْ يَكُونَ هنا في خمس دقائقِ. |
| Beş dakikacık. Bu çok zor bir şey değil. | Open Subtitles | خمس دقائقِ أنت تَعْرفُ،أن تلك ليست بالمشقة العظيمة |
| Beş dakika içinde, elinde bu evden başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | خمس دقائقِ مِنْ الآن، أنت سَتملك لا شيء غير هذا البيتِ |
| Sınıfa gitmek için 5 dakikan vardı. | Open Subtitles | 20. كَانَ عِنْدَكَ خمس دقائقِ إلى عُدْ إلى قاعةِ الدروس. |
| Hareket için beş dakikan var yoksa gidiyorum. | Open Subtitles | معك خمس دقائقِ لتجعلها تذهب أو أذهب انا. |
| Eh, akıcı hale getirmek için üç dakikan var. | Open Subtitles | حَسناً لديك ثلاث دقائقِ وستتكلم بطلاقة |
| Shakri gemisi Dünya'ya bağlanmış, ...yedi dakikada yedi geçit aracılığıyla. | Open Subtitles | مركبة الشاكري ارتبطت في الأرض خلال سبع بوابات وسبع دقائقِ |
| Fakat bu gün, sadece yedi dakikada bu yolculuğu yapabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن اليوم، أنت سَتُواجهُ الطيرانِ في سبع دقائقِ فقط |
| Onlar ne olduğunu anlamadan önce sadece 10 dakikamız var. | Open Subtitles | عِنْدَنا 10 دقائقِ قبل ان يَكتشفونَ الذي حدث |
| Ektoplazmik pislik cama çarpmadan önce 1 0 dakikamız var. | Open Subtitles | لدينا عشْرة دقائقِ .حتى يصدم الكوارتز المروحة |
| Evimdeki 10 dakikadan sonra yemeği unutacaksınız. 10 dakika? | Open Subtitles | عشْرة دقائقِ في شُقَّتِي وستنسيان كلاكما كلّ شيء عن العشاء |
| Beş dakika sonra geleceğim. | Open Subtitles | أنا سَأَرْجعُ في خلال خمس دقائقِ. أنا سَوف. |
| Tabıı ki yapamazsın ,şimdi 5 dakikalığına ağzını kapalı tut. | Open Subtitles | ذلك صحيح أنت لا تستطيع، حاول ان تبقى فمك مغلق ل5 دقائقِ. |
| Pekala, üç dakikalık bir fincan kahve molası. | Open Subtitles | حسنا، ثلاث دقائقِ لتناول كأسا من القهوة |
| Dokuz dakikanız var. | Open Subtitles | عِنْدَكَ تسع دقائقِ |
| Vladimir beş dakikaya burada olur. | Open Subtitles | فلاديمير يُمكنُ أَنْ يَكُونَ هنا في خمس دقائقِ. |
| Beş dakikacık... | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَنتظرَ خمس دقائقِ. |
| Abe, beş dakika içinde kasabayı terk edin. | Open Subtitles | آبي، أنا سَأَعطيك خمس دقائقِ لتَرْك البلدةِ. |
| Kabaca... Ondört saat, dokuz dakika ve yirmi saniye kalmış. | Open Subtitles | أربع عشْرة ساعة وتسع دقائقِ وعشرون ثانية |