Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: Bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. | TED | لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف |
Bu fazladan yedi buçuk dakika biraz sihirli cinden dilenen dilekler gibi. | TED | تبدو هذه السبع دقائق ونصف الإضافية وكأنها أمنيات المارد. |
Cevap: Yaklaşık olarak, ortalama, üç buçuk dakika daha yavaş. | TED | الجواب: استغرقوا تقريباً ثلاث دقائق ونصف الدقيقة أطول. |
Daha önce söz verdiğim yedi buçuk dakikayı kazanacağınız yer işte burası. | TED | وهنا ستكسبون السبع دقائق ونصف الإضافية على حياتكم والتي وعدتكم بها سابقاً |
ben dört buçuk dakikada bitirdim... 30 saniye kar. | Open Subtitles | انتهيت في أربع دقائق ونصف ثلاثون ثانية ربح |
Yine bir dakika boyu nefes alıp, yapabildiğim kadar sık nefes alıp verip, hemen ardından yine beş buçuk dakika tutuyordum. | TED | ثم التنفس مرة أخرى لمدة دقيقة وأقوم بالتطهير بأقصى ما أستطيع ثم بعد ذلك مباشرة أحبسه مرة أخرى لمدة خمس دقائق ونصف |
Kalp durduktan dört buçuk dakika sonra. Üç dakika sonra tekrar başlıyor. | Open Subtitles | أربع دقائق ونصف بعد توقف قلبها ثم استكملت بعدها بثلاث دقائق |
Üç buçuk dakika havasız kalırsa, beyin ölür. | Open Subtitles | 3 دقائق ونصف من دون هواء, مخك سيموت ببطء. |
Eğer verandamda kızımı sekiz buçuk dakika boyunca öpecekse onunla tanışmam gerek. | Open Subtitles | إذا كان سيقوم بتقبيل ابنتي لما يقارب الثمانية دقائق ونصف, فيجب أن أقابله. |
Yaklaşık olarak beş buçuk dakika sonra ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما لذي ستفعلينه في خمس دقائق ونصف تقريباً؟ |
Ama merak etmeyin, bir hesaplama yaptım ve sizin hızınızla yedi buçuk dakika uzaklıktayım yani öğlen yemeklerini yine her gün beraber yiyebiliriz. | Open Subtitles | لَكنني قمت ببعض الحسابات فلا تقلقي لأنه في سرعتك فأنت تبتعدين فقط عني سبع دقائق ونصف |
Sekiz buçuk dakika içinde çok önemli bir arama gelmesi lazım. | Open Subtitles | يجب أن أتلقى مكالمة مهمة في ظرف ثماني دقائق ونصف |
Sanırım dört buçuk dakika sonra buradan çıkacağız. | Open Subtitles | أعتقد أنّ علينا الخروج من هنا خلال أربع دقائق ونصف. |
Geçen kış çok fazla bağırdığım için 9 buçuk dakika boyunca baygın kaldım. | Open Subtitles | الشتاء الماضي صرخت بقوده لدرجة توقفت عن التنفس لـ9 دقائق ونصف |
Gerçekten, sırf bu konuşmayı izlediğiniz için normalde yaşaycağınızdan yedi buçuk dakika fazla yaşayacaksınız. Peki, bazılarınız biraz şüpheci gözüküyor. | TED | حرفياً، ستعيش أطول لمدة سبع دقائق ونصف عما هو لديك بخلاف ذلك بمجرد مشاهدتك لهذا الحديث. حسناً، بعضكم يبدو متشككاً بعض الشيء. |
Giderek daha da hızlandık, ta ki sekiz buçuk dakika sonra motorlar kasten durana kadar -- ve ta ta! Artık ağırlığımız yoktu. | TED | انطلقنا بسرعة كبيرة، بعد ثمان دقائق ونصف توقفت هذه المحركات لسبب- كابنك! ونحن خفيفو الوزن. |
Sizin göreviniz bu fazladan yedi buçuk dakikayı nasıl geçirmek istediğinize karar vermek. | TED | مهمتكم أن تعرفوا كيف تريدون قضاء السبع دقائق ونصف الإضافية الخاصة بكم |
gizli göreviniz var. Hayatınıza eklenen fazladan yedi buçuk dakikayı nasıl harcayacaksınız? | TED | مهمتكم السرية كيف ستقضون هذه السبع دقائق ونصف الإضافية على حياتكم؟ |
Bu ikisini birbirine bağlayan ışık ve yerçekimini götüren sekiz buçuk dakikayı temsil ediyor. | TED | يمثل ذلك ثمانية دقائق ونصف الذي يستغرقه الضوء الجاذبية لربط الاثنين |
Birbirlerinin etrafında 5 buçuk dakikada dönüyorlar. | Open Subtitles | يستكملان الدوران حول بعضهما في خمس دقائق ونصف |
- Yedi buçuk dakikada buraya kadarmış! | Open Subtitles | هذا أقل من سبعة دقائق ونصف |
Ama hayatının en iyi üç buçuk dakikası olur. | Open Subtitles | لا، ربما، ثلاث دقائق ونصف |