Bir dakika önce kamera önündeyken içime düşecek gibiydin ama şimdi uzak duruyorsun. | Open Subtitles | قبل دقيقة من الآن عندما كنا نصور كنت مولعة بي, أما الآن فـلا |
Fırsattan istifade ederek Bir dakika orada, bir saat başka bir yerde, uçuşları arasında, gece geç saatlerde, boş zamanı olduğunda vakit geçirdi | TED | اختلس دقيقة من هنا وساعة من هناك، بين الرحلات في المطار متأخرًا في الليل عندما كان بوسعه القليل من الوقت. |
Yeşil, kalın bir sıvı çıkardı, bebeğin hava yolunu temizleyerek geçen Bir dakika içinde de bebek nefes almaya başladı. | TED | ولقد استرجعت سائل أخضر كثيف، وخلال دقيقة من استطاعتها القيام بذلك و الشفط مرة تلو الآخرى، بدأت الطفلة بالتنفس. |
Bu şehir dışında 45 dakikalık bir piyasa araştırması olacak. | Open Subtitles | اعتقد أن التنمية السكنية على بعد 45 دقيقة من المدينة |
Bir saniye bekle, Bir saniye bekle, tamam mı? | Open Subtitles | دقيقة من فضلك دقيقة من فضلك، حسنا؟ |
Deney için gelen bu deneklere şu basit soru soruldu: Bir dakika sonra patastes cipsi yemek ne kadar hoşuna gidecek? | TED | هذه موضوعات تخضع للتجربة التي ستسأل أبسط أنواع الأسئلة: ما هو مدى إستمتاعك بأكل البطاطس المقلية بعد دقيقة من الآن؟ |
Işıklar söndükten Bir dakika sonra koltuklarınıza oturacaksınız. | Open Subtitles | ستأخذوا مقاعدكم بعد دقيقة من اغلاق انوار المكان |
Küçük kızımı kaçırdılar. Eşiniz ciddi bir tehlike içinde. Bir dakika. | Open Subtitles | لقد إختطفوا ابنتى زوجتك فى خطر داهم دقيقة من فضلك |
- Babamla neler oluyor? - Bir dakika verin lütfen. | Open Subtitles | ماذا سيحدث مع ابي - اعطنى دقيقة من فضلك - |
- Bir dakika bekle.! - Tanrım, ne yapıyorsun orada. | Open Subtitles | دقيقة من فضلط يا اللهي، هل تلعب في الداخل؟ |
Onları göndermeye çalışacağım. Ama lütfen Bir dakika bekle. | Open Subtitles | نحن متأكدون أنه هناك سوف أرسلهم بعيدا و لكن أنتظر دقيقة من فضلك |
- Bir dakika beklesin. | Open Subtitles | أمهليني دقيقة من فضلك وبعدئذٍ أرسليه للداخل |
606)}Bekle Bir dakika Minerva-san. 612)}Dest Kulesinin üstünde parıldamıyor mu? 608)}duvarı tırmanarak çizgiyi geçmeleri mümkün değil. 612)}Ne olacak peki? | Open Subtitles | دقيقة من فضلكم ، خط النهاية فوق سطح البرج ، لا أحد يستطيع تسلق الجدار للوصول إلى النهاية ، ماذا سيفعلون ؟ |
Bu şehir dışında 45 dakikalık bir piyasa araştırması olacak. | Open Subtitles | هذا تظور منزلي على بعد 45 دقيقة من المدينة |
Juliet, Bir saniye, lütfen. | Open Subtitles | جولييت . , دقيقة من وقتك ارجوكِ |
Her günün her dakikası katlandığım acı hakkında bir şeyler biliyorsun artık. | Open Subtitles | الآن تعلمين شيئاً عن المعاناة التي تحملتها كل دقيقة من كل يوم. |
Müdür bey, bir dakikanızı alabilir miyim? | Open Subtitles | أيها المدير، هل من الممكن أن أحصل على دقيقة من وقتك؟ |
Araba 10 dakika önce buraya 45 dakika mesafede bir otoparkta bulundu. | Open Subtitles | عُثِرَ على السيارة منذُ 10 دقائق في موقف للسيارات على بُعد 45 دقيقة من هنا. |
İyi, 58 dakikan daha var. Bar bölümüyle kim ilgileniyor? | Open Subtitles | جيّد , تبقى 58 دقيقة من اللذي سيقدم المشروبات ؟ |
Hayır, daha 20 dakikamız var. | Open Subtitles | لا، لم أكن. لا يزال لدينا، مثل، 20 دقيقة من النهاية. |
Kalkışa geçmeden en az 20 dakika önce çıkış kapısında olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سياستنا تقتضي أن يصل المسافر إلى البوابة قبل 20 دقيقة من الصعود |
Düzenli olarak antrenman yapıyorduk ve ben her dakikasından nefret ediyordum. | Open Subtitles | تمرّنا باستمرار وكنت أكره كل دقيقة من هذا |
Oh, hey, Eric, bir dakikanı alabilir miyim? | Open Subtitles | اوه, مرحبا , ايريك , هل من الممكن دقيقة من وقتك ؟ |
Eğer Bir dakikanız varsa soruşturmanın detaylı raporuna bir göz atmak isterim. | Open Subtitles | ,لو لديك دقيقة من وقتك سأود تقريراً مفصلاً عن هذا التحقيق |
Arama kurtarmanın süresini istemişti. 12 dakika uzakta olduklarını söyleyebilir misin? Tamam. | Open Subtitles | هل تبلغه ان فرق الانقاذ على بعد 12 دقيقة من موقع الحادث |
Bu çocukların anne ve babaları bu gece aramızdalar... dolayısıyla hepinizi bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. | Open Subtitles | والآن، فإن جميع آباء هؤلاء الشباب موجودون في هذه القاعة الليلة ولذا أريد منكم جميعا دقيقة من الصمت |
Vi Hart ve "Anlık Fizik" beni daha önceden bilmediğim birçok şeyle tanıştırdı. | TED | " فاي هارت " و "دقيقة من الفيزياء " قاموا بتعريفي بجميع الأشياء التي لم أكن أعلمها من قبل. |