"دقيقتين فقط" - Translation from Arabic to Turkish

• iki dakika
• dakikanız
• İki dakika daha
• İki dakikalığına

Sonra bir yudum içecek. İki dakika bekle de gör.
ثم سيطلب شرابه الحامض ككل مرة أمهلني دقيقتين فقط ..

İki dakika. Her şey serbest, yavrum. Ama bizi hayal kırıklığına uğratma.
دقيقتين فقط وكل شيء مباح يا فتى ولا تخيب أملنا

Çılgın bir sistemdi. "Sosyalizmden, tırnak içinde söylüyorum, kapitalizme iki dakika içinde gittiğinizi hayal edin."
وكان هذا حقًا أمرًا مجنونًا فتخيل أنك تنتقل من الاشتراكية للرأسمالية في دقيقتين فقط

Tahliye için iki dakikanız var.
والآن لديكم دقيقتين فقط للإخلاء

Hayır, hayır. İki dakika daha bekleyemez misiniz?
لا يمكن أن تنتظر دقيقتين فقط أكثر من ذلك؟

Eğer laboratuara gelebilirsem, sadece iki dakikalığına. Size gösterebilirim.
, اذا استطعت الانضمام اليك بالمعمل دقيقتين فقط .. يمكنني ان اوضح لك

Babamın aramasına iki dakika var ve ben ona annen burada olacak dedim.
لدينا دقيقتين فقط قبل أن يتصل أبي ووعدته بأن تكون أمك هنا , أين هي ؟

- Onunla 5 dakika görüşme iznin var. - Bana iki dakika yeter.
ــ لديك خمس دقائق لأستجوابه ــ أحتاج دقيقتين فقط

Bunun için endişelenme, ev iki dakika uzaklıkta. Hemen döneceğim.
لا تقلقي بهذا الشأن البيت يبعد دقيقتين فقط سوف أعود حالاً

Ben bir ışık için bir ticari gördü o sarı dişler yapabilirsiniz İki dakika sonra beyaz.
لقد رايت اعلان عن ضوء يستطيع تحويل الاسنان الصفراء الى بيضاء فى دقيقتين فقط

Size iki dakika veriyorum Ajan Mulder, sonra gerçek dünyaya dönüyorum.
سوف أعطيك دقيقتين فقط عميل مولدر ثم سوف أعود للأعلى

Yani, onları çıkmaz bir sokakta bıraktıktan iki dakika sonra vurulmaları da tam bir sansızlıktır.
وتعرّضا لإطلاق نار كثيف بعد دقيقتين فقط

Hayır, iki dakika önce çıktı, maalesef.
عفوا.. لقد كان هنا منذ دقيقتين فقط

Benimle tanışalı daha iki dakika oldu, şimdiden şantaj yapmaya başladın.
إنك هنا منذ دقيقتين فقط وها أنت تبتزّني

Bitirmem için iki dakika gerekli, neredeyse bitti...
سأنتهي خلال دقيقتين فقط إنتهيت تقريباً

İki dakikanız var.
حسناً لديك دقيقتين فقط

İki dakikanız kaldı.
أمامكم دقيقتين فقط.

İki dakikalığına tuvalete gitmiştim.
لقد ذهبتُ للمرحاض لمدة دقيقتين فقط.

İki dakikalığına park etmiştim!
وقفتُ دقيقتين فقط !