| - Buna dair bir kanıt göremiyorum. - Kadınlarla görüşüyorum Jake. | Open Subtitles | لا أرى دليل على ذلك - أقابل النساء يا جيك - |
| Kanıtım var. | Open Subtitles | لدي دليل على ذلك. |
| - Kanıtınız yok. | Open Subtitles | ليس لديك دليل على ذلك |
| Alexander bunun kanıtı. | Open Subtitles | كل شئ بخير الكسندر دليل على ذلك |
| Bunun kanıtını niye görmek istediğimizi anlıyorsunuzdur her halde. | Open Subtitles | انتم تتفهمون لماذا نحتاج ان نشاهد دليل على ذلك |
| Buna dair kanıtın var mı? | Open Subtitles | هل لديكَ دليل على ذلك |
| - Ama Bunun için kanıtın yok. | Open Subtitles | ، لكن ليس معك أيُّ دليل على ذلك |
| Adamın evi soymak için geldiğini öne sürüyorsunuz ama bu konuda delil yok. | Open Subtitles | الآن ، تقترحي بأن الرجل جاء ليسرق شقتك لكن لا يوجد دليل على ذلك |
| Anka kuşunu mühürlemek için halkımızdan birçok kişiyi kurban verdik bu ayrılmış Anka Kuşu Taşı da bunun en iyi kanıtı. | Open Subtitles | نحن قد قمنا بالتضحية بالكثير من أُناسنا لختم الفونيكس حجر الفونيكس المقسوم هذا هو أكبر دليل على ذلك. |
| Ama erkek evlat verememesi bunun kanıtıdır. | Open Subtitles | لكن فشلها في إنجاب ولد حي دليل على ذلك |
| Soğuk algınlığına dair onca söze karşılık hiç kanıt görmedim. | Open Subtitles | و كل ما قد قيل أنها مصابة بالبرد، لم أر آي دليل على ذلك |
| Elinde bir kanıt olmamasına rağmen böcek ilacı zehirlenmesi tedavisinde bulunuyorsun. | Open Subtitles | نحن نعالجه من تسمم المبيدات دون أي دليل على ذلك |
| Gene, inanç, kanıt yokluğunda dahi bir şeyin doğru olduğuna inanmaktır. | Open Subtitles | جين، الإيمان هو الإعتقاد بشيء بصدق حتى في عدم وجود دليل على ذلك |
| Kanıtım var. | Open Subtitles | لديّ دليل على ذلك. |
| Kanıtım var. | Open Subtitles | لدي دليل على ذلك |
| Çenem bunun kanıtı. | Open Subtitles | ذقني الجديدة دليل على ذلك |
| Aslında bunun kanıtı yok. | Open Subtitles | الواقع ليس هناك دليل على ذلك. |
| Bunun kanıtını görmem gerekiyor. | Open Subtitles | اريد ان ارى دليل على ذلك |
| Bunun için kanıtın var mı? | Open Subtitles | هل لديك دليل على ذلك ؟ |
| Elime delil de geçti, dürtülerimi kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | لدي دليل على ذلك أصبحَت رغباتي خارجة عن إرادتي |
| Bunun en iyi kanıtı da şudur; | Open Subtitles | و أفضل دليل على ذلك هو عندما كان في ستانفُرد |
| Bu saat bunun kanıtıdır.. | Open Subtitles | هذه الساعه دليل على ذلك. |