"دمتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sürece
        
    Borcumu ödedim ama bana parayı veren adam ona bu işi yaptığım sürece her ay faiz ödemem gerektiğini söylüyor. Open Subtitles سدّدتُ القرض، لكنّ مَن أدانني هذا المال يقول إنّي لا أزال أدين له بفائدة كلّ شهر ما دمتُ أملك محلّي
    hayatımı riske attığım sürece, konuşan bir adamı izleyebilirm. Open Subtitles ما دمتُ أخاطر بحياتي فمن الأفضل أن أشاهدَ فيلماً ناطقاً
    Ben bu departmanın başında olduğum sürece kendi ajanlarımı kendim seçerim. Open Subtitles ما دمتُ رئيسة هذا القسم، فسأختار عملائي بقراري
    Başta olduğum sürece ajanlarımı ben seçerim. Open Subtitles ما دمتُ رئيسة هذا القسم، فسأختار عملائي بقراري
    Yaşadığım sürece hiçbir ekip üyemin ölmesine izin vermem. Open Subtitles ما دمتُ على قبد الحياة فلن أسمح لأي عضو في الفرقة بأن يموت
    - Ben, "ben" olduğum sürece ve sen de, "sen" olduğun sürece ve ölüm de bizi ayırmadığı sürece... Open Subtitles -ما دمتُ أنا أنا وأنت أنت ما دام الكون يضمنا أنا وأنت
    Seni sonsuza dek yaşadığım sürece seveceğim. Open Subtitles سوف احبك إلى الأبد ما دمتُ حياً
    Annem, ben etrafında olduğum sürece düzelemeyecek. Open Subtitles أمي لا تتحسن أبدًا ما دمتُ بجوارها
    Alkol sorunum olduğuna karar verdik. Yardım talep ettiğim ve sorunumu kabul ettiğim sürece de tayin ettirilemez veya kovulamazmışım. Open Subtitles وقرّرنا بأنّي أعاني مشكلة في تعاطي الكحول، وما دمتُ أتعالج وأقرّ بذلك...
    O olmayacak, ben burada olduğum sürece. Open Subtitles لن يحدث ذلك ما دمتُ هنا
    Yaşadığım sürece bir daha asla topraklarımızı işgâl etmeye cüret edemeyecekler. Open Subtitles ما دمتُ حيّاً، فلن أسمح لهم... فلن أسمح لهم أن يجرؤوا على غزونا مرّةً أخرى... ."
    O şeylere dokunmak zorunda kalmadığım sürece, evet. Open Subtitles -أجل، ما دمتُ لن ألمس تلك الأشياء .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more