"دموية" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanlı
        
    • kan
        
    • Lanet
        
    • hematoma
        
    • kana susamış
        
    • olası
        
    • kansız
        
    • damarları
        
    • dolaşımına
        
    Ben bu askerin savaşın en kanlı çatışmalarında kendini kanıtladığını hatırlatmak isterim. Open Subtitles هذا الجندي كان متميزا في بعض المعارك الاكثر دموية في هذه الحرب
    Öyle kanlı bir canisin ki söz yetmez seni tarife! Open Subtitles أنت أيها الشرير أكثر دموية مما تستطيع الكلمات أن تصفك
    ...Hayvanat bahçesinin son altı yıldaki en kanlı hafta sonu oldu. Open Subtitles مما جعله أكثر نهاية اسبوع دموية لحديقة الحيوان خلال ست سنوات
    Nadir görülen kan enfeksiyonu yüzünden iki ciddi nöbet geçirmişsiniz. Open Subtitles عانيت من نوبتين خطيرتين من عدوى دموية نادرة نوعاً ما.
    Ancak herhangi bir iki hastanın parmağında farklı boyutta kan damarları olacaktır. TED لكن لا يحمل مريضان أوعية دموية متشابهة الحجم في إصبعهما.
    Escobar tüm zamanların en kanlı narkotik teröristi ilan edildi. Open Subtitles اعتبر إسكوبار أكثر تجار المخدرات إرهابا و دموية على الإطلاق
    oraya gitmelerine izin veriyorum ve kendi deneyimleri doğrultusunda, kanlı bir şekilde öğrenmelerine yanlış olarak adlandırdıkları bir şeyi nasıl yapmayacaklarına TED و أسمح لهم بذالك الخوض في ذلك و، عن طريق تجربتهم الخاصة، يتعلمون في طريقة دون دموية كيف يتجنبون ما يعتبرونه كشيء خاطئ.
    Bildiğiniz gibi Kral Shahdov kanlı bir devrime maruz kaldı. Open Subtitles صاحب الجلالة الملك شادوف نجا من ثورة دموية
    Aşırılık yanlısı güçler arasında kanlı bir çatışma kaçınılmaz görünüyor. Open Subtitles مواجهة دموية بين أطراف متطرفة تبدو بأنه لايمكن تجنبها
    Biraz kanlı, fakat bebeği yemliğe koyuyorsan başın dertte demektir. Open Subtitles إنها دموية قليلاً، ولكن إذاك نت ستضع طفلاً في المهد فأنت تبحث عن المشاكل
    Phu Bai, savaşın en kanlı katliamlarından biriydi. Open Subtitles فو بي كان أحد المذابح الأكثر دموية الحرب.
    Yerine getireceğim bütün kanlı isteklerini. Open Subtitles و ان اطيعه بدون ان اندم . حتى لو كانت اعمال دموية
    Sayın seyirciler, son yılların en kanlı cinayet zincirinin hangi amaçla yapıldığı hâlâ belli değil. Open Subtitles السبب وراء واحدة من أكثر المجازر دموية في السنوات الأخيرة مازال غير معروف
    Ölüm sahneleri hep daha özenli, daha kanlı olur. Open Subtitles مشاهد الموت تكون دائماً مفعمة بالحيوية أكثر دموية, و أكثر تجلطاً
    Gördüğüm en kanlı dövüştü. Open Subtitles لقد كانت أكثر المباريات دموية على الإطلاق
    Kök hücrelerinin kendisi aslında kanserli değildir ama bu mutasyonlar başkalaşım sürecini engelleyebilir ve kötü huylu kan hücreleri oluşmasına yol açabilirler. TED الخلايا الجذعية في حد ذاتها ليست سرطانية، لكن هذه التشوّهات تعرقل عملية تمييز الخلايا أو الأنسجة وبالتالي تسْفر عن خلايا دموية خبيثة.
    Ama kanserler başlangıçta farklı oluyor. Aslında, kanserler, özellikle bir kan kaynağı ile ortaya çıkmıyor. TED و لكن السرطان لا يبدأ هكذا. وفي الواقع لا يبدأ السرطان بوجود تغذية دموية.
    Daha büyüyememelerinin sebebi, kan kaynaklarının olmaması. Dolayısıyla yeterince oksijen veya besin gelmiyor. TED و لا يمكن أن تزيد في الحجم عن هذا لأنه لا يصلها إمدادات دموية, فلا تصلها كمية كافية من الأكسجبن أو المغذيات.
    Ancak, kan kaynağı bulmadan, bu kanserlerin çoğu hiç bir zaman tehlikeli hale gelmiyor. TED و مع ذلك, بدون إمدادات دموية, معظم تلك الأورام لن تصبح خطيرة أبدا.
    Yapabileceğimiz bir şey yok. Lanet olası yanardağı durduramazsın dostum. Open Subtitles لا شيء تستطيع فعله، لا يمكنك وقف دموية البركان، يارجل.
    Bacakların alt kısmında deformasyon ve geniş çaplı hematoma var. - Ayaktan nabız alamıyorum. Open Subtitles تشوه في الأطراف التحتية مع جلطة دموية ضخمة، لا أستطيع إيجاد نبض دوني
    Meksika'nın kana susamış canisi için ne biçim bir isim. Open Subtitles ياله من أسم لقاطع الطريق ألاكثر دموية فى المكسيك.
    Amerika Birleşik Devletleri'nde tertemiz ve kansız bir darbe yaptın ve kimse bunu görecek kadar zeki değildi. Open Subtitles لقد قمت بسحب ضربة غير دموية نظيفة في الولايات المتحدة الأمريكية ولا أحد في شك
    Tekrar ediyorum: dolaşımına genç kanı dâhil edilen yaşlı fare daha genç görünür ve beyninde daha genç işlevler gerçekleşir. TED وأكرر: أن فأراً مسناً تعرض من خلال دورة دموية مشتركة لدم فأر صغير السن يبدو أصغر ويظهر وظائف دماغية أفضل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more