"دمي" - Translation from Arabic to Turkish

• kanımı
• kanım
• kanımda
• kanımdan
• Kan
• kanımın
• kanıma
• Kanımdaki
• kanı
• kanımla
• kanımdansın
• kendi

Ama uyarmalıyım... 74'te kanımı yenilediler, ve tekrar yapmaktan kormuyorum.
أنا غيرت دمي في 74م ولست خائفا من إعادتها ثانية

Çizgilerin kırmızı kalmasını sağlamak için o bayrak üzerine kanımı akıtacağım.
ولكني سوف اذرف دمي على العلم الامريكي حت تظل خطوطه حمراء

Tek fark test ettiğimiz benim kanım, zavallı laboratuar farelerinin ki değil.
ماعدا أن هذا دمي الذي نجري إختباراً عليه ليس دم فئران معامل

kanım hepimizi yok edebilecek bir zehrin yapılmasına yardım etti. Anlayışlı olmazlar.
دمي شارك بصنع السم الذي يمكن أن يقتلنا جميعاً، لن يتفهموا ابداً

Denizcililk benim kanımda var, Bir zamanlar büyük-büyük babam,Huck Griffin
الإبحار في دمي, منذ أن كان جدي الأكبر هك قريفن

Şehrin benim içimden, kanımdan bir parça olduğunu fark ettim.
أدركت أن هذه المدينة جزء مني كان هذا في دمي

Öncesi ve sonrasında Kan örneğimi aldım ve çok büyük oksitosin sıçraması olmuştu.
وأخذت عينة من دمي قبل وبعد ذلك، ووجدت قفزة كبيرة في مستوى الأوكسيتوسين

Eğer onu öldürmezsem, eğer kurtulur da damarlarında benim kanımın aktığını öğrenirse.
إذا لم أقتله وإذا عاش الروماني وأكتشف أن دمي يتدفق في عروقك

Kanınızı, yani benim kanımı yarın sabaha kadar analiz etmeyecekler.
لن يختبروا دمكِ.. دمي حتى صباح الغد لذا، سيتوجب علينا..

Sonunda kanımı test ettiler ve antifriz ile zehirlendiğim anlaşıldı.
وأخيراً, قاموا بفحص دمي ووجدوا انني قد سممت بمادة المذيب

Damarlarımdaki yabancı bir doku kanımı yiyip bitiriyor.
هناك بَعْض السلالات الغريبة تستهلكُ دمي.

Beni zayıflatmak için kanımı içiyorlar, kaçamayayım diye.
إنهم يستزفون دمي حتى أكون ضعيفا ولا أستطيع الهرب

Sanki tanrı bütün bu nefesi kurtarmamış ve merhamet etmemiş gibi. Sanki kanım Mesih'in ayaklarına dökülen şarap değil gibi.
و كأن الإله لم يرحم و يحفظ كل هذه الأرواح، و كأن دمي ليس النبيذ الذي غسل من تحت قدمي المسيح.

Size şunu söyleyeyim. Onların adını duyduğumda kanım beynime sıçrıyor.
اسمحوا لي ان اقول لكم هذا، يغلي دمي عندما أسمع اسمهم.

Benim kanım da seninki gibi kırmızı, beyaz adam. Bana bir daha "kaffir" deme.
دمي أحمر مثل دمك تمامأً لذا لا تدعوني بالأسود

kanımda bir şeyler olduğunu söylüyor, yerimde duramıyormuşum.
تقول ان شيئاً ما في دمي يمنعني من الاستقرار

kanımda, kemiklerimde...
انه يسير في دمي, عظامي وحتى الأن اخبروني, انه واصل لدماغي

Bu bebek gerçekten torunum mu, benim kanımdan mı öğrenmem lazım.
عليَ أن أعرِف إذا كانَت تلكَ الطِفلَة حفيدتي بالفِعل من دمي بالفِعل

Bu dergiye Kan, ter döküp eski burnumu feda ettim.
لقد وهبت دمي و عرقي و انفي القديم لهذا المكان

Eğer Roman yaşar da damarlarında benim kanımın aktığını öğrenirse Antonov kanından olduğunu öğrenirse seni de öldürene kadar durmaz.
وإذا عاش الروماني وأكتشف أن دمي يتدفق في عروقك ولديك دم أنتونوف لا شيء سيوقفه ، فإنه سوف يقتلك أيضا

Test sonuçları gelene kadar, bu hastalıkla savaşmak için kendi kanıma bakacağım.
حتّى نصل إلى نتيجة الفحوص سنجري التجارب على دمي لنجري مقارنة للمرض

Bu demektir ki, 90 dakika sonra Kanımdaki alkol tamamen gitmiş olacaktır.
مما يعني أنه لم يكن هناك كحول في دمي بعد 90 دقيقة

Az önce Chuck'ın yanından ayrıldım. kanı benim vermediğimi biliyor.
لقد تركت تشاك للتو هو يعلم انه لم يكن دمي

Ama daha iki hafta önce seni kanımla besledim.
يا الهي ، لقد اعطيتك من دمي قبل أسابيع فقط

Evet, seni daha yeni affetmeye başladığım bir ihanet ama sen benim kanımdansın.
...أجل، خيانة قد بدأت للتو في مسامحتك عنها ولكن أنت من دمي