"دهنية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağlı
        
    • yağ
        
    • yağsız
        
    • yağlanmış
        
    Sinir hücresi lifleri, miyelin adı verilen yağlı bir maddeyle kaplıdır. TED إن ألياف الخلايا العصبية مغلفة بمادة دهنية تسمي ميالين.
    Beyin, jöleye benzeyen yumuşak, yağlı bir dokudan oluşmaktadır. TED يتكون الدماغ من أنسجة دهنية لينة، في قوام يشبه الجيلي.
    Şimdi, ortalama bir insan 1 ile 6 metre arası boydadır ve üzerinde tişört olan kıllı, yağlı bir macundan oluşur. Open Subtitles حسناً، يتراوح طول البشري العادي ما بين المتر والسبعة أمتار. وهو مصنوع من مادة لزجة دهنية مشعرة ملفوفة داخل قميص.
    Eğer yollarda yağ lekesi gibi olmak istiyorsanız böyle devam edin. Open Subtitles اذا انتم تريدان ان تكونا بقعة دهنية على طريق الريفي, فأمضيا قدماً
    bozuşma, böcek aktivitesi... çürümeden kaynaklanan, topraktaki uçucu yağ asidi sevieleri yaklaşık altı aydır gömülü olduğunu ön görüyor. Open Subtitles نشاط حشري مستويات أحماض دهنية متقلبة في التربة نتيجة للتعفن تشير إلى أنها قد دفنت منذ ستة أشهرتقريباً
    Kısırlaştırma da ağrı kesici veya anestezi olmadan yapılır ve kısırlaştırıldıklarında daha yağlı bir et oluşacağına inanılır. Open Subtitles ويتم أيضا الإخصاء دون تخدير أو مسكنات ألم، وسوف من المفترض أن تنتج أكثر درجه دهنية من اللحوم.
    Olan şudur; zamanla, kan akışında 'kolesterol' adı verilen yağlı bir içerik, kalbe kan gidişini düzenleyen koroner damarlarda birikir. Open Subtitles الذي كان يحصل أنّه و بمرور الوقت، مادة دهنية في مجرى الدم تسمى الكوليسترول تتراكم في الشرايين التاجيّة،
    Peki; öyleyse parlak, yağlı, zeytinli dört saat uğraştıran pizzamız yok yani. Open Subtitles حسناً، لا بيتزا مشعة دهنية زيتونية استغرقت 4 ساعات
    Kızarttığında sosunun gevrek olması lazım asla yağlı olmamalı. Open Subtitles حين تقليهم، العجينة، يجب أن تكون هشة، وليست دهنية
    Tabi benimkiler daha büyük... gürültülü ve daha yağlı? Open Subtitles عدا أن عائلتي أكبر وأصخب أكثر دهنية ودائماً أمامك أكثر من أي أحد؟
    Joe Wendigo'ya dönüşmeseydi, yerdeki yağlı lekelerden farkımız kalmazdı. Open Subtitles إذا لم يخرج الويندغو من داخل جو لأصبحنا مجرد بقع دهنية على الأرضية الأن
    Kızılderili kafa derileri bu kadar yağlı olmaz. Open Subtitles بشرة الهنود الحمر ليست دهنية لهذه الدرجة.
    Beyaz maddede bulunan aksonlar, miyelin adı verilen yağlı bir cisimle sarılıdır. TED المَحاور الموجودة في المادة البيضاء ملفوفة بمادة دهنية تُدعى بـ"الميالين".
    Domuzun etiketi hâlâ yağlı görünüyor. Open Subtitles علامة الخنزير تبدو ما تزال دهنية
    yağlı, ekşili yeme. Open Subtitles ‬ ‫لا تأكلي أطعمة دهنية وحامضة‬
    - G.t s.ken yağlı s.k. Open Subtitles - انها دهنية لقد خدعنا الحقير عليه اللعنة
    Bunun nedeni, kadınların bu güzel yağ tabakasının kaba etlerinde ki çok hoşuma gider, bulunmasıdır. Open Subtitles وهذا بسبب أن النساء يمتلكن طبقة دهنية خصوصا في الأرداف والتي أنا أصلا مولع بها
    Ayrıca esansiyel yağ asidi de alacaksın. Open Subtitles و ستأخذ الآلوه أيضاً و حموض دهنية أساسية
    Omentum karnınızı ve organlarınızı örten yağ dokusudur. Open Subtitles إنه غطاء أنسجة دهنية يغطي البطن والأعضاء
    Evet onun da saçlarında seninki gibi az bukle var ve .cildi de seninki kadar yağsız. Open Subtitles حقا ؟ ليس لديها شعر مموج مثلك أو بشرة دهنية مثلك
    Bazıları patates kızartması yediğinden kartlar yağlanmış. Open Subtitles شخص ما كان يأكل المقليات لأن هذه الكروت دهنية الملمس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more