"دودى" - Translation from Arabic to Turkish

• solucan
• bok
• Doody
• Duddie
• Mıhla

Bir solucan deliğinin oluşturulabilmesi için gereken bu ilk adım gerçekleştirilebilir mi?
هل يمكن لهذه الخطوة الأولى فى تشكيل ثقب دودى أن تحدث فعلاً؟

- Hayır, ciddiyim. Gelen solucan deliği! - Şimdi ayrılmamız gerekecek.
لا , أنا جاد , ثقب دودى قادم يجب أن نرحل

Teal'c deniyor ama siz solucan deliğini açmışken bunu yapamayız.
تيلك يحاول الإتصال يدويا لكننا لا نستطيع ذلك مع وجود ثقب دودى من جهتكم

Phoebe, gelsene. bok Tavşan'a karşı. Seni bekliyoruz!
فيبى هيا الأرنب ضد دودى نحن ننتظر

Doody'yi unutamayız, oldu mu?
لا يُمكننا أن ننسى "دودى".

Hoşça kal Duddie, uslu ol.
مع السلامة, دودى. كن ولدا جيدا

Yeterince enerji verildiğinde, bir solucan deliği oluşur, bu da diğer gezegenlere gitme şansı verir.
فبإمدادها بطاقة كافية ، يتكون ثقب دودى يمكنك من السفر لكواكب أخرى

bir solucan deliği yaratabilmek için, uzayın dokusunda bir yırtık veya bir delik oluşturmalısınız.
لتخلق ثقب دودى, يجب أن تُمزِّق أو تقوم بشق ثقب فى نسيج الفضاء.

Yani kısaca söylemek gerekirse, solucan deliği oluşturulamaz.
بطريقة أخرى, أنا لاأستطيع أن أخد ثقب دودى فى طريقى للعمل.

Açıkçası, geçit her seferinde açılan bir solucan deliği vasıtasıyla bizi gönderiyor.
أجل , اعلم أَعْني، أنه من الواضح ماالذى كان ينقلنا بالإشعاع خلال البابِ كُلَّ مَرَّةٍ هناك ثقب دودى مفتوح

Tamam, kararlı bir solucan deliği oluştuğunda geri dönerim.
حسنا أنا سوف أرجع حين يتحقق مسلك دودى مستقر

Kararsız bir solucan deliğinde öldüler, hepsi bu.
الإجابه المحتمله هى أنهم قتلوا فى ثقب دودى غير مستقر

geri dönmek için tek yapmam gereken başka bir solucan Deliği bulmak, ya da bir tane yaratmak... evet!
أن اجد ثقب دودى أخر... . أو اصنع واحد...

Bir radyasyon dalgasına denk geldim ve bir solucan deliğinin içine düştüm.
موجهإشعاعيهأصابتنىو دفعنى عبر ثقب دودى

Kara delikler, solucan delikleri, eski günler.
فجوة سوداء .. مسار دودى أيام خوالى

Temel olarak, bizim bildiğimiz zaman ve uzayın dışında bir boyut kullanıyor, ki biz buna altuzay diyoruz, ve bir solucan deliği yaratıyor, bir tünel gibi iki geçidi birleştiren.
اساسياً تستخدم بعد من الخارج يعرف بالزمان والمكان نسميه بالفضاء الثانوى ويخلق ثقب دودى مما يبدوا انه كنفق بين بابين متصلين

Bunun ne kadar güç gerektirdiğini tahmin edemiyoruz ve tek şansımız olabilir, yani eğer kararlı bir solucan tüneli oluşturursak, geçidi kapatma riskini göze almayacağız.
نحن غير قادرين على توقع كمية الطاقة المراده وايضا قد نحصل على فرصة واحدة فقط، إذن لو حصلنا علي ثقب دودى ثابت فلن نخاطر بغلق البوابة.

O yabancı cihaz, kararlı bir solucan deliği yaratarak diğer gezegenlere hızlı bir yolculuk yapılmasını sağlıyor.
هى جهاز فضائى يصنع * ثقب دودى * الذى يسمح بالسفرِ الآنيِ إلى العوالمِ الأخرى

Yeterince güç ve ileri teknoloji olursa, belki devasa bir solucan deliği uzayda inşa edilebilir.
بوجود ما يكفي من الطاقه و التكنولوجيا المتقدمة "ربما يمكن حتى بناء "ثقب دودى عملاق في الفضاء

Ayrıca da bok kostümü giyiyorum.
كما أننى متنكر بزى دودى

Doody'yi de.
و"دودى".

Hoşça kal Duddie, uslu ol.
وداعا يا دودى..

- Kahretsin, herifin silahı var. - Mıhla şunu.
دودى يحمل قطعة تنير مؤخرته