"دولار واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir dolar
        
    • bir doları
        
    • bir dolardan
        
    • bir dolarlık
        
    Sen hiç...bir dolar kazanmak için babanın ayakkabasını temizledin mi? Open Subtitles هل سبق أن نظفتي حذاء والدكِ مقابل دولار واحد ؟
    Müvekkiline bir dolar kazandırmış birine göre, pek bir mutlu görünüyordunuz. Open Subtitles تبدين سعيدة للغاية بالنسبة لشخص قد ربح دولار واحد لصالح موكله
    Muhtemelen bu dökümü için 20 milyonun üzerinde bir dolar almazsınız. Open Subtitles ربما لن تحصل دولار واحد فوق الـ 20 مليون لهذا الهراء.
    Bu paranın bir doları bile senin olmayacak çünkü oğlum için fidye ödemeyeceğim. Open Subtitles أنت لن تري دولار واحد من هذه النقود لأنه لن تُدفع فديه لأبني
    Ve yarınızdan fazlası günde bir dolardan daha az bir parayla yaşıyor olurdunuz. TED وأكثر من نصف الأشخاص هنا كان سيعيش على أقل من دولار واحد في اليوم.
    bir dolarlık yeşil fasülye yetiştirmek size 75 dolar değerinde ürün vereceğinde. TED بينما فاصوليا خضراء بقيمة دولار واحد ستنتج لنا محصولاً بقيمة ٧٥ دولاراً.
    Beyazların bir dolar kazanırken siyahi ailelerin altı sent Latinler yedi sent kazanıyor. TED إذ لكل دولار واحد يمتلكه البيض، يقابله ستة بنسات للعائلات السود وسبعة بنسات لمن هم من الأصول اللاتينية.
    Günde bir dolar, 10 dolar veya 100 dolar. TED دولار واحد أو عشرة دولارات أو مائة دولار في اليوم
    Emeklilik fonundan bir dolar bile kar yapmadım. Open Subtitles لم أستفد دولار واحد من القروض التي عملت بصندوق التقاعد.
    bir dolar veya en iyi teklif." Open Subtitles ما عدا ذلك فهي جيّدة دولار واحد ، أو زد عليه
    Gecikme. Ölümsüz mutluluk bir dolar kadar yakın. Open Subtitles لا تتأخر، السعادة الأبدية على بعد دولار واحد.
    Dinleyin! Dinleyin! Tüm şiir kitaplarında bir dolar indirim! Open Subtitles اسمعوا ، خصم دولار واحد على كل كتب الشعر
    Bu fakire bir dolar ver, Ve tanrı'da sana 1 milyon versin... Open Subtitles أنت تعطينا دولار واحد وهو سوف يعطيك مائة الف
    Bu fakire bir dolar ver, Ve tanrı'da sana 1 milyon versin... Open Subtitles أنت تعطينا دولار واحد وهو سوف يعطيك مائة الف
    Eğer bankamdan bir dolar bile eksilirse, hepiniz ölürsünüz! Open Subtitles إذا فُقد دولار واحد من خزنتي, فأنكم جميعا ستموتون
    Bu sayede bir doları aşmadan karnımı doyurabiliyordu. Open Subtitles بتلك الطريقة, امكنها ان تطعمني بأقل من دولار واحد
    Neoklasik ekonominin temel esasları başka odadaki tanımadığınız bir insan 99 dolar alacak diye bir doları reddetmenin mantıksız olduğunu söyler. TED الآن، وبالإستناد إلى أُسُسِ الاقتصاد الكلاسيكي الجديد سوف نجد أنّه من غير العقلاني رفض دولار واحد لمجرّد أن شخصا ما لا تعرفه، في غرفة أخرى، سوف يحصل على 99.
    Wichtown'da bir dolardan ucuza hiçbir şey bulamazsın! Open Subtitles ليس هناك شيئ في ويتشيتا أقل من دولار واحد فضة
    Arazi Kurukafalara 1793'de kiraya verilmiş... yıllığı bir dolardan. Open Subtitles الأرض تم تأجيرها إلى الجماجم في 1793 بمبلغ دولار واحد لكل سنة
    Yani bir dolarlık kontratı imzalayan dokuz kişiydik. TED كنا تسع نساء قمن بالتوقيع على ذلك العقد بقيمة دولار واحد.
    Eğer bir dolarlık banka hesabınızı alır ve bir bit'lik kısmını değiştirirseniz 1000 dolarınız olabilir. TED فلو كان حسابك البنكي يحتوي على دولار واحد, وتم تغير رقم واحد فحسب , بإمكانك أن تحصل على ألف دولار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more